Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ağustos '20

 
Kategori
Blog
 

Hasta refakatçiları

Hastane köşelerinde hastalarını bekleyenler için, çok zor geçer zaman. Hele ki, amansız bir hastalılığa tutulmuşsa bir insan, daha bir zordur hayat. Yürek burkan bekleyişler başlar. Kimi yoğun bakım ünitesinde kimi hastane odasında. Kimiyse hastane bahçesinde. Hani bir söz vardır, ALLAH kimseyi hastaneye düşürmesin hastanesizde bırakmasın diye, bir yerimiz ağardığı zaman

Koşarız hastaneye. Ne onsuz oluyor, ne onunla oluyor. Refakaçıların aralarında engelli çocukları olanları vardır mutlaka. Onları evde bırakıp, yakınlarını beklemek zorunda olanlar vardır. Evdeki engelli birey kendine bakabiliyorsa hastanede bekleyen anne veya baba ya da her kimse içi rahattır. Ama bakıma muhtaçsa ve bakacak kimsesi yoksa, o zaman iki tarafında hatta üç tarafında, bir de hasta var. Refakatçi hangi birinin başında duracağına şaşırır. Hele bir de

Hasta acilse o zaman iş daha da zorlaşır. Komşuya ricalar başlar, eğer komşu iyi ve merhametliyse vede güvenilirse bakmayı kabul edebilir. Ben kendimden örnek vereyim. Babam akciğer kanseriydi o yüzden ağrıları çok oluyordu. Çoğunlukla hastanede geçiyordu günleri. Annem babama refakatçi oluyordu. Ben yalnız kalmıyordum. Ya yengem ya da kız kardeşlerim duruyordu yanımda. Bu konuda çok şanslıyım, hiç yalnız bırakılmıyordum. Umarım engelli arkadaşlarım da

Benim kadar şanslıdır. Çünkü bizlere bakmak cenneti getirir. Hastalıklar biz insanları şükre yönlendirir. Tövbe etmemizi sağlar sabrı öğretir. Bazı insanlarımız maalesef hasta olmayı bırakın

Başları ağrısa bile, hemen isyana başlıyorlar. Aslında hastalığın değerini bilmemiz lazım ki, sağlığımızın kıymetini bilmek için. Özellikle sigara ve alkol kullananlar sağlık gitti mi bir daha geri gelmiyor. Sağlığın ne kadar önemli ve değerli olduğunu, hastalar bilir. O yüzden sağlığımızın değerini bilmek gerek.

İyileşmemize sebep, sevgili doktorlarımız. Yüce ALLAH‘ın şifa veren elleri demek. Çok iyi çok merhametli anlayışlı doktorlarımız var. Bazı doktorlarımız da var ki, sanki biz isteyerek hasta oluyoruz gibi davranıyorlar. Hastalara kötü davranışlarda bulunabiliyorlar. Ağrılı sızılı bir hastalığımız varsa birde anlayışsız doktora denk gelmiş isek, kavga etmemek içten değil. Kimse istemez bu tür kavgalar edilsin, ama oluyor maalesef. Orada hasta can çekişirken, aile bireyi diğer tarafta kavga ediyor, bu iki taraf İçinde hoş bir görüntü değil. Umarım bu tür görüntüler yaşanmaz bir daha. Ben doktorların örnek olmasından yanayım gelecek nesillerde, doktor olmak isteyenlere. Sağlımız onların elinde çünkü. Yanlış teşhis konuldu mu? O hastanın hayatı alt üst oluyor. Ağır hasta olduğunu zannediyor ama sadece soğuk almıştır o kadar. Bazı aileler çocuklarını zorluyor, kendi istediği mesleği değil de kendilerin istediği mesleği seçmesi için, belki de bu yüzden sevmeyerek yapıyorlar seçilen mesleği. Bir de organ bekleyen hastalarımız var. Lütfen bu konuda biraz daha

Duyarlı olalım. Bekletmeyelim ki, gün geldimi biz de beklemeyelim.

 

Rukiye Türeyen

 
Toplam blog
: 55
: 263
Kayıt tarihi
: 31.05.17
 
 

Rukiye TÜREYEN kimdir.     1980 yılında Sakarya'da doğmuştur. Üç aylıkken geçirdiği menenjit hast..