Hava su toprak=yaşam

Dün bir meslaktaşım fabrikaların atıklarını yeraltı sularına verdiğini söyledi. Kanım dondu. Bu soykırımdan daha ağır bir suçtu. İnsan olana ve bilene. Bu ölüm demekti, kalp krizi, lösemi, kanser, acılar demekti. Cerrahpaşaya yeni sitem türküleri demekti. Kucağımızdaki çocuğumuzun anbe an ölümü demekti, doyamadan yaşama...acılar içinde bir ölüm. yüreğimizi dağlayan bir ölüm demekti. hayır bir değil binlerce milyonlarca ölüm demekti. Acılar milyonlarca, yıkımlar milyonlarca....

Otomobil olmazsa, telefon, bilgisayar, uçak, tren vs. vs. olmasa yaşam hiç ritmini bozmadan devam eder. Hayat devam eder. Ya su olmasa?... Gıda olmasa?... Hava olmasa???

Toprak olmasa su da olmaz, hem suyun doğal deposudur toprak, hem de yaşam kaynağı, yokedildiğinde ise telafisi imkansız. Yani toprağı bir defa yok ederseniz yerini asla dolduramazsınız. Bu nedenle iyi korunmalıdır. 1 cm toprak 1000 yılda oluşur. Üzerinde yaşam filizlenmesi için 40-50 cm gerekli yani 40.000-50.000 yıl gerekli. Birinci ve ikinci sınıf tarım arazilerine kentleri kuranlar, sanayi kuranlar bu maliyeti düşünmelidirler. Fabrikayı her yere kurarsınız domatesi, elmayı her yerde yetiştiremezsiniz. Yemez iseniz ölürsünüz. Otomobili yiyemezsiniz. Sadece rantı düşünenler Sözüm sizedir. Kucağında çocuğunun veya torununun lösemili bedenini düşün, kanserin acılarını kaç kez yaşadın onu düşün. Hangi para bu acıları hafifletir. Hangi karın karşılğıdır yüreğindeki acılar.

Suyu kirletirseniz zehir yersiniz. Kirletilmiş sularla sulanan marulları alırken dokusunda kimyasal kirliği görürsünüz. İyice bakın o marullara her yediğiniz lokmanın sizi zehirlediğini unutmayın. Eğer çocuklarınızın ölümünü istemiyorsanız acılar içinde zehirlerini toprağa ve suya verenleri mutlaka çevre il müdürlüklerine Bildirin ve takipçisi olunuz.

Hava olamasa yaşam bir kaç dakikadır. Kirli hava astım, bronşit, enfarktüs demek. Kısaca ölüm demek. Tadına doyulmamış yaşam demek. Acılarla kıvranmak demek. Hayaımızı elimizden alanlara karşı savaşmalıyız.

İşte bu yüzden korumalıyız doğayı. Doyurmalıyız insanları doğdukları yerde. Öldürmeden hayatı ve karatmadan gelecek kuşakların yaşamlarını.

Kızılderili bilgenin dediği gibi; BU DÜNYA BİZE ATALARIMIZDAN MİRAS KALMADI, BİZ ONU ÇOCUKLARIMIZDAN ÖDÜNÇ ALDIK.

Emanete hıyanet edilmez. Hepimiz kızılderili olmalıyız...