- Kategori
- Deneme
Havadan sudan...

Havamızın bozulmasına müsaade etmeyelim.(Sabahattin Gencal)
Havadan sudan söz edeceğim.
Geçenlerde bir gazetede ABD ‘de bir araştırma ile ilgili bir haber dikkatimi çekti. Ömrü uzatan hususlar üzerinde dürülüyordu. Nasılsa herkes de okumuştur, paylaşmanın bir alemi yok demiştim ilkin. Ama içimden bir ses bu konuyu irdelemede ısrar ediyordu. Bu ısrara dayanamadım; yazmaya başladım.
‘Geçenlerde’, ‘bir gazete’ deyişleri gibi muğlak deyişlere canım sıkılır. İnternete girip açık, seçik olarak haberi bulayım dedimse de, aynı haberi bulamadım. Ancak benzer haberleri okudum. Bu haberlerden alıntıar;
“Brigham Young Üniversitesi ve Harvard School of Public Health araştırmacıları tarafından yapılan ve New England Journal of Medicine dergisinde yayımlanan araştırma sonuçlarına göre, 1980 ile 2000 arasında 51 Amerikan kentinde ortalama yaşam süreci yaklaşık 3 yıl arttı.
Bu artışın 5 aylık bölümünü daha temiz bir havaya bağlayan araştırmacılar, hem daha temiz bir hava solunduğunu ve bunun çevre koşullarını iyileştirdiği hem de halk sağlığında iyileşmeler kaydedildiğini düşünüyor.”
( http://webcache.googleusercontent.com/search?q=cache:gWa1NJUUCawJ:www.porttakal.com/ )
“İngiltere'de Oxford Üniversitesi'nden biyokimyacı Mikhail Shchepinov tarafından yapılan araştırmada, suda bulunan döteryum (ağır hidrojen) elementinin, insan bünyesine zarar veren besinlerdeki toksik maddeleri temizlediği, dokuları ve hücreleri güçlendirdiği ortaya çıktı. Vücutta zararlı kimyasalların artmasının Alzheimer, Parkinson ve kansere yol açabildiğini belirten Dr. Shchepinov, "Hidrojen açısından zenginleştirilmiş suyun solucanların yaşamını yüzde 10 uzattığını gördük. Suyun veya döteryum açısından zenginleştirilmiş yiyeceklerin aynı şekilde insanların hayatını da uzatabileceğine inanıyorum" dedi..” http://webcache.googleusercontent.com/search?q=cache:d1R6UvJz3C8J:www.meleklermekani.com
“Biz bunu zaten biliyorduk Amerika’yı yeniden keşfetmeye ne gerek var.”diyenlerimiz de olabilir. Bu işleri çevrecilere havale edenler de olabilir. Ne hikmetse önemli konuları bazı derneklere havale etmekle birebiriz.
Güzel yurdumuzun havasına suyuna diyecek yok. Yalnız her bakımdan havamızı bozmaya çalışanlar var. Öyle, “Biz havamızı bozdurmayız, karizmayı çizdirmeyiz.” gibi lâflarla bir yerlere varamayız. Bu konularda düşünmeliyiz biraz.
Biraz olsun düşündüm. Hafızamı yokladım. Hava ve su konularının toprak ve ateş konuları ile birlikte, taa eski Yunan filozofları tarafından, İslâm mütefekkirleri tarafından ele alındığını görüyoruz. Önemli elementler olarak ele alınmıştır hava, su, toprak ve ateş.
Konuyu bir de tarih şeridinde görelim. Dünyamız toprak savaşlarından az çekmedi. Bu son zamanlarda enerji ( ateş ) savaşları sürmüyor mu? Emperyalistler her yerde enerjinin kökünü kurutmak için insanlık suçları işlemiyor mu? Sırada su savaşları olmasın.Valla emareler yok değil. Benim güzel yurdumun suyunu bulandıranların maksatları ne acaba?
Kaliteli suyun, temiz havanın ömrü uzattığı haberi ile böyle savaş haberleri gibi tatsız konuları bir sayfada vermem doğru olmadı belki.
Neremiz doğru ki? İşi baştan alalım isterseniz. “Havadan sudan söz edeceğim” diye başladık. Bu deyim, önemsiz, gelişi güzel anlamlarını içermiyor mu? Hava ve su neden önemsiz olsun? Biz her şeyi önemsizleştiriyoruz. Bu konuda üzerimize yoktur. Haber vereyim bu gidişin sonu hayır getirmez. İçinde bulunduğumuz dumanlı havada ilerisini görmemiz zordur belki; ama tarihten dersler alarak nasıl bir kaosa sürüklenmekte olduğumuzu düşünelim. Bunalımdan kurtulmamız için en azından kendi payımıza düşeni yapmaya çalışalım.
Güzel güzel ömrü uzatma haberleriyle başladık. Sonra değil ömrümüzü uzatmak ulusların sonunu getirecek tatsız konuya girdik. Hep böyle yapıyoruz değil mi? Ne diyeyim? Havadan sudan konularla vakit geçirmeye alıştık bir kere. Bizim yazılarımızda biraz da blog havası var. Biz de bu havaya kapıldık. Yoksa istemez miydim yayla havası olsun, cümleler bir ırmak gibi gürül gürül aksın. İstemez miydim güzel yudumun havasına suyuna şiirler yazılsın.
Dikkatimi şu da çekiyor. Şimdi bazılarımız “Bu yazının havası iyice bozuldu.” diyordur içinden. Yazının havasına böylesine dikkat edenler güzel yurdumun havasının bozulmasına niye dikkat etmezler? Niye şartlanmaktan kurtulmaya çalışmazlar?
Yurdumun havasını bozmak isteyenlere, yurdumuzun suyunu bulandırmak isteyenlere, ömrümüzü tüketmek isteyenlere fırsat verilmemeli.
Sabahattin Gencal, Başiskele – Kocaeli, 14. 04. 2011