Günümüzde flörtlü evlilikler zirveye çıkınca, görülü, görücü ve anlaşmalı evlilikler vadilerdeki derelere yuvarlandı sel aldı götürdü.

Boşanmalar çoğaldı.  Devlet her gün bir Aile Mahkemesi kurmaya başladı yine boşanmaların önü kesilmedi.

Mevsimlerin meyveleri ( çocuklar ) ortada kaldı, kimi öksüz, kimi yetim, kimide ortalarda çürüdü. Aranan mutluluk yerine akla, hayale gelmeyen mutsuzluk bulundu.

Ülkemizdeki evliliklere bir bakalım:

Biz henüz kundakta neni dinlerken bizi “ Beşik kertiği” adı altında habersiz ve dilsiz olduğumuz yaşta evlendirmişler. Ne evet diyebilirdik, ne hayır diyebilirdik. Kader utansın. 

Biz hiç birbirimizi görmedik, analar, babalar bir araya geldi kendi aralarında karar kıldılar bizi evlendirdiler. Felek utansın. 

Anam bana “ Oğlum tam bize göre bir gelin” sende seveceksin, sende beğeneceksin ve sende sevinip mutlu olacaksın dedi. Valide hanımı kırsaydım sütünü helal etmezdi. Baht utansın.   

Anam bana “ kızım, adamlar çok zengin” lakin oğlan biraz çirkin olsun çirkinliği sana bulaşmaz, zenginliği sana kalır dedi. Şans utansın.  

Ben görmedim, “Annem, babam görmüş” teyzem, halam, ablam beğendi.Talih utansın.

Adam bana dedi ki “ kız ben seni seviyorum” lakin seni pek tanımıyorum. Gel seninle beraber gezelim, birbirimizin huyunu, suyunu, sizin bağları, bizim dağları tanıyalım. Sevmez olaydı, dili tutulaydı.

Ben oğlana dedim ki “ oğlan bende seni seviyorum, ancak bende seni tanımıyorum, ” bakalım sizin huylar hangi tepeden, bizimi sular hangi dereden, sizin dağlar mı yüksek, bizim bağlar mı güzel görelim karar verelim. Gözlerim ama olsaydı, görmez, demez olaydım.

Bizim bu yazdıklarımızı sakın Sayın, Cübbeli Ahmet Hoca  ( Mahmut Ünlü ) duymasın. Cübbeli Ahmet Hoca " Kahpe Felek, adaletin nerede, isyanım Kadere " gibi sözleri içeren yazı ve şiirleri yazanların, okuyanların  cehennemlik olduğunu, bunların Feleğe, Kadere küfür etmiş sayılacağı kabul edileceğinden, Berat gecesi dahi af olmazlar ( Kaynak Milliyet com.tr. )

İşte şimdi anlıyoruz ki Feleğe ve Kadere kesinlikle isyan edilmemelidir. Hayalleri ayrı, umutları ayrı, akılda, fikirde sadece beden güzelliği ( Aşk ) yer edinmiş ise duygular ayrıdır. 

Yaşamda hep yel esmez, gün olur rüzgâr eser, belli mi olur yağmurdan, kardan sonra dolu yağar, sonra tufana döner.

Dün bir haberde okuduk. Anne on sekiz yaşındaki kızına diz üstü etek giydirdi diye adam karısını öldürmüş ve kendi hayatına da son vermiş.

Ülkemizde evlilik çeşitleri:

Beşik kertiği evlilik:

Böyle evliliklerde taraflar ömür boyu mutsuz ve umutsuz bir evliliğe mahkum olmuşlardır.

Görücü usulü evlilik:

Bu evliliklerde erkek kadını, kadın erkeği hiç tanımadan, ailelerinin kararı ile iki insanı ömür boyu hoşlanmadığı bir kimse ile evli tutulması zulümdür. Böyle evliliklerin uzun ömürlü olmadıklarını istatistiki bilgiler göstermektedir.

Görüşmeli evlilik:

Dine, örfe en uygun evlilik görüşmeli evliliktir. İslam'ın ilk yıllarından itibaren İslam'ın gerçek manada yaşandığı toplumlara baktığımız zaman evliliklerin görüşme usulü ile yapıldığını görürüz.

Bizim toplumumuzda da son seksenli, doksanlı yıllara kadar durum böyleydi. Ne çare ki her şeyimizde olduğu gibi bu adetimizi de dışırıdan ithal ettik. Görüşmeli evliliklerin daha uzun ömürlü ve tarafların daha mutlu olduğunu yine istatistiki bilgiler göstermektedir.

Filörtlü evlilikler:

Böyle evliliklerin görücü usulü evliliklerden daha az ömürlü olduğu, tarafların çareyi mahkemelerde aradıkları yine istatistiki bilgiler göstermektedir. Böyle evliliklerde duygular kör ve sağır olur, cinsellik ön plana çıkar, gözlere perde çekilir.

Çok zeki olan kadın ve erkek de bu tuzaklardan kurtulamaz. Yüzlere maskeler çekilir, biri gerçekten bir evlilik hayal ederken diğeri cinselliği aklından çıkaramaz. 

Hayaller ayrı, umutlar ayrı, akılda ve fikirde sardece beden güzülliği( Aşk ) yer edinmiş ise duygularda ayrıdır.

Hayalleri, umutları, duyguları ayrı olan insanların evlilikleri zirvedeki ağıcın dallarına pamuk ipliği ile bağlı kalır, merhametsiz ve insafsız rüzgârın esmesi beklenir

Bilmezler ki gerçek sevgiyi besleyen damarlardaki karşılıklı saygıdır. Aşk ( Sevda ) ise tek taraflı özveridir. Aşk kalıcı güzelliği ve samimi davranışları ikinci plana erteler.

Flört edenlerin odaklandığı esas husus çoğunlukla dış güzelliğe dayanır, bedensel güzellik öne çıkar. Bilmezler ki bedensel güzellik kış güneşi gibidir.

Sevgiyi nefsin arzularında arayanların sahte davranışları hep vahim sonuçlarla son bulmuştur. Flört Müslüman âdeti değil batıdan ithal edilendir.

İslam’da nikâh düşen bir kadınla, bir erkeğin dini nikâh yapılmadan yakınlaşması, gezmesi, tozması, buluşması, yalnız kalması vb haramdır.  

Bir bayan’a evlenme teklifinde sakınca yoktur. Meşru ve helal söz dışında onlarla gizli buluşma için sözleşmeyin ( Bakara suresi 235 )

Nikâh düşen bir kadınla bir erkek yalnız kalırsa, üçüncü kişi şeytandır. (  Hadis-i şerif  ) Zaten şeytan evlilik müesseselerini yıkmak için elinde kazma ile devamlı gezmektedir.

Kıymetli okurlarımıza saygılar sunuyorum.

Mehmet BURAKGAZİ / MERSİN