Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mayıs '13

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

Hayat coşku dolu bir dans!

Hayat coşku dolu bir dans!
 

ınt


Bedenen ve Ruhen sağlıklı bir hayat sürmek istiyorsak; eğer hasta olmak istemiyorsak, yapabileceklerimiz;

Duygularımızı kesinlikle içimize atmamalıyız, anlatmalıyız.

Gizlenen, saklanan ve baskılanan heyecan ve duygularımız; gastrit, ülser, bel fıtığı ve bel ağrıları gibi hastalıklara yol açıyormuş.

Duyguların bastırılması, zamanla kansere dönüşüyormuş.

Bu nedenle sırlarımızı, hatalarımızı mutlaka birileriyle paylaşmalıyız.

İletişim kurmanın, diyalogun, konuşmanın çok güçlü birer ilaç ve terapi olduğunu biliyormuydunuz!

Kendini önemsiz, dışarıda bırakılmış hissetmenin ardında kişinin kendisini suçlaması vardır. Boğaz bölgesindeki problemler, sadece kendimizi ifade etmeyip sustuğumuz için değil, içimize attıklarımıza kulp bulduğumuz için oluşur. Kendimize karşı dürüst olmadığımızda, sanki her şey çok iyiymiş gibi bir tavır takınırız ki bu da boğazda problemlere yol açar.

Diğer olumsuz etkenlerden biri de kararsızlık. Ne olursa olsun, karar vermeliyiz.

Kararsız kişi güvensiz, endişe ve ıstırap içinde olur. Kararsızlık, sorunları, endişeleri ve çatışmaları çoğaltıyormuş. Tarihimiz de kararlardan oluşmaktadır.

Karar vermek, başkalarının kazanması için vazgeçmek ve avantajları kaybetmeyi bilmektir.

Kararsız kişiler de mide rahatsızlığı, sinir hastalıkları ve cilt sorunları meydana gelmekteymiş.

En kötü karar bile kararsızlıktan iyidir.

Olduğumuzdan farklı yaşamak,

Gerçeği saklayarak, rol yaparak, her zaman mutlu olduğu görüntüsü veren, mükemmel görünmek isteyen kişiler tonlarca ağırlığı biriktirerek taşımaktaymış.

Aldatıcı görünerek yaşamak kadar sağlığı olumsuz ve kötü etkileyen bir şey yokmuş. Bu kişilerin gelecekleri ve kaderleri hastane, doktor, ilaç ve acıymış.

Bu durumda; bulunduğumuz durumu ve kendimizi kabulleniyoruz. Kabul etmemek yani reddedicilik ve kendine saygı eksikliği, kendimizi kendimize yabancılaştırır.

Kendimizle barışık olmak, kendimizi sevmek sağlıklı yaşamın anahtarıdır. Bunu kabul etmeyen kişiler maalesef kıskanç, taklitçi, aşırı rekabetçi ve yıkıcı oluyorlarmış.

Eleştirileri kabul etmemiz gerekmektedir. Bu durum akıllılık, bilgelik ve terapidir. Olumsuz kişiler çözüm bulamazlar, bulmak da istemezler sorunları büyütürler, içinden çıkılmaz hale getirirler. Üzülmeyi, kötümserliği ve dedikoduyu tercih ederler genelde.

Biz ne düşünüyorsak, nasıl düşünüyorsak oyuzdur. Olumsuz düşünce, hastalığa dönüşen negatif enerji üretmekteymiş.

Güven ve Güvenmek;

Güveni olmayan yani güvenmeyen kişi iletişim kuramaz, açık-dürüst olamaz, derin ve sağlam ilişkiler geliştiremezmiş. Gerçek arkadaşlıkların nasıl kurulacağını bilemezmiş.

Güven olmadan, bir ilişki de olamaz. Güvensizlik bizdeki inancın azlığındandır.
Hayatı Üzgün Yaşamamalıyız.

Hayatımızın her alanında mizah, kahkaha, huzur ve mutluluk olmalıdır.
Bunlar sağlığa güç verir ve daha uzun bir yaşam getirir.

Dr. Dráuzio Varella’nın dediği gibi, Mutlu kişi yaşadığı çevresini geliştirir. “İyi mizah bizi doktorun elinden korur”.

Her zaman mutlu ve sağlıklı kalın.

 
Toplam blog
: 137
: 2242
Kayıt tarihi
: 19.02.13
 
 

05 Ekim Ankara doğumluyum. Okumayı, yazmayı, insanları dinlemeyi seviyorum. Kişisel blogumda her ..