Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Kasım '13

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Hayat denilen mesaiye geç başlayıp erken bırakıyoruz

Hayat denilen mesaiye geç başlayıp erken bırakıyoruz
 

30 yaşında hayata başlamanın (ki bazen 40 bile olabiliyor) mantığı yok bence. Sanki sonsuz bir hayatımız varmış gibi yarısı yol hazırlıklarıyla geçiyor.  Çocukluk ve gençlik ile yaşlılığı hayatın içinden sayabiliriz ama bizim kastettiğimiz kendin hayatına yön verdiğin dönem farklı olmalı. Çocukken hatta gençlikte bizler kafamıza göre mi yaşıyoruz? Yapacaklarımız ve yaptıklarımız genelde kontrol altında. Örneğin parası olup kendiliğinden ev alan genç ve çocuk var mı? Yani alır da daha zamanı değil anlayışı var. Hem babasının evi var, gerek yok. Yaşlılıkta da sana bir şey yaptırmıyorlar; yine kontrol altındasın. 30–60 yaş arası,30 yıllık hayatın var; gerisini boş ver.

Ben bu konuya sürekli itiraz ediyorum. Eğitimin bu kadar sürmemesi gerektiğini ve erken yaşta faal hayattan çekilmenin doğru olmadığını söyleyip duruyorum ama sözümü dinletemiyorum. 20–25 yıl tahsil olmaz diyorum; zaten kaç yıllık ömrün var ki. Hayata başla gençliğini yine yaşa. Her şey en geç 21 yaşında bitmeli. Valla ben bu yaşta kitabı defteri atarım. Öyle şey olur mu ya, 30 hatta 40 yaşında hayata başlanır mı? İnsanlar biraz mecbur kalıyorlar; çünkü eğitimin öyle, oku oku bitmiyor ne olacaksa. 40 yaşında elinde kitap okula/dershaneye giden adama sinir oluyorum ya. Sen ne zaman yaşayacaksın? Yarın öleceksin. Artık bu yaştan sonra vali olsan ne yazar, ömür bitmiş.

Sevgili gençler, Kerim Korkut düzenleri sizleri kurtarmayı amaçlıyor. 21 yaşınıza değdiğinizde hayatta ne yapacaksanız hepsinin hazırlığı tamam olacak. Kendi şahsi eviniz olacak. Okulunuz bitmiş olacak. İşinize girmiş olacaksınız. Birlikte yaşayacağınız (normal ya da SSES evlilik) kimseyi seçmiş olacaksınız. Adam 40 yaşına gelmiş hala okuyor, evi ocağı yok, evlenmemiş, işi yok… Zaten 60’ında ölüyorsun. 20 yıl mı senin ömrün. Bu insanlara yönetim izni verirsen böyle olur. 60 deyince de hayatı bırakıyorsun; sanki mezarlıktan çağıran var. Ve icabında 30 yıl daha yaşıyorsun. Ve bu 30 yıl enseni kaşıyarak, burnunu çekerek geçiyor.

Şimdi sadece 20 yıl yaşıyorsun (sırtüstü yatmayı yaşama saymazsan tabii ki) Kerim Korkut da 60 yıl, evet tam 60 yıl faal hayatın olacak. Hayatta yapmak istediklerini bir düşün; 20 yıla sığar mı? 20 yılda insan manitasını bile sevemez. Niye böyle? E seni yönetenlerin kafa yapısı böyle. Seni ortaçağ zihniyetli insanlar yönetiyor. 21 yaşında bütün hazırlıkların tamam olacak ve yolculuk 80’inden önce bitmeyecek. Sen şimdiki 30 yaş öncesini ve 60 yaş sonrasını yaşıyorum sanıyorsun. 30 yaşından önce hangi istediğini yapıyorsun? Ya da 60 yaşından sonra? Daha erken diyorlar ya da işin bitmiş diyorlar.

İnsanlar bu yaş aralığında faaldirler ve sen bu faal hayatı misket oynayarak ya da enseni kaşıyarak geçiriyorsun.40 yaşında evlensen nolur, âşık olsan nolur. Genelde de isteklerine ömrünün sonunda kavuşuyor ya da hiç kavuşamıyorsun. Adam sana 500 bine ev satıyor; sana ikinci bir ömür de versek taksidini bitiremeyeceksin. Sen de biliyorsun 500 bine 5 tane daire yapılır. Seni imkânsız bir yola sokuyorlar ve sen bitiremeyip yarı yolda ölüyorsun. Ülkemin toprağı kardeşim evin yerinin parası mı olur muş. Kumuna çakılına da para vermem. Kerim Korkut Türkiye’sinde daire 50 bin lira. İnsanların zaruri ihtiyaçlarından kar olmaz. Ömür boyu ev taksidi ödenir mi ya. 50 bin lira kardeşim ve sen 21 yaşında evine gireceksin, işine gireceksin, normal mi SSES mi beraberliğini yapacaksın. Sonra yaşamaya başlayacaksın. Taaa 80’lere kadar.

Yapacağın tek bir şey var: Ağaç Hareketi düzeninin Türkiye’de kurulması için çalışmak. 

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..