Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Mart '10

 
Kategori
Güncel
 

Hayat sadece siyaset değildir

Hayat sadece siyaset değildir
 

Hayat sadece siyaset değil elbet. Siyaset sorun çözme yetisini, kimi partiler, seçmeni terk edeli çok oldu. Boşa harcanan her an, günden alınan ve gelecekten çalınandır.

Koca Türkiye kabına sığamayacağı yerde, içine kapanmış; bayağılıklar, çiğlikler, çirkinlikler ürüyor ve umutları karabasana dönüştürüyor. Hiç ayırmadan yüzleşmek gerek: Bu kara tablo hepimizin! Kurumlarla kavgalı, iş yaratmayan bir iktidar, yıkıcılığının ve yığınak yanılgılarının altında ezilen bir ana muhalefet.

Azınlık olanın bir gün çoğunluk olma hakkını gözetmede yetersiz demokrasi, teşvik damarı atmayan bir tür piyasacılık ile malul aksak rekabet ekonomisi… İstikrarı zorlayan seçim sistemi ve barajlar. İttifakla uyumu arayamayan siyaset, Milletin önüne tercihli listeleri koyamayan bir lider oligarşisi. Sandık heyecanı azalan gençler.. Kimi yerlerde sofrada bile yeri olmayan kadınlarımız.

İşçi, çiftçi, memur perişan… Büyük servetlerin karları ise katlanarak artmakta… Türkiye yüksek gerilim hattında açılımlar yapmaya çalışmakta…

Hayatın tümü bu değil elbette. Küçücük hesaplardır hayat; ekranlarda yansıyandan başka olarak… Okuldur, sağlık hizmetidir, tatil hakkıdır, bayramlarda el öpmedir, yeni yıllarda iyi dilekleri paylaşmadır…

Basit düşlerdir hayat. Mutlu mesut yuvalar kurma, ele muhtaç olmadan yaşama; bir beyaz eşyayı alabilme, bir konut kredisini üstlenme ve belki de bir arabayı evinin önüne güvenle park edebilmektir.

Güvenmektir; hayatın anlamı, özü… Güven içinde borçlanma, alacağına kavuşma, bir harcı, bir vergiyi öderken hakça olduğundan kuşku duymama ve kurbanı, fitreyi verdiğinde yerine gideceğini umabilmektir…

Hayat, bir ömür emeğinin ardından güvenle emekli olmanın saltanatını yaşamaktır. Hayat, edinilen diplomaların işe dönüşmesinden, kazanılan işlerin karşılığında insan gibi geçinmekten emin olmaktır.

Hayat, insan gibi doğmak, insanca yaşamak ve insana yaraşır şekilde vedalaşmaktır. Ve yaşamın hiçbir zerresinde yetim hakkını yememek, hiçbir karesinde din, dil, ırk, köken için kardeşlerinin ezildiğini görmemektir. Acıdan sakınmaktır bu anlamda... Ama daha da derinde, mutlulukların resmini yapabilmek için harcanan çabalar sayesinde daha çok insan olmaktır.

Ve yalnız bizde değil her yerde hayat; büyük lafazanlıklarla değil küçük ama kararlı adımlarla kurulur. Bir ayakkabı boyacısının işini en iyi yapmasıdır, bir dokumacıyı en iyi yünlere kavuşturan süreçtir; sefahat ile sefalet arasında rastlantıyla dağılırken insanlığı elden bırakmamaktır; bayat ekmeyi pandispanya gibi yemesini ama her şeyden önce paylaşmasını bilmektir.

Hayat, siyaset ya da ticaret bulamacının ardında saklanan sahiplenme çabasının ortaya saçtığı güç mücadelelerinden ibaret değildir. Bu, zaten ne kimseye kaim ne de sonsuzluğa açılan o büyük kapıya taşınabilirdir.

O güzel deyişlerde olduğunca: yaşlarını yıllara olgunca devredebilmek, Tanrının sevgisinin yansımasını insan kardeşlerinde ve yaratılan her canlıda görmektir…

Hayat, bir mühendisin pergelinden bir kaptanın dümenine akan ustalığın kendisinde yaşamı anlamlandırmak ve heder edilmiş yaşam öykülerinin ağlatısında, bir öksüzün kimsesizliğinde, çoğalmak, yeryüzünün bütün haksızlıklarından pay almaya hazır dirençli omuzlarla dimdik duran yazı ve sanat emekçileriyle hemhal olmaya çalışmaktır.

Ve elbette, insanca hakça bir düzen için düşleri ihmal etmeden de bu günü yaşamaktır…

 
Toplam blog
: 374
: 491
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Merhaba! Toplumsal, siyasal, ekonomik ve kültürel olgularla ulusal ve evrensel düzlemde ilgilenme..