- Kategori
- Deneme
Hayat sanal
Arka odalar
İnternet'den tanımadık insanlarla yazışmayı küçümseyenler var.
Oysa...
Mutluluk sanal
Aşk sanal
Para sanal
Keder sanal
Biz sanalız
Kandırıldık
İnandırıldık
Hiç keder tuttunuzmu elinizde
Bilseydik dokunmazdık
İnanmadığımız tek şey: Ölüm
Bugün var, yarın yok'uz
Hem de sonsuza kadar
Her şey bir kerelik
Anlıyor musunuz?
Sanal beynim olmasa
Bunaldığımda binip gidemezsem oturduğum yerde bir tekneye
İstediğim zaman uzanamazsam bulutların üstüne
Bir şarkı alıp götürmezse beni uzaklara
Nasıl yaşarım?
Hepimizin bir yerinde sırları dökülmüş, yıpranmış bir yerleri vardır.
Bazı kapılarımızın kepenkleri inmiştir.
Bazen birileri gelir.
Kapılar açılır
Temizlenir
Camlar silinir
Yerler yıkanır
Bazen kiralanır
BAzen satılır
Yangın da çıkar bazen
Harabe olur
Yıkılır
Dışarıdan güzel görünür
İçeride duvarlardan sıvalar dökülür.
Ne yaparsan yap
Ya geç kalmışsındır
Ya da erken
Herkes an'ı yakala diyor
Sanki kendileri hiç bir şeyi kaçırmamış gibi
Bilmek önemli değil ki
Hadi sen yakala
Düşünsenize günlerinizi
Sabah kahvaltıları
Akşam yemekleri
Ne kadar birbirine benziyorlar
Ne kadar bakarsan bak bir çiçeğe bazen
Ne kadar özen gösterirsen göster
Sev, su ver, yerini değiştir
Ne yaparsan yap bazen
Soluyorlar
Ama böyle...
Ve her geçen gün insanın kendine kavuşması için değil mi?
Niye uzaklaşıyoruz kendimizden?
Kaç...Kaç...Kaç...
Nereye kadar?
Sıkışıp kalıyoruz sonunda
Bugün düşündüm de
Bir vakum olsa ıslak kuru
İçimdeki duyguları vakumlasa
Ya da bir "reset" butonumuz olsaydı
Veya "ctrl alt "
Oysa... Oysa...
"Doğru yanlış"
"Bütün yaşadıklarımıza sahip çıkmalıyız" der diğer yanım
Ben bütün bunları yaşadığım için "Ahmet"
O başka şeyler yaşadığı için "Umut"
Yaşadıklarımız değil mi bize değeri katan?
Ama çokcada anlamsız şeyler yaptık.
Nasıl savrulduk, geçti yıllar
Hiç ölmeyeceğiz sandık
Kendi pencersinden içeri bakabilmeli insan
Hatta girebilmeli içeri
Odalar falan
Hiç açılmamış kapıları açmalı
Korkmadan
Ama çok da kalmamalı
Çıkmalı
Dönüş yolunu unutmadan
Hep böyle yapıyorum
Konu'dan çıkıyorum
Ama hayat bu..
Öyle değil mi?
Yani hayat bu...