Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

28 Ocak '14

 
Kategori
Deneme
 

Hayat sürgünü

Hayat sürgünü
 

İnsanlar hüzünlendiğinde ağlarlar.
Peki ya henüz dünyaya geleli bir iki saniye olan bir bebek neden ağlar ki?
Onu hüzünlendiren nedir? Acaba kimden? Nereden? Ayrılmıştır ki hüzünlenmiştir. 
Bu dünyayı hiç tanımadan ağladığına göre hüznü gelişine değil, geldiği yerden ayrılmasınadır.
 
Güzel bir yer olmalı ki ayrıldığımız yer hüzünlendirmiştir bizi bu ayrılık 
Kısacası hüznün ve ayrılığın hikayesidir doğum 
Doğum ayrılıksa yaşlanmak nedir? Yaşlandığımız için mi yıllar geçer, yoksa yıllar geçtiği için mi yaşlanırız?
Evet yıllar geçer ve bizler de bunun sonucunda yaşlanırı ama neden?
Sakın o da bir ayrılığın uzun sürmesinden kaynaklanıyor olmasın 
Bu ayrılık bendenimize hiç yaramamıştır.
Ne kadar uzadıysa bu hasretlik o kadar yıpranmıştır vücudumuz 
Yıpranan bendenimiz bizi yaşamdan soğutmak içindir  .
Gaiplerden bir ses fısıldıyormuşçasına: "Yeter artık! Dön gel ","Senin vatanın burasıdır. Dön gel "
Bu güzel bişeydir aslında öyle ya; sevdiğimiz, sevdiklerimiz, vatanımızdakiler  bizi çağırmaktadır
Bir mesaj yollamışlardır aslında
 
Bedenimiz dayanabildiği kadar dayanırız bu ayrılığa 
Ve bir gün kavuşma saati gelir .
Sessizlik olur bedenimizde ve kavuşma ...
Sonrasını bilmiyoruz neler olmuştur o büyük kavuşmadan sonra 
Arkasından üzülürler gurbet ülkesinin sakinleri 
Ağıtlar yakarlar gidenin arkasından 
Ama bilmiyorlar ki gidenin, yaşam sürgünü bitmiştir aslında...