Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ağustos '15

 
Kategori
İnançlar
 

Hayat ve dünya gerçek; bir şeyin var olabilmesi için elle tutulup gözle görülmesi gerekir

Hayat ve dünya gerçek; bir şeyin var olabilmesi için elle tutulup gözle görülmesi gerekir
 

Belki bu konu yüzlerce kere yazıldı, çizildi ama bence daha buna benzer birçok konu gibi bir sonuca ulaştırılmadan üzeri örtüldü; çünkü kutsala dokunuyordu ve hiç kimse kutsalı karşısına alamazdı.

Kendisini gerçeğe adayanlar böyle kolay teslim olmazlar. Bilinmezlik devam ederken böyle diyenler de böyle değil diyenler de amacına ulaşmış olmazlar. Tanrı var dediler, hâşâ olmasa da karşısı sustu. Hâşâ Tanrı yok dediler güneşte parlayan kılıçları görünce gerçek tarihin çekmecesine atıldı.

Oldu mu yani şimdi! Egemenler gerçek budur dediler, eyvallah dedik. Ve o korkak bilim utanmadan hala dünyada arzı endam ediyor. Evrenin en büyük gerçeğini karanlıkta bıraktın, icatlarınla birlikte defol git! Büyük büyük bilim adamları Tanrı’nın varlığını/yokluğunu ispat için ömürlerini harcamışlar; ama neye yarar sonunda ispat edemeyip teslim olmuşlar. İnkâr edenler neden inkâr ettiklerini, inananlar da neden inandıklarını bilmiyorlar. Varsa var olaydı, yoksa yok olaydı. Gerçek ortaya çıksaydı da kıyamete kadar çıksaydı.

Varlığının delilini ortaya koyamıyorsun, var olsan ne çıkar. Tabi Kerim Korkut da sizin gibi değil mi? İki vızvız, haklısın sakallı, inandık kabul ettik! Ben kabul etmem, inanırım; ben inanmadan mezar taşlarımı bile inandıramazsınız! Ben inanmadan pısmam, kabul ettiremezsiniz, boyun eğdiremezsiniz. Ama inanırsam, bir inanırsam da IŞİD olur Tanrının kılıcıyla gelirim.

Bilimin, bilim adamlarının korkaklığı beni deli ediyor ya; nasıl sakallının dediği olurmuş. Araştır bul varsa kabul et, çevir yönünü Mekke’ye tekkeye. Ama yoksa uğraştırma bunları bizimle, meczuplar diyarına at!

Bilim gerçeğin arayışında nasıl teslim olur; gerçek yoksa napayım Mars’a giden haşmetini. Bana gerçek lazım ve ben bu gerçeği kelle kesen IŞİD’ den öğrenmek istemiyorum. Bir yaratanın var olup olmadığı konusu şu anda insanlığın en önemli konusu. Yüzlerce binlerce araştırma yapın, dinleri, peygamberleri, kitapları didik didik inceleyin aratırın. Varsa da rahat edelim, yoksa da rahat edelim. Sakallı çıktı var dedi bütün dünya var dedi, bu kadar kolay mı bu ya. Yok diyenlerinki de var demek. Dünyaya IŞİD hâkim ve sen ateist değil ne olursan ol kuzu kuzu bu düzene uyuyorsun. Senin “yok” un neye yarıyor. Dünyanın kuruluşuna gidin, evreni tarayın. Bir sakallı “var” diyor dünyanın yarısını inandırıyor, koca bilim (ve bilime inanan milyarlar) hiçbir şey diyemiyor.

“İnanmıyorum ama korktuğum için kabul ediyorum” Böyle bir şey var mı ya… Dünyayı şu anda bilim falan yönetmiyor, IŞİD’in kılıcı yönetiyor. Kerim Korkut’un yaşadığı çağda hiçbir şey öyle birileri kabul ettiği için var olmaz, birileri kabul etmediği için yok olmaz. Tanrı’nın varlığı/yokluğu konusu anlaşılmamış olarak ortada bekliyor. Ve Âdem’in çocukları kafalarında şüphe evrenin dağlarında o yana bu yana dolanıp duruyorlar. Var diyenlerde de sorun var, yok diyenlerde de sorun var.

Elimle tutarım, gözümle görürüm(ya da elimle tuttuğum gözümle gördüğüm ve ikna olduğum bir belgesi olur) var derim. Şu anda Tanrı inananlar tarafından varlığı kabul edilmiş bir kavramdır. Saygı duyuyoruz; ama böyle varlık olmaz. Ancak mademki insanlık böyle acizlik gösteriyor ( kendilerince var olduğu kesin olmayan Tanrı’yı korkudan kabul ediyorlar) IŞİD haklı kardeşim. Sen bilimi cehalete teslim ettiysen cehaletin kılıcı kelleni keser!

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..