Hayata, güzel ve iyi bak..

                                                                          Hayata, güzel ve iyi bak..

Hayatı, bütün güzellikleriyle iyi yaşamaya çalış.. Kayacığım, etrafımda dolaşan bir takım biçimsiz kaba saba adamlar vardı. Sindiydiler, iki yüzlü, kaypaktılar. Sonra düpedüz işe yaramaz, laftan anlamaz, söz dinlemez, yola gelmez hain kişilerdi bu adamlar. Yozdular, yobazdılar, anladın mı, kayacığım, Sana haberini verdiğim bu kifayetsiz adamlar, Yaşamın olağan akışının dışında ve hayatın gerçeklerinden çok uzakta durarak, dünyadan ve her şeyde olup, bitenden habersiz yaşıyorlar ve insanlık değerlerini tanımıyor, bilmek istemiyor, inanmıyorlardı. Trajikomiktiler, iğrençtiler, Korkunç insanlardı hepsi birden. Öğrendiklerini anlamıyor, bildiklerini yapmıyorlardı. Üstelik yaşamın içerisinde bilmedikleri ve farkında olmadıkları ne kadar doğru, iyilik, güzellik varsa onlara öğreten akıllı birileri ortaya çıkarak, her hali ve tavrıyla bu beyinsiz, ipsiz sapsız, düzenbaz, yüreksiz adamlara anlattığında ve gösterdiğinde şaşırmış bakıyor, duyduklarına inanamıyor, inanmıyor, her şeyi en başından reddediyorlardı anlayacağın. 

 

Aslında hepsi de baştan aya yalancı, riyakar, hilekar, sahtekar, bozuk zihinli ve kötü ruhlu sağlıkları iyiden iyiye bozulmuş bu budala ve miskin adamlar, Tanrı’nın her geçen bir günü daha bir siyah çamurdan öbürüne durmadan saplanıyorlar. Adeta kara bataklıklarda biten çok çirkin ve çok zehirli yabani çalılara dönüşüyorlardı. 

 

Beni; Büyük bir istekle, sabırla ve inançla dinleme nezaketini gösterdiğin için sana ne kadar teşekkür etsem az gelir Kayacığım, bunun için sana çok çok teşekkürler. Seni gayet iyi anladım Zarifçiğim, Asıl ben sana çok çok teşekkür ederim bu kıymetli sohbeti benimle yapmak büyüklüğünü gösterdiğin için. Zarifçiğim, şimdi ben seni dinledikten sonra sayende benimde konum olan bu renksiz, ruhsuz adamların yanından hemen kaçar, hayatı senin gibi değerli kişilerle bütün güzellikleriyle ömrümce yaşardım...