- Kategori
- Psikoloji
Hayatımızı korkular belirleyip, yönlendirirse, hayatımızın anlamı kalmaz

Duygular ve mantığımız düşüncelerimizi oluştururlar.
Duygularımız arttıkça, o duyguyla ilgili düşüncemiz alevlenir. O düşünceye göre, hayatımıza yön veririz.
Duygularımız ateşe benzer. Kullanma şeklini bilirsek bize çok gerekli ve olmazsa olmazımız olur. İyi bir araba rahat etmek, sevdiğimiz biri ile evlenmek konusunda duygularımız bize yardımcı olur.
Ama bilemezsek, yıkıcı olabilir. Tüm cinayetlerin, kadına şiddetin kızgınlık duygusu ile ilgili olduğunu düşünürseniz, ne demek istediğim daha iyi anlaşılabilinir.
Duygular temelde ikiye ayrılır. Bunlar arzular ve korkulardır.
Yaptığımız veya yapmadığımız şeylerin çoğu, arzularımız veya korkularımız tarafından belirlenir.
Yapmaktan kaçındığımız şeyler, arzularımıza baskın çıkan korkularımızın sonuçlarıdır.
İnsanların çoğu, maalesef çeşitli korkular nedeniyle hiçbir şey yapamaz hale gelmişlerdir.
İnsanlar riske girmek istemezler. Evlenirlerse mutsuz olacaklarından, ya da bir işe para yatırırken kaybetmekten korkarlar. Ayrıca, tüm bunların ötesinde başarısızlıktan ve reddedilmekten korkarlar.
Sonuçta başarısız olmaktadırlar.
Kaybetmekten korkmamak gerekir.
Hayatımızı korkular belirleyip, yönlendirirse, hayatımızın anlamı kalmaz.