Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

03 Şubat '07

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

Hayatının kontrolünü eline al!

Hayatının kontrolünü eline al!
 

MS* hastası olduğumu öğrendiğimde doktorların bana söyledikleri en önemli şey : “Artık bundan sonra insan gibi yaşayacaksın” olmuştu. Çünkü hastalığımı tetikleyen şey büyük ihtimalle sabah 07:00 ile 23:00 arasında tek öğün yemek, 20 kupa kahve içerek haftanın 7 günü çalışmamdı. İşte bu noktada her ne kadar geç kalmış olsamda “hayatımın kontrolünü elime almalıyım” diye bir karar verdim.

Ne yaptım;

1- İyi para kazanmama rağmen evimi sadece otel olarak kullanıyordum. Hemen yeni ve daha büyük bir ev bularak tüm mobilyalarımı attım. Yakın bir arkadaşım (Şebnem) sayesinde Çağlayandan masa-sehpa siparişi, Unkapanında minderler - perde, Sultanahmet’ten kilim, çeşitli mağazalardan mutfak malzemesi, Modoko’dan yeni mobilyalar-yatak ve aklıma gelmeyen herşeyi beraberce yeniledik.

2- Günde 3 öğün yemek yemeye başladım ve işten akşamları saat 19:00’da çıkmaya.

3- Kahveyi azalttım ama bırakamadım, demleme oldukça çayı tercih ettim. Hatta bir süre oldukça fazla bitki çayı içmeye başladım.

4- Aşık oldum, evlendim, kızım oldu.

5- En son yunuslarla yüzdüm(bunu mutlaka bir yazı ile anlatacağım) ki kendimi hiç bu kadar iyi ve farklı hissetmemiştim, geldik bugüne.

Şu anda haftada üç gün yaptığım iğne ile beraber hastalığımın seyrini kötüden iyiye çevirmiş durumdayım(Maşallah diyebilirsiniz)

Gelelim beylik laflara. İnsanın hayatının kontrolünü eline alması için hasta olmayı beklememesinde fayda var;

1. Kendinize iyi bakın. Sağlığınızdan daha önemli bir şey yok. Yemek yiyin, uyuyn, spor yapın.

2. Geçmişin hesabını yapmayın. Bırakın hatıralarda ve fotoğraflarda kalsın. Yaptığınız ve yapacağınız iyi şeylere konsantre olun.

3. Önyargılarınız yerine ispatlara inanın. Başkalarının ne düşündüğünü tahmin etmeye çalışarak, kendi kendinize sürekli tekrarladığınız korkularınızla, dedikodularla(gıyabında sosyal eleştiri) huzurunuzu kaçırmayın. Gerçekten bu tip şeylerle vakit kaybetmek ciddi bir israftır, lükstür.

4. Kesin konuşmayın. Hiç gelmiyorsun, hep bunu yapıyorsun gibi söylemler düşünce tarzınızın göstergeleridir ve durumu olduğundan daha abartılı gösterir. Abartmayın, ne kendinize ne başkalarına abartı yaşatmayın.

5. Negatif düşüncelerinizden kurtulun. Bardağın dolu tarafına bakın. İnsan vücudu en mükemmel ilaçtan daha iyileştirici güce sahip. Ama pozitif olursanız oluyor. Negatif olursanız aynı şekilde tahrip ediyor.

6. Düşünce tarzınızı değiştirin. Yani her şey idozunda yaşayın. Özellikle MS normalin üstünde vücudun zorlanmasıyla tetikleniyor. Ne çok uyuyun nede çok az, ne çok koşun nede hiç hareketsiz kalın. Kararında yaşayın.

7. Sevin ve sizi sevmelerine izin verin. Bazen birilerine sarılmak, birkaç söz duymak çok önemli olabilir. Arkadaşlarınızı, ailenizi, eşinizi, dostlarınızı ihmal etmeyin. Onlara ayrılacak zamandan tasarruf etmeyin.

8. Sosyalleşin – sinema, tiyatro, trekking vb. yeni insanlşar tanışacağınız, kafanızı dağıtacağınız şeyler yapın. Çevrenizi sağlıklı, pozitif ve mutlu insanlarla doldurmaya çalışın.

9. İyilik yapın – Sosyal kuruluşlar olabilir veya kendi komşunuz olabilir, insanlara yardım edin. Bilginizi paylaşın. Maddi ve manevi destek olun. Dünyaya aktaracağınız pozitif enerji sizin ondan alacağınız pozitif enerjinin kaynağı olacaktır.

10. Değişik şeyler yapın – Daha önce yapmadığınız şeyleri yapın, görmediğiniz yerlere gidin. Değişiklik iyidir.

Yaşamınızı ve sağlığınızın kıymetini bilin. Eminim benim gibi birçok kişiden bunu duymuşsunuzdur ama ben yinede tekrar ediyorum.

*MS- Multiple Sclerosis nedir diye merak edenler buraya tıklayarak öğrenebilirler

 
Toplam blog
: 578
: 5372
Kayıt tarihi
: 23.06.06
 
 

Superonline danışmanlık, İktisat Bankası' nda ilk palm bankacılığı uygulaması, 5 yıl Garanti E-Ticar..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara