Hayatta nerde başlamak gerektiğini kavranmak

Hayatta nerde başlamak gerektiğini kavranmak, kendi önyargılarınız. Size ve çevrenize bir takım kalıplar vererek, yetenekleriniz bulunduğunuz ortamın değer gar yılarıyla birlikte düşüncelerinizi ifade ederken verilmek istenen mesajda yerine ulaşmamıştır.

Ünlü isteklendirme ustası; ZİG ZİGLAR bunu şöyle ifade eder:’’kendinizi kavrayışız biçiminize uymadan tutarlı biçimde hareket edemeseniz.’’Evet tutarlı bir şekilde ileriye dönük atılan her adımlarda varılan nokta anlamsızdır. Oysa içinizdeki ben bilinçli yerine biz bilinci kavradığınızda varılan nokta anlamlıdır. Bu konuda filozof JAMES ALLEN şöyle yaklaşmaktadır:’’Bugün düşüncelerinizin sizi getirdiği yerde olacaksınız, yarın da düşüncelerinizin sizi götüreceği yerde olacaksınız.’’Dar kalıplar arasında kalmak kişiye hiçbir şey kazandırmaz. Önemli olan kendini aşabilmektir.

Düşüncelerinizin derinliklerinde size bir yatırım gücü kazandıran o kadar çok etken vardır ki yeter ki bunu başarmak için önyargılarınızda kendinizi arındırınız. Düşüncedeki yatırımlar bir başarının zincirinde gelişiminizi sınırlayabilir. Tercümeleriniz, hünerleriniz, ürününüzün niteliği ne olursa olsun size verilecek güç çabanıza bağlı olarak sizi belirleyen aslında özsaygınızdır.

Kişiler ne tür önyargılarda kendini arındırırlarsa varılacağı nokta onlar için olumlu olur. Önyargılar birçok noktada gerçek üzerine değil, sizin gerçeğe bakışınız üzerine kurulmuştur. Hayatta gelebilecek her zorluğu, her acıyı kendinizden yaşatabiliyorsanız, size verilen olgunluk düzeyi ya sizi yıkar yâda daha da olgulaştırır. Bunu da siz kendiniz belirleye bilirsiniz.

Hayatın içinde kendinizi sınarken aslında bir analizlide göz ardı etmemelisiniz bunu birkaç noktayla vurgulamak istiyorum.
1)İçinizdeki değişim size yeterlimi. Değişim ve olaylara bakış acısından değerlendirmek gerekirse bazı düşünceleriniz sizin istediğiniz gibi giymiyorsa sizin içinizdeki kalıplaşmış dar kapıları yıkmalısınız. ZİG ZİGLAR şöyle açıklar bu durumu:’’Daha önce yapılanları yapmaya devam edip faklı sonuçlar alınacağına inanmak budalalıktır.’’

2)Kendiniz acısında olaylara bakış acısı ne olmalıdır. İçinde bulunduğunuz ruhsal yapınız sizler için yeterince motivasyon (isteklendirme)vermiyorsa sorun sizdedir. Oysa içinizdeki ruhsal durumunuz olaylara bakış acısından, değer yargılarınızdan, sizlere bir şeyler motive edebiliyorsa sorun yoktur.

3)Kendi içinizde ilk değişmesi gereken düşünce nedir. İlk önce içinizdeki bencil davranışlardan arınmalısınız, içinizdeki bilinç sizleri taşıya biliyorsa değişim kendiliğinde gelecektir. Taşıyamıyorsa o zaman sorun sizdedir.

4)Son olarak değişimde disiplin olmalıdır. Buda bir örnekle acıklı yayım. sizbir cay içmek istersiniz daha önce şekerli içtiğiniz çayı, şekersiz içmeyi denemek istersiniz ve cayın tadı size garip gelecektir. Ama zamanla içmeye devam ettiğinizde o tada alışırsınız. Disiplinlikte kastım varılacağınız noktaya kadar içinizdeki sabrın ölçümüdür.

Son olarak çok sevdiğim bir sözle noktalamak istiyorum.’’başkalarını yönetenler önce kendilerinin ustası olmalıdır.’’PHİLLİP MASSİNGER. Düşüncesinde yola çıkarak aslında vurgulamak istediği anlam çok önemlidir. Kişi kendini iyi geliştirmediği sürece, değer yargılarındaki kalıplardan saplanıp kaldıkça, ne kendisine bir şeyler katar nede içinde bulunduğu topluma bir şeyler katar. Kişi önce kendinden sorumludur. Kendi sorumluluk bilincini taşıya biliyorsa zaten gerisi kendisi gelecektir. Taşıyamıyorsa içinde bulunduğu kalıplara sığınıp durursa o zaman toplusal bağlamdaki bireylere de bir şey kazandırmaz, kendine de bir şeyler kazandırmaz