Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Eylül '08

 
Kategori
Psikoloji
 

Siz de "Mutsuz"u Oynayanlardan mısınız?

Etrafıma baktığımda, tam anlamıyla mutlu, sorunsuz birini göremiyorum, kendimde dahil olmak üzere. Küçük -büyük, zengin- fakir, güzel-çirkin ; gözlemlediğim herkes ulaşamadığı ya da ulaşamayacağını sandığı çözümler nedeni ile hayat oyununda "mutsuz" u oynuyor.

Tanıdığım biri mutlu olma ile ilgili bir söyleşi sırasında garip bir olay anlatmıştı: Zengin, sağlıklı, yakışıklı bir tanıdığı varmış. Öğrenim yaşamı boyunca çok başarılıymış, ünivesiteden sonra iş yaşamında da başarısı devam etmiş; güzel bir kızla severek evlenmiş. Hiçbir sorun, üzüntü yaşamamış .Kısa bir süre sonra aniden ölüvermiş bu mutlu adam. Doktor; "yaşamı boyunca hiç mücadele etmemiş, acıyı tanımamış, hep mutlu olmuş, sorunsuzluk, aşırı mutluluk kalbe zarar vermiş" demiş. Ben onun yalancısıyım... Belki de doğrudur; insanı, beklentileri, hayal kırıklıkları, sevinçleri hayata bağlıyor, kimbilir.

Zülfü Livaneli'nin "Mutluluk" u var elimde, yeni başladım, Softa amcası tarafından tecavüze uğrayan Meryem; monoton yaşamından bunalan seçkin zümreden bir profesör; Meryem'in Gabar dağlarında savaşan amcaoğlu. Bu üç kişinin hayata bakışları, yaşantılarından kesitlerden oluşuyor yapıt. Eserin bir yerinde yazar; bir uzakdoğu öğretisinden söz ediyor."Bırak, hayat bir nehir gibi aksın; olumlu düşün ki, herşey olumlu olsun, dünyadaki kötülüklerin kaynağı olumsuz düşüncedir"

Bizde de, eskiler demezler mi "hayır konuş, hayır olsun" diye... Gerçekten, şöyle bir düşünseniz; yüzlerce belki binlerce galaksi içinde Samanyolu galaksisi. Bunun içinde bir güneş sistemi, bunun içinde de dünyamız. Ve bu gezegende biz ölümlüler. Evrensel düşününce, dünyanın küçüklüğünü, insanın aczini duyumsuyorsunuz. Ondan sonra da en büyük savaşların bile, horoz dövüşünden fazla bir anlam ifade etmediğinin ayırdına varıyorsunuz.

O halde, neden bu, sen-ben kavgası, neden bu açgözlülük...Bazen, kedi veya köpeklerin kavgasına takılır kalırım. Ufak bir ekmek veya kemik parçası için birbirlerini hısla hırpalamalarını insanoğlunun kavgalarına benzetirim. O denli anlamsız, çirkin, şuursuz bulurum, insanın insana yaptığı zulmü.

Yeryüzünde; çirkinlikler içinde bile nice güzellikler var.Onları görebilmek, arayıp bulmak , dünyanın yükünü taşıyabilmemizde bize yardımcı olabilecek en önemli etken sanırım.

İsa peygamber ve havarileri dolaşırlarken bir köpek leşi görmüşler.Havariler, burunlarını tıkayıp hızla yürürken, İsa peygamber durmuş, köpeğe bakarak "ne güzel dişleri varmış" demiş. Bir köpek leşinde bile güzel olan bir şey bulmak mümkün mesajını vermiş.

Bizler. bunun tam aksini uyguluyoruz.Elimizdeki değerleri, güzellikleri görmüyoruz. Onlarla mutlu olmak yerine, belki de, ertesi gün unutacağımız önemsiz bir olay veya sözle, hem kendimizin hem yakınlarımızın yaşamını, çekilmez hale getiriyoruz.

Olumlu düşünen insan, mutlu insandır.Mutlu insan ise verimli, üretken olan insandır.Ülkemizin böylesi insanlara, ihtiyacının çok fazla olduğunu düşünüyorum.

Sevgilerimle....

 
Toplam blog
: 307
: 1382
Kayıt tarihi
: 08.08.07
 
 

Emekli Türkçe öğretmeniyim.Şimdi Marmara Üniversitesi bünyesinde bulunan, Atatürk Eğitim Enstitüsü ..