Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

07 Ekim '16

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Haydi! Siz de Oya Annenin çocuklarına yardım edin!

Haydi! Siz de Oya Annenin çocuklarına yardım edin!
 

Oya Kayacık


Oya Anne!

Birazdan bahsedeceğim kişi bir daha bu ülkeye çok çok zor gelir. Kimse onun gibi vicdanlı olamaz, o çok başka bir insan, o Oya Anne…

Kasımpaşa Çocuk Yuvasının başında ve hala orada.

Oya Anneyle tanışmam Ayşe Arman’ın sayesinde olmuştu, Hürriyette yazdığı bir yazısında tanımıştım. 56 yıldır gönüllü olarak ve hiçbir ücret almadan çalıştığını duyunca kalktım gittim. Ama onun öncesinde Oya Kayacık ile ilgili bilgiler paylaşayım.

Oya Kayacık, nam-ı diğer Oya Anne! Babası deri tüccarı olan, 3 kardeşten biri. Doğma büyüme İstanbul Beşiktaşlı. Nitekim kendim İstanbul Hanımefendisi ünvanını yakıştırıyorum. Çünkü öyle nazik, öyle muhteşem bir kadın ki, eli ayağı öpülesi. Kendisi Robert Kolej mezunu ve varlıklı bir ailenin kızı.

Oya Anneyle tanışmam Ayşe Arman’ın sayesinde olmuştu dedim ya, aslında onun öncesinde Silivri’de daha Oya Annenin röportajını okumadan önce bir yuva görmüştüm, bizim orada olduğumuz dönemde de Kasımpaşa Çocuk Yuvasının çocukları dönüşümlü olarak Silivri’ye getirilip denize giriyorlarmış. Orada çocuklarla tanıştık, ihtiyaçları olan birkaç bir şeyi aldık. Sonra röportajı okudum ve gitme kararı aldım.

Ben röportajı okuduktan sonra aldım elime kalem kağıt ve ne yapabilirim dedim, önce okulumuz öğretmeni Saliha Hanım’a gittim, durumu anlattım ve izah ettim. Bana şu şekilde cevap verdi; ‘’Baran, git röportaj yap ve Edebiyat performansı olarak sayalım.’’

Kasımpaşa Çocuk Yuvasını aradım ve Oya Anne ile görüşmek istediğimi söyledim, santrallerinde bir hata olduğunu ve direkt cep telefonu verebileceklerini söylediler. Hemen aldım ve aradım, telefona çıkan Oya Anneydi. Durumu kendisine anlattım ve yanına gelmek istediğimi söyledim. Kesinlikle hayır dedi ve sakın ola gelmeyiniz dedi. Bu işi röportaj ve tanıtım ile yapmadığını söyledi, çok ısrar etmeme rağmen kesin ve net kararlıydı. Ödevimiz olduğunu ve bundan not alacağımızı bizim de öğrenci olduğumuzu söylediğimizde biraz olsa yumuşamıştı. Bu yapılan hiçbir yerde yayımlanmayacağının sözünü aldı bizden. Tamam dedik ve Unkapanı’ndan Kasımpaşa için yola çıktık, Kasımpaşa’ya geldiğimizde Yuvayı sorduk ve tüm esnaf nerede olduğunu çok iyi biliyor. Hemen tarif ettiler ve gittik, kapıdan içeri girerken sanırım heyecandan parmak uçlarım buz gibi oldu. Oya Annenin yanına gittik ve bizi görünce kocaman ellerini açtı, bize sarıldı ve hoş geldiniz dedi. Durumu anlattım, görmek istediğimi ve bu hareketinizi tebrik etmeye geldik dedim. Sonrasında ödevimizi anlattım, birkaç soru soracağım dedim. Daha rahat bir yere geçelim dedi ve odasından çıktık, asansöre binip ikinci kattaki bir sınıfa girdik, kimse yoktu ve kendimi çok rahat hissettim. Oya Anne önümüzde ve asansörden indik elinde otuzu gecik anahtar ve içinden seçtiği anahtarla sınıfın kapısını açtı içeriye sıralara oturduk ve başladık.

‘’Kendisine söz verdiğim için orada konuştuklarımızı paylaşmayacağım, orada konuşulanlar sadece ödev içindir.’’

Haydi siz de Oya Annenin çocuklarına yardımcı olun!

Böylesine tatlı ve 56 yıldır gönüllü olarak hizmet veren birini ziyaret etmek gerekir, Oya Annenin kapısı herkese açık.

Orada rastladığım birkaç şeyler var, oradaki çocuklar diğer yuvalara göre çok mutlular. Annesi ve Babası hayatta olmasına rağmen çocuklarını yuvaya bırakan ebeveynlerden bahsetti, hatta ve hatta ayda veya 3 ayda bir kez gelip çocuklarını görüp giden ebeveynler de var dedi, ve ekledi; ‘’Buradaki her çocuk benim evladım.’’ Dedi.

Burada nelere ihtiyaçları olduğunu sorduğumuzda, Oya Anne; ‘’Siz bir genç olarak nelere ihtiyacınız var ise buradaki çocukların da onlara ihtiyacı var.’’ Dedi.

Biz genellikle, yiyecek, içecek vb. şeyler götürürüz fakat onların yiyecek ve içeceğe ihtiyaçları yok!

Oya Anne, burada ki çocukların kitaba, giysiye, kaleme, deftere, oyuncaklara ve teknolojik eşyalara ihtiyaçları var dedi. Buradaki çocuklar sizlerden daha yoğun bir programla yetiştiriliyor dedi ve ekledi; düzenli olarak tiyatroya, sinemaya vb. kültür geliştirecek uygulamalara gidiyorlar dedi.

Bu yönden çok hassas olduğunu görmekteyiz.

Sevgiler,

 

 
Toplam blog
: 8
: 494
Kayıt tarihi
: 21.08.16
 
 

Merhaba, ben Baran. 21 yaşında gençliğinin şahikasında bir gencim. Dokuz Eylül Üniversitesi İzmir M..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara