- Kategori
- Güncel
Haydi Türk sineması iş başına!..

İnsani bir amacın olmadığı Titanic, bu haliyle milyonları ekrana kilitlediyse, 32 milletten gönül erinin bulunduğu bu “İnsanlık Gemisi”nin filminin çekilmesi gündeme gelemez mi?
İsrail'e karşı meyve bıçağı, İngiliz Anahtarı, sopa ve tornavidadan başka kullanılabilecek suç aleti (!) bulundurmayan bu gemiye, onlarca savaş gemisinin, helikopterlerin ve M16’lı askerlerin saldırması, aksiyon olarak yetmez mi?
Utançlarını, ‘Utanç Duvarı’ ile çevreleyenlere inat, Gazze’ye insani yardım taşırken saldırıya uğrayıp; canlara kıyanlar tarafından hücrelere hapsedilip, zincir ve sopalı savunmalarıyla, suçlu duruma düşürülmek, komedi olarak yetmez mi?
Filistin'de yaşanan trajediyi ele alan Kanarya Filmi'ni izleyen 6 yaşındaki Yusuf'un Gazze’ye yolladığı Kanarya'sı ile saldırıdan sonra ebeveynlerinden ayrı tutulan 1, 5 yaşındaki Türker bebeğin bulunduğu gemide, 9 barış elçisinin katledilmesi, dram olarak yetmez mi?
Ele geçirilmiş İsrail askerlerine su verip, İsrail birliğine iadesini yapan barış elçisinin, İsrail tarafından kurşunlara hedef yapılıp, katledilmesi trajedi olarak yetmez mi?
İsrail korsanlarınca şehit edilen Tekvandocu Çetin Ağabey’in hanımı Çiğdem Abla’nın, bir yandan eşine gözyaşı dökerken, bir yandan da yaralılara yardım etmesi, insani bir sevdanın ötesinde, “aşk” olarak yetmez mi?
Bir filme konu olacak bütün türleri güvertesinde barındıran Mavi Marmara, zalimin ve zulmünün unutulmaması adına, Titanic gibi sayfalara, notalara dökülmeli ve beyazperdeye aktarılmalıdır.
Eğer Mavi Marmara, İsrail’in zulüm dolu tarihinde unutulmuşlardan olursa, tıpkı Titanic gibi, derin bir deryada sadece enkazı aranır!
NOT: Muhammet Mazhar Demir'e teşekkürler...