Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Eylül '11

 
Kategori
Futbol
 

Hayırlı olsun!

Hayırlı olsun!
 

...


 

Bugün yeni futbol sezonu başlıyor. Hayırlı olsun...
Dün Federasyon Başkanı ekranlara çıkıp bir açıklama yaptı. Başladığı noktada üzgün ve özür dileyen cümleler arasında ilerledikçe sertleşen ve nasihatlerde bulunan ifadeler kulandı. 3 Temmuz 2011 tarihinden itibaren yaşanan olayların kendisini de derinden etkilediğini ancak bunları kabullenmemiz gerektiğini savundu. İlginç bir sırayla seslendi insanlara; önce yöneticilik yapan ve her nedense TFF nin sitesinde dahi tırnak içinde belirtilen benim de öyle kullanacağım "tek adam" lara seslendi, bir sopa görünüyordu cümlelerin altında, acaba bu bahsedilen tek adamların çaresizliğinin verdiği cesaretten mi kaynaklanıyordu? ( Ayrıca Fenerbahçe yöneticiliğini 5 yıl boyunca yapmış ve bu takıma her alanda sponsor olmuş bir kişi, neden tek adamlarla şimdi savaşmaya başlamıştır bu da ilginçtir.)
Sonra taraftar gruplarına bazı uslu nasihatlerde bulundu. Zira halka seslenmek çok dikkat isteyen bir işti ve beyefendi bunun farkında olarak kurdu cümlelerini, bu sefer ortalıkta sopa yoktu.
Sonra sırasıyla "futbolcu kardeşlerine", teknik direktörlere seslendi...
TFF başkanı suyunu yudumluyordu cümle aralarında, ben açıkçası konuşmasının başındaki cümleler ve halinden istifa edeceğini düşünmeye başlamıştım. Konu bu değil tabii ki oldukça güçlü bir durumda bulunan ve buna rağmen sürekli terleyen, söyledikleri konusunda günden güne değişiklikler olan bu insanın hali, süreç hakkında ince mesajlar veriyordu bizlere aslında…
3 Temmuz 2011 günü ve sonrasında yaşananlar ne kadar ilginç bir hale soktu bizleri, hiç düşündünüz mü? Bu sadece bir dava süreciyse neden bu kadar kanattı? Sonucunu beklemek neden bu kadar sorun oldu?
Sizlerin de aklına takıldı mı acaba bu aktaracaklarım;
- Sezon bittiğinde Fenerbahçe ile TS aynı puanı aldılar, TS ikinci oldu. Sezon boyunca bu iki takım 2 maç yaptılar TS bir de penaltı kaçırdı. Kimse TS ye penaltı verildi demedi. Ancak Fenerbahçe için verilen penaltılar gazetelerde çarşaf çarşaf yazıldı. Kimse yazmadı TS ye 2010-2011 sezonu boyunca rakiplerinin penaltı kullanamadığını, ilginç değil mi?
- “Şike” ya da “şaibe” ifadeleriyle birlikte kullanılan 19 maçtan bahsedildi, bu maçların hepsini Fenerbahçe oynamadığı halde tek hedef kalmayı başarıyordu Fenerbahçe her nasılsa? Kimse bunu yadırgamıyordu, yoksa süreç aslında çok önceden başlamış ve biz başında olduğunu sandığımız an aslında sonunu mu görmekteydik? Ay da petrol var mıydı gerçekten?
- Şimdiki TFF Başkanı neden “Türk futbolunu içinde bulunduğu bataktan kurtarmak için göreve geldik” demişti? Neden Mahmut ÖZGENER, Yıldırım DEMİRÖREN gibi güçlü bir camianın başındaki adamın bizzat “desteğini” açıklamasına rağmen ses seda çıkarmadan ve ısrarlara rağmen (ve çıraklık dönemini bitirmişken ustalık dönemi için neden) aday olmak istemiyordu. Henüz yeniyken hatırası Sayın Hasan DOĞAN’a haksızlık değil miydi, “bataklık” ifadesi?
- Türk Futbolu gerçekten bir batakta idi ise, şimdiki TFF başkanı neden bildiği bir konu hakkında basına ya da yargıya açıklama yapmıyor ve harekete geçmiyordu. Sponsorluk anlaşmaları buna engel miydi? Peki, siz bir problemi çözmek için öğretmen olmayı mı beklerdiniz?
- Sezonun hemen başında yapılan yayın ihalesini alan yayın kuruluşunun dışında tüm basın yayın organlarının hatta üzgünüm devlet televizyonumuzun dahi başlıkları paralellik taşıyordu ve Fenerbahçe satır satır, manşet manşet, yerden yere vuruluyordu. 4 Temmuz 2011 gününün gazetelerinde haber, sürmanşetlerden dava sonuçlanmış gibi veriliyordu. Peki, maçların yayın hakkını elinde bulunduran kuruluş neden sessiz kaldı. Milyonlarca dolar para sokağa gitmek üzereyken neden ses çıkarmadı? Siz olsaydınız bu metaneti sağlayabilir miydiniz?
- Yıllardır akıllara bile gelmemiş olan ve hiçbir büyük takımın ulusal liginde uygulanmayan play off uygulaması neden birden bire uygulamaya sokuldu. Bu konuda kulüpler birliği neden sessiz kaldı. Acaba Fenerbahçe’siz bir 2011-2012 sezonu ne kadar kaybettirirdi yayıncı kuruluşa? Yoksa yapılan yatırımların boşa çıkmaması için mi dün Sayın TFF Başkanı “şike ile ilgili kararımızı 2011-2012 sezonu sonunda vereceğiz” dedi.
- Play off uygulaması için Sayın TFF Başkanına bir gazeteci sorduğunda “Yayıncı kuruluşla bir anlaşmamız var ve bu anlaşma her iki tarafın da kazanmasını öngörüyor dolayısıyla bu uygulamaya da her iki tarafın da çıkarları göz önüne alınarak karar verilmiştir” derken aklınıza neler geliyor?
- Peki, yine bu demecinde yayıncı kuruluşla yapılan sözleşmenin süresinin 3 yıl daha uzatılması konusunda çalışma yapılacağını da beyan ederek ne amaçlamıştır sayın başkan. İlginç bir durum daha bu yayın ihalesine katılan diğer kuruluşlardan konu hakkında neden hiçbir tepki yansımamıştır kamuoyuna?
- TS, Beşiktaş, Bursaspor Avrupa kupalarında birden fazla maç yapmış durumda ama Fenerbahçe bir tek maça bile çıkmadı. Yargı süreci tamamlandığında eğer Fenerbahçe için düşürülmeye neden olacak ve şike yaptığı kesinleşecek bir karar verilirse en baştan beri konuşulan ve şike tespit edilen 19 maçın tarafı olan TS, Beşiktaş, Bursaspor’un durumu ne olacak. Ceza almayalım diye Fenerbahçe’yi şampiyonlar liginden men eden TFF, bu konuda neden duyarlılık göstermemiştir?
- Son olarak (aslında son demeye izin vermeyen bir süreçten geçmekteyiz ama) bu sürece katılan bunu hangi mantığa bürünerek yaptığını da merak ettiğim Platini için de basınımızda demeçlere yer verilmiş “Fenerbahçe’yi neden men ettiğimizi tüm dünya biliyor” sözlerine geniş sütunlar ayrılmıştır. İlginçtir Euro 2016 için yapılan oylamada Türkiye’yi saf dışı bırakan ve bunu yaparken yüzü dahi kızarmayan aynı Platini ye basın yayın kuruluşlarımız neden bir tek soru dahi sormamıştır? Randevu bile talep etmemiştir?
Şu an Fenerbahçe için ligden düşürülmenin er ya da geç gerçekleşeceği kanaatindeyim ancak yargı sonucu ile ilgili bir varsayım değil, bu sadece bu süreçten çıkardığımdır. Hiçbir gazeteye bir tek kuruş para harcamamaya kara verdim, yanıltılmaktan değil insanların yanıltılmasının doğal karşılanmasından bıktığım için. Yayıncı kuruluş üyeliğimi iptal ettirdim ve bu sezon maçlarını kahveye dahi gidip izlememeye karar verdim, bu nemalandırmada payım olmasın diye ...
Siz de yapın demiyorum, ama bu kararlarımdan dolayı vicdanımda bir rahatsızlıkta yok, demek ki doğruyu yapıyorum.
 
Toplam blog
: 59
: 459
Kayıt tarihi
: 21.01.09
 
 

23.11.1977 doğumluyum, nüfus kağıdımdan belli olur memur çocuğuyum. Aslen Erzurumluyum. Evliyim iki ..