Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Şubat '16

 
Kategori
Hayvanlar Alemi
 

Hayvan bakanlığı kurulmalı

Hayvan bakanlığı kurulmalı
 

Sokaklardaki kedi ve köpekler malum çöplerle besleniyorlar.  Bu hal hoş değil. Temizlik nedeniyle sağlık sorunu yaşanabilir. Kedi ve köpeklerin sokaklardan toplanması lazım ama hayvan severler bunların işte barınak denen hayvanların yaşamasına pek de uygun olmayan, onları bir nevi hapseden (hayvanlar doğada özgürce yaşamalıdır) ayrıca daha önemlisi hayvanları kısırlaştıran uygulamalara tepkililer. Ama hayvanlar sokakta da yaşayamazlar. Hayvan bakanlığı kurulmalıdır. Bu iş dernekle olmaz. Bütün hayvanlar kontrol altına alınıp gerek kişisel bakım (isteyenler devletin de kontrol ve yardımıyla evlerinin uygun bölümlerinde kedi ve köpeklere bakabilirler) gerekse parklarda hayvanlar için özel alanlar (kedi evleri, köpek kulübeleri vs) yapılabilinir.

Sokaklarda beslenen kedi ve köpekler de bence yeteri kadar yiyecek bulamıyorlar, aç kalıyorlar. Hayvanları sevenler bir şekilde yardımcı oluyorlar. Kalanlar sokaklara bıraktığımız çöplerden beslenmeye çalışıyorlar ya bu da kolay değil. Çöpe bırakılan poşetler kokmasın diye ağızları sıkıca bağlanıyor. Yiyecek arayan kedi ve köpekler bu poşetleri açamıyorlar ve aç kalıyorlar. Ayrıca çöpler hemen alınıyor. Çöple beslenmenin mantığı yok da hani mecburlar. Evinizde şurada burada kedi ve köpeklere kendi çapınızda yardım ediyorsanız tamam da edemiyorsanız hiç değilse onların çöplerinizden yararlanmasını sağlayabilirsiniz. Poşetlerin ağzını sıkı bağlamayın. Kolayca açıp içindekileri alsınlar. Sizin beğenmediğiniz o çöpler onlar için hayat.

Soğuk havalarda sokak hayvanlarının işi daha zor. Bazıları çetin kış şartlarında sokaklarda donup ölüyorlar. Evinizin kenarına köşesine, avlunuza, bahçenize sığınırlarsa dokunmayın, koruyun. Plastik su kabı koyuyoruz şu çöp toplayanlar alıyorlar. O hayvanlar için su kabı, susuz kalmasınlar diye. Oncacık plastiği alıp napcan, pislik!

Bu kedi köpek her neyse evinize kendileri mi gelip oturdular; biz evcilleştirmedik mi onları? E şimdi de bakmıyor sokağa atıyoruz.

Kim bilir hangi hinliklerle onları evcilleştirip bakıma muhtaç hale getirdik. Yoksa kıçı kırık tilki av bulurken aslanım kangal aç mı kalırdı. Bakmak için evcilleştirmedik ki, onlardan yararlanmak için… Sırtına bineriz, etini sütünü yeriz, çoban köpeği filam… Şimdi gerek kalmadı; Mercedes’e biniyoruz, çoban da yok sürü de. E gereksiz oldular haliyle; binmeyeceğim eşeği niye besleyeyim, neyime yarar…

Madem durum bu, üremelerini durduralım, çoğalmalarına izin vermeyelim, nesilleri tükensin, değil mi yani! Bizimki de insanlık değil, evcilleştir, kullan, işin bitince sokağa at! Şu sokaklardaki köpekler kimin?  Sokakta doğup büyüyor ölüyorlar ama temelde bu hayvanların bir sahibi vardı. Sürüyü sattı, köpeği attı. Entel Şaziye’nin merhameti kadar hayat hakları var zavallıların!

Bu insanlar hayvan sevgisinden de, hayvan güzelliğinden de anlamaz. Oysa hayvanlar istesek hayatımızı ne kadar güzelleştirir. Ya aslında bunların yiyeceğinden nolur, artıklarımız yeter onlara. Koyun kuzu tamam da şu bize faydası olmadığını düşündüğümüz kedi köpeği ilk aldığımız gibi tekrar götürüp ormana bırakalım. Eski vahşi günlerine dönsünler. Napalım, bakamıyoruz onlara, bakmıyoruz! Sen getirmişsin kardeşim. Bıraksaydın ormandaki vahşi haliyle ne olursa olsundu. Yani sorumlusu sensin.

Şu anda evcil olmayan hayvanlar ne durumda. Yani çok iyi durumda değiller. Ama hani kedi köpek aklı, gücü, imkânları, vicdanı olan biz insanların korumasında. Evcil hayvanların durumu doğadakiler gibi olmamalı.  Bize bir faydaları varsa inek, koyun, keçi, tavuk malımız.  Gerisi ne kadar tatlılarsa o kadar seviyor, ne kadar seviyorsak o kadar bakıyoruz. İçimizde hayvanları sevmem diyenler var. Seni kim seviyor, suratsız!

Ya bu espri gibi bir şey ama insanların evcil hayvanların bir kısmına artık ihtiyacı kalmadı. Doğrusu milyonlarca işe yaramaz kedi köpeği asıl yaşam alanları olan doğaya salmanın yollarını düşünmeliyiz. Zaten pek evcilleşmiş sayılmazlar, bizi ısırıyorlar ve elimizi tırmalıyorlar. Hayvanların sorumluluğunun bizde yani insanlarda olduğu da belli değil; mecburen bakıyoruz.

Hayvanları evcilleştirmeye başladığımız zamanlara dönerek bu canlılarla ilgili politikalar geliştirmeliyiz. İnsanoğlu işine yarayanı alır, çok doğal bir durum. Faydası olmayacak örneğin bir köpeği sadece insani sorumluluk diye besleyip bakmasını kimseden isteyemeyiz. Gönüllülük işi hikâye. Hiçbir zaman gönüllülüğe bel bağlamadım; bağlamam da. Kuracağımız düzenlerde hayvanlarla ilgili bir siyasetimiz anayasamızda (Ahe Kanunları) bu konuda gerekli kurum, kural ve uygulamalar konusunda yasalarımız olacak. Dünyanın bu konuya nasıl baktığı umurumda değil. Benim yöneteceğim bir ülkede bir köpek sokakta açlıktan ölemez!

Ama söylediğim gibi aslında bakamıyoruz. Sorumluluğu bizde değilse işimize yaramayanları salalım gitsinler. Sokaklara uyum sağladıklarına göre ormanlara da sağlarlar. Zaten çoğu et yiyor ve etin kilosu kaç lira! İnsanların havyan sevgileri sahte. Bu yazıyı yazan ben bile şunun şurasında hayatım boyunca kaç hayvana baktım ki. Pazardan elli kuruşa civciv aldım. Adını Kerami koydum ama asıl amacım pişirip yemekti. Allah niyetimi anladı kedi kaptı. Eşşoğlueşşeğin kedisi, öyle de semizleşmişti ki! Kafeste muhabbetler, Napolyon, mavi kız niceleri. Allah belamı versin, kuş gribi korkusuyla saldım. Gitmemek için nasıl direndiğini unutamam! Kafes kuşu dışarıda yaşar mı? Ve leğende iki su kaplumbağası. Suçum yok hatam var, balkonda kargalar kaptı. 

Ben hayvan sever değilim. Zaten hayvan sever diye bir kavramı kabul etmiyorum. Hayvanlar bizim merhametimizle yaşayacaklarsa hiç yaşamasınlar. Hayvanların sorunlarına bir siyaset ve düşünce adamı olarak yaklaşıyorum. Zaten hayvanlar ancak bu şekilde kurtulur.

 

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..