Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Mayıs '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Hazır mıyız?

Hazır mıyız?
 

Yağmur nedeniyle trafik yoğun olur düşüncesiyle aracımı kullanmak yerine, randevülü iş görüşmesi için güzergah kolaylığını da göz önünde bulundurarak metro ulaşım aracını tercih ettim..Dönüşümde içim çikolata çekti, otomatik manyetik cıhazdan almak istedim, önümde duran kişi, ürün otomatik vericiye takılmış olacak ki kocaman cihazın sağından solundan vurmakla kalmayıp yerlebir edercesine hırpalamaya devam ededurdu, sonunda amacına ulaştı. Çikolata krizimi yenemeyip madeni parayı cihaza koydum, ürün kodunu yazdım, onay düğmesine dokundum, link..link..ürün gelmez, gene takılmış..yapacak bi şey yok..dokunmak bile istemeden cihazdan uzaklaşıp "bye bye" dedim.. 

Düşündüm durdum metro aracı seyahatım süresince..Haksız kazanç elde etmek için vatandaşa kurulan tuzak olup olmadığını bilemiyorum. Teknik arıza şikayeti bildirim için mutlaka cihazın üzerinde ulaşıması gereken telefon numaraları mevcuttur, bakmadım, incelemedim zira standartlar gereği söz konusu bilgilerin yerine getirilmesinden sonra o cihazların uygun yerlere monte edildiğini biliyorum..Buraya kadar herşey normal. Normal olmayan, kısa süreli beklemelerde vatandaşın şikayet telefon numaralarıyla ilgilenmemesi dır.. 

Öyle ya, küçük bir rakam için vatandaş neden zamanını harcasın değil mi? Eğer söz konusu firma, vatandaşın vurdum duymaz zaafiyeti üzerinden haksız kazancı yeğliyorsa iki kere ayıp.. 

Eğer Avrupa Birliğine alınmak istiyorsak, sadece ülkenin kalkınma ve ekonomik verilerinin düzeltilmesinden geçmediğini düşünüyorum.. 

Davranış biçimlerimiz biçimlendirmeliyiz.. 

*Haksız kazanç dürtülerimizin kontrolünden tutunuz, manyetik cihazın ürün vermediğinden dolayı tartaklanmasına kadar bir çok olumsuz davranışlarımızdan söz etmek mümkündür.. 

Sadece bu kadar mı? 

Sokaklara tükürmek, çöp atmak, çiçekleri yok saymak, hayvanları tekmelemek..(Hayvan dedim de, kurbanlıklarımızın ayaklarından asıp nasıl kesiyoruz?) 

Peki, "Ben bilirimciliğimiz, ben yaparımcılığımız, ben güçlüyümcülüğümüz" ü düzeltmemiz gerekmiyor mu? 

Ya "Asarımcılığımız, keserimciliğimiz?".. 

İki insanın tartıştığı yerde, üçüncü şahsın ortamı yumuşatması gerekirken "Olay büyüsün" beklentisinde olma davranışlarımızın düzeltilmesi de Avrupa standarlarının ölçüsü dahilinde olmalıdır.. 

En önemsediğim ölçü birimlerinden biri de, randevü saatine bağlı kalma konusudur... 

Ne dersiniz?.. Hazır mıyız AB'ye? 

 
Toplam blog
: 2327
: 450
Kayıt tarihi
: 03.07.07
 
 

25.05.1960 doğumlu. Üniversite terk. Müzik, seyahat ve tiyatro sever. Antalya Devlet Tiyatrosu'nd..