Hazırlanın Boğaz Köprüsü'nden atlıyoruz!

Bu ülke nereye gider?

Ne kadar da klasik bir soru oldu bu değil mi son 20 yıl içinde...

Sabah uyanıyorum, gazeteyi açıyorum Gizem Özdilli deve kestirmiş efendim manşet şeklinde bir haber! Sonra Haspinallaaaaaah diyorum televizyonu açıyorum, bozuk türkçesiyle bizi temsil etmesi için Eurovision’a gönderdiğimiz Hadise’nin iğrenç Türkçesi ile söylediği ve muhteşem şarkı olarak sıfatlandırılan “Evlenmeliyiz” şarkısı çalıyor. Fesuphanallaaaah diyorum ve sinir katsayımın yükseldiğini hissederek kahvemi almaya gidiyorum!

Birşeylerin üstünü kapatmaya alışık olduğumuz ülkede sırf karısının başı açık olduğu için meclis başkanlığına getirmeye çalıştığımız Köksal Toptan çıkıyor sonra bir yerden!

Her şeyimiz özentilik, yozlaşmışlık!

Televizyonda gösterilen dizilerdeki gençlerin hepsi konservatuarda okuyor, villalarda yaşıyor falan filan. Yuh! Gençliğin hali bu mudur! Ben söyleyeyim; tabi ki hayır! Yahu gençlik devlet yurtlarında 8 kişilik odalarda mühendislik, işletme, tıp filan okumaya çalışıyor. Ne konservatuarı ne villası. Tabi ki konservatuar okuyan gençler var, fakat 100 öğrenciden ikisi anca... Villalarda yaşayanlar da vardır ama bu çoğunluğun yaşam tarzı olarak gösterilecek bir yaşam tarzı değil. Dizilerde kızlar hamile kalıyor, evden kaçıyor; erkekler ise ya mafya ya ağa ya da çok zengin!

Şu an bulunduğu yerlere nerelerden geçerek geldikleri belli olan muhteşem sanatçılarımız! Trilyonlar içinde yüzüyor, ama güç bela okutulmuş gençlerimiz mezun olur olmaz asgari ücretli bir iş bulduğunda sevindirik oluyor, paçayı sıyırmış olarak nitelendiriliyor.

Kültür desen yok, ahlak desen yok, sanat desen yok, hak, hukuk, adalet desen zaten hiç yok, demokrasi yok yok yok yok! Yaa ne işe yarıyor o zaman bu millet?

Koyun gibi önlerine konulan saçma sapan güya Avrupai dizileri izliyor, göz göre göre şeriatı getirecek adamlara oy veriyor, sonra da başımıza ahlak bekçisi, namus abidesi olarak dikiliyor.

İster kızın ister ayıplayın şunu da söyleyeceğim, turistlere de karşıyım ben! Hani şu dünya turuna çıkmış ya da ipek yolu güzergahını kullananlara değil. Buraya bir haftalığına gelip; içip, sıçıp, dağıtıp defolup gidenlerden bahsediyorum. Manasız hareketleri, bana göre gerizekalılık olarak nitelendirebileceğim sözüm ona çılgınlıkları ve insani değerlerini tamamen yitirmişlikleri. Ve biz onlara özeniyoruz ya yuh diyorum! Kadınlar onlar gibi olmak için sarışın oluyor, erkekler de kendi sevgilisini, karısını unutup pespaye bi turist kadının peşine gidiyor. Şimdi diyeceksiniz ki e gitmesin! Evet bence de gitmesin ama koyun bu millet koyun. Zaten televizyonlarda, gazetelerde, her yerde bizi saçma sapan şeylere yeterince özendiriyorlar e bir de kıçımızın dibinde bu turistleri görünce iyice sapıtıyor millet.

Ülke gibi ülke olsa Türkiye, ekonomisi ayakta olsa da biz de şu kendi ülkelerinde üçüncü sınıf vatandaş olarak yaşayıp buraya gelince kendi vatandaşımızdan bile daha çok kıymet gören turistlerin getireceği dövize tamah etmesek!

Zamanında düşünen, haykıran insanları astık! Geriye de bu çürükler kaldı işte... mecbur muyduk sizce; kendi dilimizi resmen katlederek konuşan Hadise’yi bizi temsil etmesi için seçmeye, dizilerdeki saçma sapan gençleri izlemeye, AKP’yi başımıza getirmeye, bu üç kuruş memuz zamlarına, neredeyse milyarlık doğal gaz faturalarına...

Hayır değildik!!!

Ama bizi Uğur Mumcu gibi Ahmet Taner Kışlalı gibi aydınlarımızı katlettik hem de paramparça ettik. Biz düşünen o aydın fidanları astık. Kitapları yaktık. Hadise gibi insanları sanatçı yaptık. Hiç yok muydu sanatçımız; yok muydu Fazıl Saylarımız, Suna Kanlarımız, Candan Erçetinlerimiz, Şebnem Ferahlarımız... Yoktu tabi yoktu. Çünkü sanat da işine gelmiyor bu ülkenin.

Hani diyorlar da bu ülke için canımı veririm diye. Ben vermem arkadaşım! Bu millet için hiç birşeyimi vermem ama bu vatan için herşeyimi veririm. Tayyip’e oy veren, yemediği halt kalmamış Seda Sayan’ı oturup izleyen ve sonra ahlak zabıtası kesilen, bomboş, cahil, görmemiş millet için hiç birşeyimi vermem ama vatanım için herşeyimi yaparım. Çünkü vatan; toprak parçası. Bu topraklar bana Mustafa Kemalimden miras, kimse elini süremez. Teşekkürler Akp çok teşekkürler bir ülkenin yavaş yavaş çöküşünü izlettiriyorsun bize lanet olsun sana da sana oy verenlere de!!!

Bana öğretilen her şey
Bana önerilen her şey
Bana dayatilan yaşanti
İşe yaramaz bir çöplük

Yarattiğiniz sistemler
Kullandiğimiz yöntemler
Yaşamak istemem aranizda

Belki de terslik bende
Yapamadim bu düzende
Kaçacak delik arar oldum
Sürüngenler şehrinde

Eğitilmiş köpekler
Doymak bilmez maymunlar
Yaşamak istemem artik aranizda

Benden bir ruhsuz yaratmayi
Nasil başardiniz
Benden bir hissiz yaratmayi
Nasil başardiniz
Benden bir uyumsuz yaratmayi
Nasil başardiniz
Benden sizden biri yaratmayi
Nasil başardiniz!!!

Bu ülkede kendini duyurabilmen için Yavuz Çetin misali böyle bir şarkı yazıp, Boğaz Köprüsü’nden atlamak lazım. Hoş onun da pek işe yaradığı söylenemez ama yine de bir şarkı bırakmış olursun ardında, senin gibi düşünen insanların dinleyip de sakinleşebildiği...