Hele uşaklar, hamsilere ne oldu?

Giresun Balıkçılar Kooperatifi Başkanı Yılmaz Necipoğlu, Karadeniz'de yaklaşık 4 aylık süre içinde 500 bin tonu aşkın hamsi avlandığını tahmin ettiklerini belirterek, ''Hamsi avı rekora gidiyor'' dedi.

Necipoğlu, Karadeniz'de son yılların en bereketli hamsi avının yaşandığını, İstanbul Boğazı'ndan Hopa'ya kadar olan Türk karasularında her yerde hamsi avlandığını belirtti.

Mehmet Ekizoğlu / AA

Haberin devamını okumak için:

http://www.milliyet.com.tr/2008/01/14/son/soneko08.asp



Bu yıl hamsi bol ve ucuz haberleri sık sık gazetelerde yer alıyor, hamsi olduğu yerde bol, bize bir faydası var mı? Yok! Dün eşim ısrarlarıma dayanamayıp 1 Kilo hamsi getirdi eve. Ne zaman söylesem, balık pazarında yok, deyip geçiştiriyor, (vebali onun, ben inanıyorum, başka çarem de yok zaten!)

Bir kilo balık bize çok geliyor, ikiye bölüp bir kısmını ikili yapıştırıp una batırarak tavada kızartıyorum, kalanını ise buğulama hazırlayıp daha sonraki bir öğün için buzlukta hazır tutuyorum. Çocuklar yemediği için bize fazlasıyla yetiyor, fiyatı da birşey değil, burada 3 YTL imiş, diğer şehirleri bilmiyorum.

Habere göre Giresun'da kasası 5 YTL imiş. Olsun da, yine kazanamıyoruz demiş balıkçılar...

Zaten işçi, köylü, çiftçi, balıkçı ne zaman kazanıyor ki? Kazananlar komisyoncular, nakliyeciler, belediyeler, değil mi? Yanlış bir bilgi vermeyeyim, ben pek anlamam bu mali işlerden. Kapsama alanım dışında, ben eve geleni pişirmekle yükümlüyüm, en ekonomik şekilde atmadan, kokutmadan güzelce değerlendiririm.

Benim asıl vurgulamak istediğim konu şu:

Aldığımız hamsilerin, dikkat çekecek şekilde ufak olması, daha büyümeden avlanmışlar gibi geldi bana, birçoğunu temizlemeye kıyamadım bile öylece kedilere nasip olsun diye bıraktım. İnsanımız bilinçsiz, balıkçılar da tabi ki, kökünü kurutana kadar zorlamanın ne anlamı var? Bir kaç gün daha bekleseler de balıklar büyüseler ülke ekonomisi için daha yararlı olmaz mı? Gelecek nesillere de bırakacak deniz ürünlerimiz olsa.

Burada önceleri dile getirdiğimizde, balıkçılar hemen hazırcevap:

-Abla asıl hamsi böyle olur, senin dediğin Marmara hamsisi , diyorlardı.

Sanki biz hiç hamsi görmemişiz. Benim memlekette yediğim hamsiler hiç de küçük olmuyordu. Hamsiler mutasyona uğramadı ya?

Mini minnacık hamsiler insan yemeye kıyamıyor, hem temizlerken saatlerce uğraştırıyor, hem de kızartırken.

Tüm Karadeniz balıkçılarını ve başta Ali Gülcü ve Efsane FB'li Metin kardeşim olmak üzere bizim MB.'nin amatör balıkçılarını daha duyarlı olmaya çağırıyorum:

-Bırakın balıklar büyüsün, bugünü düşünmeyin sadece yarınları da düşünün!







Resim alıntıdır:
http://www.ortakantin.com/