Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Şubat '15

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Helen Keller

Helen Keller
 

alıntıdır


Geçtiğimiz Pazartesi Jane Elliott’ dan bahsetmişken bu Pazartesi’de yine önemli bir isimden bahsetmek istedim. Bir efsane… Helen Keller!

Hayatını sağır ve dilsiz olarak yaşayan, ancak kendini gelişime adayan ve bunu fazlasıyla başaran bir isim.

Bizler için yol gösterici bir rehber aslında. Bugün belki de bir çoğumuz Pazartesi sendromu yaşıyoruz. Ancak Helen Keller gibi insanların hayatını okuduktan sonra içinde bulunduğumuz durumdan utanıyoruz.

Hayatta şükür etmek için ne çok sebebimiz var? Helen Keller’ ın hayatını okuyarak farkındalık kazanalım istedim.

Görüyoruz, duyuyoruz her şeyin başı. Bu şükür sebeplerinin başında geliyor bence. Bir de bu güne uyanabildiysek daha ne olsun?

Şimdi hayatına dair notları paylaşmak istiyorum.

(…)

27 Haziran 1880 – 1 Haziran 1968), ABD'li pedagog ve aktivist.

Bebeklik çağından itibaren kör-sağır ve dilsiz olması, onu pek çok meslektaşından ayıran önemli özelliğidir. Engellerine rağmen başardıkları, onu efsanevi bir kişilik haline getirmiştir. Beş lisan bilen, bisiklet, kano ve yelkenli ile gezintiye çıkan, yüzen, satranç oynayan Helen Keller, yazdığı makaleler ve bir dizi kitapla kendisini engellilere yardımcı olmaya adamıştır. Başta Amerikan Görme Engelliler Vakfı olmak üzere çok sayıda organizasyonda görev almış ve görevleri nedeniyle dünyanın pek çok yerine seyahat etmiştir.

17 Haziran 1880 günü Alabama kırsalında küçük bir kasabada (Tuscumbia) Yüzbaşı Arthur Henley Keller ve Kate Adams Keller'ın kızı ve sağlıklı bir bebek olarak doğan Helen Keller, on dokuz aylık iken geçirdiği bir ateşli hastalık sonucu görme, işitme ve konuşma yetilerini yitirdi.

Çok huysuz ve bakımı zor bir çocuk haline gelen Helen'in ailesi çok zor duruma düşmüştü. Helen 6 yaşında ikenCharles Dickens'in Genel Okur için Amerikan Notları adlı eserini okuyan annesi Kate Keller, başka bir kör ve sağır çocuk olan Laura Bridgman için yapılanlardan etkilenmişti. Bunun üzerine Baltimore'da bir uzman doktorla görüşmeye gittiğinde Helen'in bir daha asla görme ve duyma yetilerine kavuşamayacağı bilgisi teyit edilmişti ancak doktor, çocuğun eğitilebileceğini, bunun için sağır çocuklarla çalışan bir uzmanla görüşmelerini önerdi.

Böylece Helen'in ebeveynleri Graham Bell ile temas kurdular. Graham Bell, telefonun icadından sonra kendisini sağır çocukları eğitmeye adamıştı. Bell, aileye Perkins Enstitüsü ve Massachusetts Sağırlar Evi ile görüşerek bir öğretmen bulabileceklerini belirti. Böylece efsanevi öğretmen Anne Mansfield Sullivan ile tanıştılar. Kendisi de çok az görme yeteneğine sahip olan ve aynı kurumda eğitim görmüş bulunan Anne Sullivan, Hellen'a okuma - yazmayı, konuşmayı öğretti ve normal bir eğitim almasını sağladı.

Helen'in öğrenmeye başlaması, yaşamının ilk on dokuz ayında zihninde yer etmiş "su" sözcüğünden yola çıkarak başladı. Öğretmeni Anne Sullivan, Hellen'i bir su pompasının yanına götürüp elini oraya tutmuş ve hemen ardından eline "su" sözcüğünü yazmıştı. Bu ilk sözcüğü takip eden birkaç saat içinde Helen, 30 yeni sözcük daha öğrenmeyi başardı. Perkins Enstitüsü, Hellen'in başarılarını kamuoyuna duyurduğunda Helen Keller, tüm dünyada tanınan bir karaktere dönüştü. Gençlik yıllarından arkadaşı Mark Twain, onun ünü hakkında şöyle dedi:

“Sezar, Büyük İskender, Napolyon, Homeros, Shakespeare ve bütün ölümsüzlerle aynı kulüpte buluşan insan. Bundan bin yıl sonra da en az bugünkü kadar ünlü olmaya devam edecek.”

 

İşte böyle… Ne güzel bir insanın kendisinden bahsettirmesi.

 

Bu arada kaynak olarak internetten faydalandım. Daha geniş kapsamlı bilgilerde mevcut ancak ben çok uzun yazarak sıkmak istemedim.

Özellikle enerjimizi olumsuz etkilediğimiz Pazartesi Günü’nde Helen Keller’ı hatırlatmak istedim.

Mutlu, sağlıklı, huzur dolu bir hafta olması dileğiyle…

 

 
Toplam blog
: 670
: 1923
Kayıt tarihi
: 19.12.10
 
 

İstanbul doğumlu. Kuantum Yaşam Koçu. EFT, NLP, ETKİLİ İLETİŞİM, BEDEN DİLİ gibi bir çok konuda e..