Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Mayıs '09

 
Kategori
Güncel
 

Hem sevinç, hem üzüntü..

Hem sevinç, hem üzüntü..
 

Yandaş medyanın sürekli korkutma politikasıyla insanları yıldırmaya çalıştığı, bir korku ibaresi olarak ''Gitmeyin fişlenirsiniz'' gibi saçma nedenlerle insanları alanlardan uzak tutmak için elinden geleni yaptığı Cumhuriyet Mitingleri'nin ikinci dalgasında bende vardım.

Atatürkçü Düşünce Derneği'nin öncülüğünde hazırlanan ve resmi izinleri alınmış bir mitinge ''İllegal gösteri'' muamelesi yapan ve Anayasal bir hak olan miting ve gösteri hakkını gasp etmeye çalışanlara inat yüzbinler yine alandaydı. İnsanlar yine çoşkuluydu, azimliydi, hırslıydı. Ve korkmuyorlardı!

Birçok STK ve örgütün çeşitli il ve ilçelerinden gelenlerle dolup taşan alanda 2007'deki mitingler gibi bu sene de bayan katılımcılar erkeklere göre daha fazla görünüyordu. Ankara'nın yoğun sıcağına rağmen 2 saat boyunca alanda bekleyen yüzbinlerce insan, Hiçbir taşkınlık ve olumsuz olayın yaşanmadığı mitingin ardından Anıtkabir'e doğru yürüdü ve Atatürk'ün edebi istiharatgahında bir kez daha kararlılıklarını gösterdi.

Gerçekten insanın tüylerini diken diken eden, müthiş görüntülerdi. Böylece yaratılmak istenen korku toplumuna inat, insanların korkmadığı görüldü.

***

Pazartesi sabahıysa amatör bir tiyatrocu olarak, İstanbul'da tiyatro sanatçıların düzenlediği sessiz protestoya katıldım. Cumhuriyet ilkelerine bağlılık adına uzun zamandır beklenen dayanışmayı sağlayan sanatçılar, hukuk devleti, laiklik, insan hakları gibi konulardaki endişelerini anlatmak adına Taksim'deydi.

Önemli sanatçıların katıldığı ve çok sayıda özel tiyatro topluluğun da destek verdiği protestoda, Katılan her topluluk flamalarıyla alanda yerlerini almıştı. Herhangi bir slogan atılmayan gösteride Galatasay Lisesi'nin önünden Taksim Meydanı'na kadar alkışlarla yüründü ve Taksim Meydanı'na çelenk bırakıldı. Sabah vefat haberini aldığımız Prof. Dr. Türkan Saylan adına Saygı duruşunun ardından uzun zamandır kapalı olan Atatürk Kültür Merkezi'nde toplanıldıktan sonra bu sessiz protestoda sona erdi.

Sürekli polemiklerle gündeme gelen tiyatrocuların uzun zaman sonra böylesi önemli işlere imza atması sevindiriciydi. Cumhuriyet Mitingi'nde gördüğüm bazı isimler bu etkinlikte de yerlerini almışlardı.

***

Bu etkinliğin ardından Türkan Saylan için taziyelerimi iletmek adına ÇYDD'ye gittim ve taziye defterini imzaladım. Eceliyle ölse bu kadar üzülmezdik ama böylesi kasıtlı davalardan sonra insanların gururlarını kırıp da hastalıklarına hastalık eklenmiyor mu? İşte bu gerçek kahrediyor bizi. İşte bu bilinçli eylemler üzüyor bizi.

Yarın, öbür gün ve önümüzdeki günlerde AKP alkışçılarının Saylan'ın arkasından nasıl da nefretlerini kustuklarını göreceksiniz. Hepsi zil takıp oynuyorlar şu anda ama dışarıyla karşı -sözde- üzgün pozu veriyorlar. ''Çok üzgünüz'', ''Allah rahmet eylesin'' gibi ucuz sözlerle sevinçlerini gizliyorlar.

Saylan gitti ama gittiği aydınlık yolu kapanmadı. Ardında kendisi gibi aydınlık nesiller yetiştirecek yüzler kız bıraktı. Vasiyet ettiği gibi ÇYDD yoluna devam edecektir, yeni yurtlar açacaktır ve öğrencileri cemaat yemi olmaktan kurtaracaktır.

Onu çok ama çok özleyeceğiz...

***

Ergenekon masalı artık birilerinin hezeyanlarını yansıttığı bir masaldan çok öteye noktalara geçmiş durumdadır. Ülkenin çağdaş insanları bu davaya inanmamaktadır. Önce Kuddusi Okkır, şimdi de Türkan Saylan, yıllarca ülkeye hizmet ettikten sonra böylesi suçlamaları gururlarına yediremediler.

Bugün, sesin her zamankinden daha fazla çıkması gereken bir gündür. Mitingler, eylemler ve yazılıp çizilenler hep bu gerçeğin altını çizmek adınadır.

Elbet bu yaşananların hesabının da verileceği zaman gelecektir. O zamana kadar hepimiz tehlike altındayız demektir..

 
Toplam blog
: 278
: 1369
Kayıt tarihi
: 16.01.07
 
 

Küçük bir kız çocuğu masumiyetidir yazmak, her satırı her cümleyi her kelimeyi tekrar tekrar gözden ..