Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

11 Şubat '15

 
Kategori
Kitap
 

Hemingway ve Silahlara veda

Hemingway ve Silahlara veda
 

Ernest Hemingway'in 'Silahlara Veda' adlı romanını okudum ve beğendim; bu roman hakkında da birkaç cümle yazmaya niyetlendim. Varsa kusurlarım affola!
 
Ernest Hemingway, 1899-1961 yılları arasında yaşamış Amerikalı bir yazardır. 1954 yılında Nobel Edebiyat Ödülü almıştır. Romanlarındaki genel konu savaştır. Silahlara Veda, Çanlar Kimin İçin Çalıyor, Yaşlı Adam ve Deniz, Afrika'nın Yeşil Tepeleri adlı romanları başta olmak üzere sayısı 15'e varan romanın sahibidir.
 
Bir edebiyatçı olarak utanarak söylüyorum ama, maalesef ki Ernest Hemingway'den ilk defa okudum; ön yargı mönyargı değil asla, nasip olmadı anlayacağınız. Okunması gereken o kadar çok kitap var, ama zaman az, ömür kısa, meşgale çok..
 
Anladım ki Hemingway'i bu kadar geç okuyarak, gerçekten hata etmişim. Çünkü Hemingway tam benlik bir romancıymış. Hemingway, süslü kelimelerle, ağdalı bir dille, üstü kapalı olan, okuyanı yoran, anlaşılmakta zorlanılan bir üsluba sahip olan romancılardan asla değilmiş. Hemingway, basit bir dille de mucizeler yaratılabileceğini kanıtlayan, herkesin anlayabileceği bir üslupla da Nobel alınabileceğini gösteren dünya edebiyatının unutulmaz kalemlerinden biriymiş.
 
Zülfü Livaneli, 3-4 yıl evvel gazetedeki köşesinde her pazar 'Edebiyat Notları' başlığı altında müthiş yazılar yazardı. Sonradan bu yazıları Doğan Kitap tarafından 'Edebiyat Notları' adında kitaplaştırıldı. 
Zülfü Livaneli, bu yazılarında sade bir dille yapılan edebiyatı daima över, eğer bir kitap sıkıyorsa onu bitirmekte zorlanmamızı salık verirdi. 
Zülfü Livaneli'nin daima Ernest Hemingway ve Hemingway gibi basit bir üslupla da başarılı olunabileceğini gösteren yazarları ise daima önerirdi biz okuyuculara.
 
Zülfü Livaneli'nin hem müzisyenliğini hem de yazarlığını severim, hümanist fikirlerinin hayranıyım; ama Hemingway önerilerini hep ikinci sıraya ata ata bir birinci olup öncelik olamadı. Ta ki, Arat Barış adındaki değerli dostumun Hemingway önerisine kadar.
 
*
 
Silahlara Veda, Ernest Hemingway'in 1920'li yıllar civarında yazdığı bir roman... Yani Hemingway'in yirmili yaşlarda mucizeler yarattığı, olgun fikirlerle insanlığa sunduğu ölümsüz bir eserdir Silahlara Veda...
Silahlara Veda, zaman olarak Birinci Dünya Savaşı'nın bitişi sırasında İtalya'da geçer. Romanın baş kahramanı Amerikalı bir askerdir. Amerikalı asker, İtalya'da savaşın lanetini üzerinde hissederken, karşılaştığı İngiliz bir hemşireye aşık olur. Kız saf gibidir ama esaslı bir kızdır. Savaşın tüm pisliğini iliklerinde duyarlar, iki sevgiliyi savaş ayıracak sanılırken, savaş sevgi karşısında mağlup olur. Savaşın ayıramadığı iki sevgiliyi doğum ayırır. İngiliz kızın doğumu o kadar zor geçer ki, son hem anne için hem bebek için ölüm olur.
 
Bu romandan çıkardığım sonuçlardan biri şudur: Annelik hemen hemen tüm kadınların tatmak istediği bir duygudur. Annelik, bir kadın için yüce bir duygu olsa da, doğum bir işkencedir kadına. Ölüm-kalım tehlikesi vardır, acı vericidir, zahmetlidir.
Kadın eğer anne olmayı istiyorsa hamile kalıp doğurmalıdır; bir erkeğin çocuk isteği için hiçbir kadın doğurmamalıdır.
 
*
 
Ernest Hemingway'in Silahlara Veda adlı bu romanını herkese öneririm.
 
-Mustafa Yıldırım - 12.02.2015
 
Toplam blog
: 480
: 715
Kayıt tarihi
: 03.11.12
 
 

Konyalıyım. Edebiyat okudum. Amatör yazar ve şairim. ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara