Hepimiz doktoruz

Televizyonlarımızdaki sağlık programlarımız gerçekten faydalı mı? Toplumumuzu bilinçlendiriyormu mu? Hiç sanmam. Öyle olsa, burnu kanayan altına kova tutup, ayağını kesen ayağını poşete koyup gitmez acil servislere. İlk yardımın ‘i’ sini bilmiyoruz ama doktor bana tomografi çektirmedi diye kavga edebiliyoruz.

‘İnsan kendi kendinin doktorudur’ demek; hastalandığımızda neremizin ağrıdığını, nelerin bize dokunduğunu, nelerin iyi geldiğini bilmemiz ona göre hayatımızı düzenlememizdir . Yoksa kendi kendimizi muyene edip , kendi kafamıza göre ilaç kullanmamız tahlil yaptırmamız değil. Atasözlerimiz her konuda olduğu gibi bu konudada yol göstermiş sınırı da çizmiştir.. ‘Yarım imam dinden; yarım doktor candan eder’.

Sağolsun Televizyon kanallarımız herbiri hergün saatlerce sağlık konularından bahsediyor , hatta sadece sağlık programı yapan (H tv)kanalımız bile var. İnsanlarımız(!) bilinçleniyor.. MR, Sintigrafi , EEG, EKG, Tomografi bunları bilmeyenimiz yok. Hatta kadınlarımızın gün sohbetlerinde kan hemoglobinin düzeyi popüler sohbet konuları arasına girdi. Sağlık programlarında herşeyden ama herşeyden bahsediliyor. Yüzbinde 1 görülen Çölyak, MS, ALS gibi hastalıkları hakkında , köylü Mehmet ağa’nın bile kabaca bi bilgisi var.

Bunca bilgi ne sonuç doğuruyor biliyor musunuz? Hastanelere gidip aksini ispata. Aynı sorunu Tıp Fakültesi öğrencileride üçüncü sınıf ta yaşıyor. Ögrendikleri bütün hastalık belirtilerini kendinde bulur ,hangi hastalığı öğrenseler o hastalığa yakalanırlar. Bazısı hemen başlar tahlile tetkige , bazısıda soluğu hocalarının yanında alır. Bişeyciklerinin olmadığını ise ancak Tıp fakültesi bitmesine yakın anlarlar.

Televizyon kanallarının bunu kasıtlı yaptığına inanıyorum. Çünkü Bu işte ‘deli’ para var. Türkiyedeki sağlık sektörünün büyüklüğü 25 milyar doları aştı. Sadece ilaç sektörü 2013 te 15,2 milyar dolar ciro yapmayı hedefliyor. Eee reklamın iyisi kötüsü olmaz derler. Bu tür programlarla talep şişirildikçe şişiriliyor ve zaten doyum noktası çok yukarılarda olan bu sektör, devletin karşılayamıyacağı seviyelere çekiliyor. Her yıl muayene sayısı kat ve kat artmakta , Sağlık Bakanlığı ne kadar uğraşsa da personel açığını kapatamamakta yabancı doktor gibi iç acıtıcı çözümlere başvurmak zorunda kalmaktadır.