Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

18 Ekim '12

 
Kategori
İlişkiler
 

Her erkek biraz ayıdır aslında!

Her erkek biraz ayıdır aslında!
 

Ey güzel kadın! Adamını sevimli bir Ayı Yogi'ye çevirmek, tamamen senin elinde...


İster eğitimli olsun, ister eğitimsiz, ister köylü olsun, ister şehirli, en başta ben olmak üzere, her erkek biraz ayıdır aslında!

Geçenlerde bir hanım arkadaşımla aramızda şöyle bir konuşma geçti:

- Yaa Cemcim... Ben seni herşeyinle, hatta zaman zaman en kaba hallerinle bile çok seviyorum biliyor musun?

- Nası yani! Ben kaba biri miyim sence?

- Evee-eeet!... Aynen öylesin canım... Zaman zaman çok kabalaşıyorsun; haberin olsun.

Ve o an arkadaşımın benim için söylediklerini düşünmeye başladım. Sonunda vardığım sonuç şuydu:

Kabayım ben kaba!... Bende ayılık var galiba!...

Kendim için bu teşhisi koyarken ben, hem katıla katıla gülüyor, hem de ayılırla ve benim gibi ayı ruhlu adamlarla empati kurmaya başlıyordum anında:

- Ayılar da, biz ayı ruhlu adamlar da, rahatına çok düşkünüzdür aslında... Ayılar yorulduğunda gölgesinde dinlenebileceği bir ağaç arar. Biz adamlarsa, ruhunda huzur bulacağımız, gölgesinde serinleyeceğimiz çınar ağacı gibi, vakur, anlayışlı, kalender, şefkatli kadınları...

- Bir ayı armudun iyisini yemek için; biz ayı ruhlu adamlarsa, en iyi, en güzel, en zeki kadınları yiyebilmek, tabir - i caizse, götürebilmek için sahip olduğu herşeyi feda edebiliriz; çoğu kere...

- Bal peşinde koşan ayı, nefsini dindirebilmek, damak tadını bulabilmek için, gerekirse, binlerce arının arasına dalar; hem de ölümüne... Biz ayı ruhlu adamlarsa, bir tek kraliçe arı için, Roma'yı bile yakabiliriz; hem de çıldırmışçasına...

- Ayılar da, biz ayı ruhlu adamlar da, bize doğru yaklaşıldığında, potansiyelimiz doğru bir şekilde değerlendirilip, en iyi şekilde kullanıldığında, son derece çevreci, son derece faydalı, son derece yaşam dostu, insan dostu olabiliriz peki ala...

- Ayılar kış uykusuna çekilebilmek ya da savunma içgüdüleriyle; biz adamlarsa, ya yanlız kalmak istediğimizde ya da korunma, arınma ihtiyacı hissettiğimizde çekiliriz mağralarımıza...

- Normal, sağlıklı bir ayı da, ayı ruhlu bir adam da, durduk yerde, karşısındaki ona bir tehdit, bir varolma kaygısı yaşatmadıkça, ailesine zarar geleceği endişesi taşımadıkça, kavga etmeye, bedensel bir üstünlük sağlamaya çalışmaz asla; durduk yerde...

- Ayıların kulağına küpe, burnuna hızma, halka genelde kendi rızaları dışında takılır. Adam görünümündeki adam olmayan ayılaraysa, halka, genelde kendi rızalarıyla ve güle oynaya takılır! İşte esas tehlikeli olanlar, gerçek ayılarla yakından uzaktan hiçbir ilgisi olmayan, bu çakma ayılardır. Dünyamızın  yaşadığı her türlü bela, felaket, musibet de bu çakma ayılar yüzündendir.

Çakma ayı, bazen sokak kabadayısıdır, bazen ülke başkanı... Bazen şehir magandasıdır, başka bir gün de pavyon fedaisi... Bazen takım elbiseler içinde, son derece şık ve karizmatik görünür, bazense, anadan doğma hallerinden bile daha kaba görünümlüdür.

Adamın ya da ayının nasıl davranacağı sana bağlıdır aslında. Adama da, ayıya da nasıl davranırsan, davranışının karşılığını bulursun onun cisminde... İyilik verirsen iyilik bulur, kötülük yaparsan, düz yolda bile yolunu şaşırırsın. Haberin olsun canım.

Her neyse şimdi... Başka adamları bilemem ama... Kabayım ben, kaba!... Bende  Ayılık var galiba!

 

Not: Yazıda kullanılan görsel www.dragoart.com adresinden alınmıştır.

 

  

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara