Her haneye bir Rus gelin lazım!

Sayın Davutoğlu’ndan böyle bir demeç bekliyordum!

Pragmatik bir yaklaşımdır yaptığı!

Rusyayla olan ticaretimiz felaket halde aleyhimize gelişiyor!  Bir satmışız on almışız! Böyle giderse bedavadan sıcak denizlerimize konacaklar!

Aynı yaklaşımı annemden gördüğüm için olayı çözdüm hemen tabi!

Delikanlılığımın en cafcaflı dönemiydi! Peşimde dolanıp duruyordu mahallemizin güzel kızları! Pek pas vermezdim Allah var! Gözüm komşu mahallenin mavi gözlü Fahriye’sindeydi!

Sigaraya bile onun sevdasına başlamıştım!

Annem bir gün beni kenara çekti!

“Oğlum, senin mürüvvetini de görelim artık! Ölür mölürüm gözüm açık gitmesin!”dedi.

“Mürüvvet de kim anne?” demiştim hatırlıyorum!

“Yok Mürvet değil! Sana muhtarın kızını alalım diyorum! İyi kızdır has kızdır! Babasının iki yüz dönüm tarlası da var!”

Ben de saf gibi!

“Ne ekiyorlarmış anne?” diye sormayayım mı?

“Pancar mancar; mısır, kabak! Kabağı çok seversin sen bilirim!”

“Yahu anne, senede bir top kabak için tanımadığım bilmediğim bir kızı mı alacağım Allahını seversen!” kelimesi kelimesine böyle dedim!

“Kuymak da istersen sorarım sana!”

Dört bir yandan bağladı beni!

“Nasıl bilirsen öyle yap anne!” deyip mevzuyu kapattım!

Meğer açmışım!

Açış o açış!

Dışişleri Bakanımız da dış ticaret açığımızı kapatmak için böyle bir yöntem uyguluyor kanaatimce!

“Hanım, doğalgaz kesildi! Putine söyle de açsın anacığım!”

“Da! Söylerim! “

“Hanım, Sibirya kerestesi lazım! Agana söyle de göndersin!”

“Da! Söylerim bey!”

Ticaret hacmimiz lehimize dönecek!

Hesap bu!

Bize de geliyor!