- Kategori
- Deneme
Her yerde sen varsın

Yunusların Özlem Dansı
Gazetemi okurken çalan müziğe mırıldanarak eşlik ediyorum. Müziğin ritmine uydurarak ayaklarımı yere, dizlerimi masaya vuruyorum.
Gazetede okuduğum her satırda, her cümle ve kelimede; gördüğüm her resim karesinde sen varmışsın, seni görüyormuş gibi oluyorum. Öyle etkiledin ki beni.
Bazen kafamı kaldırıp umutla bakıyorum camdan geçenlere; gelmekten ve oturup saatlerce gazete okumaktan zevk aldığım, içinde alışkanlık haline gelmeye başlayan bir davranışı sergilediğim bu kahvenin önünden sessizce geçip gidecekmişsin gibi . Şimdi buradan geçecek salınarak diyorum kendi kendime. Geçenlere sen misin diyerek bakmaktan alamıyorum kendimi.
Seni bu kadar kısa bir sürede bu kadar çok özleyeceğimi hiç ama hiç düşünmemiştim.
Özlemler tanıdıktır, alışkınım özlemlere, yalnızlıklara, suskunluklara. Bu defa ki başka; farklı bir özlem, farklı bir yalnızlık, tanımsız bir suskunluk. Suskunluk; çin için, sessizce konuşan bir suskunluk , susmayan, susturamadığım bir sessizlik , sessiz bir haykırış.
Coşku ; kontrol etmek ve bastırmak imkansız. Sanki bir tarafını yamadığında bir tarafı anında yırtılan, eskiyen bir elbise gibi. İpini koparmış azgın bir çoban köpeği gibi, önüne geleni yıkıp parçalayan, gürültüyle gümbür gümbür gelen, dokunduğu her şeyi silip süpüren bulanık sel olup su bendinden taşıyor yüreğim.
Hasretim büyük; özlem dolu ve çok kabarık yüreğim. En güvendiğim bendim yıkılıyor, iradem taşıyor yavaş yavaş. Duygular akıyor , coşuyor damarımdan ; nehirlere, denizlere doğru oluk oluk. Ne dursun isterim , ne durdurmak ne de engel olmak niyetim akışına. Aksın, aksın , coşsun özlemlerim şuursuzca , ÖZGÜRCE.
Dalar giderim kendi damarımdan akan , coşan, çağlayan özlem dolu hasret suyuna. Özlemler kör ve sağır eder yüreğimi; görmez olur görenleri, duymaz olur söylenenleri.
" Çay bir" diye bağıran kahvecinin tok, bir o kadarda tuhaf sesi ile donar nehirleşen yüreğim , akmaz , coşmaz olur ansızın. Sıyrılıyorum içinde bulunduğum seyir aleminden istemeyerek.
Bir rüya görür gibiyim. Rüya gördüğümü biliyor, hatırlamıyorum; silik, sisli, esrarlı ve tarifsiz sensiz bir mekan kalıyor aklımda, Oysa ne çok şeyler ne özlemler hissetmişti uyuyan yüreğim. Binbir dizi yaşadı saniyeler içinde uyurken mışıl mışıl. Hatırlamak istiyor hatırlayamıyorum nafile. Uyanmanın pişmanlığını yaşıyorum.
İşte benim özlemim. Tarif edilmez, anlatılmaz, hissedilmez. Gerçek mi, rüya mı kimbilir?
Her yerde sen varsın; gerçeklerimde, özlemlerimde , düşlerimde,