Her zaman bir alternatifinizin olabileceğini unutmayın.

Kişisel ve mesleki anlamdaki tecrübelerinizle, sağlam adımlarla ilerlemeye çalıştığınız bir yol yaşam denilen yer. Mesleğinize başladığınız ilk günden bu yana, geriye dönüp bir bakın ve ne kadar ilerlediğinizi sorgulayın. Gerçekten istediğim yerde miyim? Ya da sizden sonra başlayıp kısa sürede yükselen meslektaşlarınızın başarısının sırrı nedir? Güneş onların üzerine doğarken, karanlık bulutlarla çevrili olan sizmiydiniz ? Bulutların yağmur yağdırması, bu yağan yağmurların sizi daha bereketli hale getirmesi gerekirken sadece üzerinizde gölge yaparak güneşinizi mi engellediler? Ve daha bunun gibi birçok sebep...

Rutin çalışma günlerinde ; Tüm gün sağa sola koşturup, dinlenmeye fırsat bulamayan birisi de yorgundur, hiçbirşey yapmadan tüm gün sadece oturan bir kişi de kendince yorgundur. Aradaki fark aşırı çalışan kişinin işinin sorumluluğunu alarak bu yükü sırtlaması, diğer kişinin ise kararsızlık ve amaçsızlık içinde stressli geçen bir iş gününde iç dünyasıyla çatışmasıdır. Ortak yapılan sohbetlerde, hiçbir iş yapmayan kişinin, yapacağı işleri abartarak ortaya sunması ve sorumluluklarını gözünde büyüterek , işvereninden daha fazla tölerans beklentisi içine girebileceği gözlenebilir. Kişilerin ortaya konan çalışma gücünü, sürekli daha iyisinin nasıl yapılabileceği, zaman ve maliyet etkenlerini, kaliteyi düşürmeden hedefleyerek sorgulaması , iş yeri için adımdan daha çok kendilerine yapacakları bir yatırım olarak değerlendirilmelidir.

Mesleki hayata başladığınız noktanın bir basamak olduğunu , kendinizi öncelikle mesleki branşınızda yetiştirmek ve beraberinde ilgi duyduğunuz diğer alanlarda da hizmet ve danışmanlık verebilecek düzeye getirmeniz gerektiğini düşünmelisiniz. Hergün aynı işleri yapan , her zaman aynı düşünce yapısı ile olayları ve kişileri sorgulayan bir zihniyet, ömrünün sonuna kadar bulunduğu noktadan kopmak istemeyebilir. Çünkü insanoğlu sürekli barınma ve korunma ihtiyacı hissederek, önyargıları ile yaşar. Hal ve hareketleri ile bu yönde kendini belli eden personelin, işyerindeki beklentileri de genellikle kulak arkası edilir işveren tarafından. Bu tip kişilerin istekleri, işyeri için verimli olacağı bilinse dahi, kişisel istek bazında algılanır ve cevapsız bırakılarak sonucunu kendisinin anlaması sağlanır.

Kişinin işyeri ortamında kendisini boşverdiği müddetçe, sadece işler yapılsın anlamında , kontrolsüz bir şekilde hareket ettiği iş yaşantısı, yaşamından kayıp yıllar olarak nitelendirilebilir. Bu tip kişilerin sürekli geçim kaygısına odaklı yaşaması ve sadece problem çıktığı zamanlar işlerin ciddiyetini kavraması , kendisine bir kariyer hedefi ve amaç olmaksızın devam ettiği bir döngüdür. Araştırma yeteneğinizi geliştirmeli ve asla kulaktan dolma bilgilerle hareket etmemeyi benimsemeniz çok önemlidir. Çevrenizde bulunan kişilerin önerdiği durumları, teyit ederek hareket etmeye alışmanız, bundan sonrasında bu tür insanlara ne kadar güvenebileceğinizi anlamak için de doğru bir yöntemdir.Şu ana kadar bahsedilen durumlardaki, varsa eksik yönlerinizi tespit edebilmek ve olumlu davranışlarınızı güçlendirmek sizin şu an alacağınız kararlarınıza bağlıdır.
Zaman zaman iş hayatına ara vermek zorunda kaldığımız durumlar olabilir.( Yıllık İzin, Hastalık vb.. ) Büyük emekler vererek geldiğinizi düşündüğünüz işyerindeki pozisyonunuz da, sizin olmadığınız zamanlar da , asla diğer çalışma arkadaşlarınıza yada müşterilerinize engel teşkil etmemelidir. Çalışma tarzınızı , sizin tecrübelerinize eşit kişilerin anlayabileceği şekilde düzenleyebilmeniz ve işyerinden uzak olduğunuz zamanlarda , sizi sürekli aramaya ihtiyaç duymamalarını sağlamanız çok önemlidir.

Sorumluluk anlayışı ve bir firmanın ismini , kişisel hatalara bağlamamak adına , çalışma kalitenizi , verdiğiniz emek kadar, devamlılığını da her zaman kendinize bağlı kılmayacak şekilde düzenlemeniz gerekir. Sizin olduğunuz ortamlarda, bu tür dengeleri kurabilmeniz , hizmet verdiğiniz müşterilerin, bu hizmeti sorunsuz alabilmesi ve memnuniyetlerini firmanızın kalitesine bağlayarak güvende olmalarını sağlayacaktır.

Yokluğunuzda yerinize atanan kişilerin, çalışma tarzları elbetteki sizden farklı olabilir. Pratik ve esnek olabilmeyi ilke edinen her kişi bu tür durumlara rahat adapte olabilir. Önemli olan bu tip kişilerin zorlanacağı durumları belirleyip önceden önlemimizi almak ve kişisel takıntıları bir kenara atarak firmanızın imajını etkileyecek durumlar için gereken adımları atabilmektir. Kendinize kazandıracağınız bu tür tecrübelerle, işyerinizdeki hakimiyet duygunuz her zaman hissedilecek ve yerinize gelen alternatif kişiler bile asla sizi etkilemeyecektir.

Yazan : Turgay GEZİCİ

Diğer Yazılarım : www.bilincalti.com