Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Aralık '09

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Dikkat! çevrenizde size yardım etmek isteyen insanlar var... biraz daha dikkatli bakın.

Ev hayatı, iş hayatı ve özel hayat derken, hepsi birbirine girmiş bir şekilde devam ediyoruz. Kendimize ayırdığımız zamanları bile çözemediğimiz sorunlar yüzünden tatsız tuzsuz bir şekilde geçiriyoruz. Sırf sorunlardan kaçabilmek için kilometrelerce uzağa gitmeyi deniyoruz ve geçici mutlulukların sadece anlık olduğunu farkediyoruz ne yazık ki... Fakat unuttuğumuz birşey var sorunlar bulunduğumuz çevrenin içinden çok zihnimizin içerisinde her an her yerde. Yani kendiniz için huzur bulmak adına atacağınız her adımda sorunlarınızı belli bir yere hapsedebilmeniz çok önemlidir. Özel hayatınızla ilgili bir sorunu partnerinizle karşı karşıya iken çözmeye çalışmak, işyerinizle ilgili bir meseleyi ise iş ortamında halledebilmeyi ilke edinmelisiniz.

Sorunlarımızı çözemiyor oluşumuzun başlıca nedeni hepsini birden çözmeye çalışmaktır diyebilirim. Global çağda, hergün hayatımıza giren yenilikler ve bunların getiri - götürüsü ile kendimizi bir terazi kefesinde denge de tutmaya çalışıyor gibiyiz. Bizden olan götürü kısmı yani sorunların verdiği ağır baskı sonucu , kendimizi yenileyemiyor ve baskı altında gösterilen dvranışları sergilemeye başlıyoruz. Daha içine kapanık, sürekli düşünceli ve dalgın, kendini hiçbir işe yaramayan bir duygu içimizde akıp gidiyor.

Sorunlarınızla ilgili çözüme ulaşmak için bir alıştırma önermek istiyorum sizlere. Çevrenizde birçok nesne görüyorsunuz. Masa, sandalye, araba, uçak, halı, pencere vs. Günlük olarak sadece bir nesneyi kağıda yazarak bu nesneyle ilgili özellikleri ve bunun sizdeki hatıralarını yazmayı deneyin. Bu önerimi küçümsemez ve yapmayı denerseniz ; Artık bir masa sizin için , ahşap, demir, cam vb. maddelerden üretilen, çok sayıda ayaktan oluşabilen yada duvara monte edilebilen, çok amaçlı kullanılabilen, bununla ilgili yıllarca acı ve tatlı anılarınızı canlandıran bir nesneye dönüşecektir.

Alıştırmalarınızı sürekli yaptığınız takdirde , bir nesneyi çeşitli ve farklı yönleri ile ele almayı düşünebilecek, artık sorunlarınızda da bu yaklaşımı benimseyeceksiniz. Önceden sadece bi yönden çözümü düşünebiliyorsanız artık onlarca yöntem düşünebileceksiniz çünkü kendi sınırlarınızı aşmaya başladınız bile. Kendinize güvenin gerisi gelecektir.

Sorunlarımızla gerçekten yüzleşmezsek, onları hep gözümüzde daha büyüteceğiz ve asla ona rakip olduğumuzu hissedemeyeceğiz. Öncelikle zihninizde tüm sorunlarınızı çözdüğünüzü hayal edin. Teker teker sorunlarınızı düşünerek, nasıl çözüleceğini senaryo yazar gibi canlandırın ve bunu kendinize inandıracak kadar hayal edin. Tek bir sorununuzu bile bu şekilde çözümlediğinize inanarak onun huzurunu içinizde yaşayabilirseniz gerçekten artık bu sorun değil, sizin için çözümü, ağzınızdan çıkacak birkaç kelimeye bakacak olan sıradan bir olay haline gelecektir. İnanmaktan daha güçlü hiçbir çözüm yoktur. BEN size inanıyorum gerçekten.

Sorunlarınızın çözümünde kağıt üzerinde de çalışmak çok faydalıdır. 1 nci plandaki sorunlar ve 2 nci plandaki sorunlar olmak üzere, önceliğinizi belirlemelisiniz. Görünürde 2 nci plandaki sorunları halletmek kısa sürecekmiş gibi gözükse de, tembellik yapmamamız gerektiğini bilecek kadar yetişkin bireyler olduğumuzun altını çizerek, her zaman enerjimizi doğru işlere vermemiz gerektiğini savunuyorum. Enerjimizi bizi hedeflerimize daha çabuk ulaştıracak olan 1 nci plandaki sorunlara yöneltmeliyiz. Büyük sorunlar çözüldükçe , bunun motivasyon etkisi ile diğer önemsiz sorunları zaten elemeye başladığınızı göreceksiniz. Listenizdeki önemli problemleri , tüm gerçekliğiyle ve farklı bakış açılarından düşünerek ne kadar değerlendirirseniz, çözümde o kadar ilerleme kaydedeceksiniz.

Farkındaysanız, bize göre çok önemli gibi gelen meseleleri, çevremizdekilerle paylaştığımızda, genellikle tek bir cümlelik basit bir soru sorulur. Neden şu şekilde yapmadın yada davranmadın? Ama o an sorunun baskısı yüzünden bunu düşünecek durumda olmuyoruz. Olayın üzerinden zaman geçtikçe kabullenme oranımız artıyor ve daha sonra bize öneride bulunan kişiye hak veriyoruz. Evet niye o şekilde yapmadım yada davranmadım. Bu kadar basit. Diğer kişilerin bakış açıları dolayısıyla yardımları çok önemli. Yönlendirilmekten korkuyor yada minnet duygusu yaşamamak için bu konularda çekimser kalıyor olabilirsiniz. Yapılacak bu yardımın bir beklentiye dönüşeceğinden endişe edebilirsiniz. Bu konuda biraz daha geniş düşünmek en iyisi.

Zihnimizde sürekli sorunlarla boğuşuyor ve fiziksel anlamda yorulmadan ruhsal olarak yıpranıyoruz. Bir tazelenme ihtiyacı doğuyor acil olarak. Mesela şu andan itibaren sorunları düşünerek, yeni yeni sorunları kendime çekmek yerine, artık çözümlere odaklı düşüneceğim ve her düşüncem bana yeni çözümler sunacak şeklinde kendimizi motive etmeye başlasak, sizce de bunun oluşturacağı güven duygusu bizi mutlu etmez mi? Sorunu değil sadece çözümünü düşünmek üzerine dayalı bir oyun gibi algılamanız yeterli.

Çok basite aldığımı düşünüyor olabilirsiniz, fakat sorunlarınızla uğraşırken dışarıya yaydığınız negatif enerji ve asabi görünüm asla sizi çözüme yakınlaştırmaz. Sorunlarını kabullenmiş, artık çözülmesi gerektiğine inanan, dışarıdan gelecek fikir ve önerilere, güleryüzlü ve samimi bir şekilde yaklaşım gösteren kişiler, sorunlarını birer tecrübe fırsatı olarak değerlendirir.

Hepimizin çok önemli sorunları var ve bunları çözebilecek gücü kendinizde hissetmiyor olabilirsiniz. Günün 24 saati süpermen olmak zorunda da değilsiniz. Birkaç saat Pollyannacılık oynamak daha cok işe yarayacaktır. Sorunlarınız yokmuşçasına kendinizle barışık olmayı denemek ve çevrenizdekilerin sizin için birşeyler yapmayı kendilerinin teklif etmesini görünce eminim çok şaşıracaksınız. Bizler sorun tanımlamamızda ne kadar abartılı tasvirlere girişirsek, karşımızdakinin bu sorunu küçümseyişini o kadar küstahca görmeye başlarız. Farklı bakış açılarının değeri çok önemlidir. İsterseniz bunları bir yere not alıp sakin bir zamanınızda kıyaslayın ama çözüme odaklı olduğunuzu hissederek.

Bu kadar dil döktükten sonra eminim bir tane sorununuzu zihninizde canlandırarak çözümüne yaklaştığınızı hissettiniz. Böyle de olmalı. Okuduklarınızın sizde birşeyler çağrıştırmaması sadece üstünkörü okuduğunuzu ve kendinize inanmadığınızı da gösterir. Bu yüzden bunların faydası size olacak şekilde gayret ediyorum. Öncelikle bana değil , kendinize inanmayı ilke edinin. Dünyanın bütün kaynakları elinizde, yeterki farketmesini bilin.

Yazan : Turgay GEZİCİ

 
Toplam blog
: 98
: 414
Kayıt tarihi
: 11.12.09
 
 

1977 İstanbul doğumluyum. Web Tasarım ve Bilişim Danışmanlığı yapmaktayım. Uzun yıllardır ilgi du..