- Kategori
- Turizm
Hermias’ın beldesinde bir tatile ne dersiniz?

Deniz, güneş ve tarih buluşmuşlar; sizi bekliyorlar.
Zeytin ağaçlarının altında büyük ozan Homeros’u, tanrıların tanrısı Zeus’u, tanrıça Hera’yı, Bafa Gölü kıyısında saçlarını göle sarkıtarak tarayan ay tanrıçası Selena’yı, Çoban Endymion’u, yunusun sırtında Mandalya Körfezinde dolanıp duran Hermiyas’ı, efsanevi kadın savaşçı Hippolyte’yi, ünlü tarihçi Heredot’u ve Çomakdağ’ın kadınlarının renkli giysilerindeki dünyalarını görmek için Güllük’e gelmeye ne dersiniz?
Deniz, kum, güneşin dışında tarihin fışkırıverdiği toprakları görmek, gezmek için Güllük’te bir eviniz var. Temiz, sade, küçük, sevgi dolu… Güllük Residence sizi bekliyor.
Bodrum Milas yolunda havaalanı kavşağını geçince Güllük’e sapacaksınız. 8 kilometre sonra Güllük ve Mandalya Körfezi sizi bekliyor. Denizi gördükten sonra kıvrıla kıvrıla giden yolda yavaş yavaş giderken karşınıza; güler yüzlü sevgi dolu Birsen Hanım’ın Güllük’e kazandırdığı eviniz sayabileceğiniz Güllük Residence gelecek. Her zaman açık duran bahçe kapısından sola dönüverin. Dünyanın en güzel bahçesinin içindesiniz. Eviniz karşınızda…
İstediğiniz an Bodrum gecelerini yaşayabileceğiniz gibi ertesi günü sakin bir ortamda yorgunluğunuzu giderebileceğiniz bir yer Güllük.
Canınız mı sıkıldı kuş cenneti Bargylia hemen yanı başınızda, pelikanlar, flamingolar, kuğular, yaban ördekleri sizi bekliyor.
Akşam olunca Mandalya Körfezi’nin çevresine yerleşmiş balıkçılar, kahveler, lokantalar ve Hatice Hanım’ın köfteleri sizi bekliyor. Hem körfezde güneşin görkemli batışını seyredersiniz hem de kendinize nefis bir ziyafet çekersiniz.
Gülük çevresinde asırlardır anlatılan bir efsaneyi dinlersiniz balıkçılardan, onlar ağlarını sararken…
<ı>Öykü şöyle: Hermiyas adında bir çocuk varmış bir zamanlar bu yörede. Bu çocuğun anasından başka kimsesi yokmuş. Ana oğul mutlu yaşam sürerlermiş kendilerince. Günün birinde çocuğun arkadaşları denize gitmek istemişler, Hermias’ı da çağırmışlar. Çocuk denize gitmek için can atıyormuş ama, annesi göndermek istememiş. Çünkü oğlu bir kez denize giderse bir daha geri dönmez diye düşünürmüş. Arkadaşları Hermias gelsin diye o denli ısrar etmişler ki, Hermias’ın mahzun bakışlarına dayanamamış annesi. Oğlu üzülsün istememiş, ana yüreği dayanamamış oğlunun üzüntüsüne, sonunda izin vermiş. Arkalarından da seslenmekten kendini alıkoyamamış; “Uzaklara açılayım demeyin, Ege’dir bu hiç belli olmaz…” Çocuklar güle oynaya hep birlikte kendilerini Ege’nin serin sularına bırakmışlar. Güneş yavaş yavaş tepelerin ardında kaybolurken çıkmışlar denizden. Hermiyas yokmuş aralarında. Zavallı anacığın korktuğu başına gelmiş ve bir ağıt tutturmuş “gitti Hermiyas’ım” diyerek. Balıkçılar en uzak denizlerde dolaşmışlar, dalgıçlar en derinlere dalmışlar lakin Hermiyas’ın ne ölüsüne ne dirisine rastlayabilmişler. Aradan epey zaman geçtikten sonra, hiç beklemedikleri bir zamanda Hermiyas’la karşılaşmışlar kumsalda. Ne yazık ki gördükleri Hermiyas’ın cansız bedeniymiş. Yanı başında da dostu yunus balığı. O da arkadaşı gibi cansızmış. Her ikisinin de yüzünde bir gülümseme varmış. Ölüm anında bile birbirinden ayrılmadıkları için… Bu öykü yüzyıllardır dilden dile anlatılarak gelir. Hatta İasosluların İ.Ö. 3 yy. çıkardıkları paraların üzerinde, kolunu yunus balığının sırtına atmış biçimde yüzen bir çocuğun resmi varmış. (Mylasa’dan Milas’a-Milas Kaymakamlığı ve Milas Belediyesi ortak kültür yayını)
ı>Güllük merkezine 6 km uzakta, güneydoğu yönündeki Kemikler Köyü yakınında iki tepe üzerinde kurulu Karia Bargylia’nın kalıntıları bulunmaktadır. Yörede Varvil adıyla bilinen antik kentin kuzeyindeki tepeden surlar ve tapınağın kalıntıları görülmektedir. Doğuda ise tiyatro ve odeon, güneydeki tepede ise Bizans kalesinin kalıntıları bulunuyor.
Alternatif tatil düşünüyorsanız Güllük’te bir eviniz olduğunu hiç aklınızdan çıkarmayınız. Birsen Hanım’ın yüreği gibi sımsıcak Güllük Recidense’si sizi bekliyor. Hermiyas ve yunusuyla yüzmek için…