- Kategori
- İlişkiler
Herşey ve herkes yalanmış...

Hep bir yalnızlık ve yalan vardı da ben mi görmüyordum?
Varolan, varolduğunu bildiğim, hatta adına günlükler yazdığım, yüreğimdekileri sayfalar dolusu anlattığım yalnızlığı mı kabul etmiyordum?
Neydi varolanlar, ya da varolmayanlar? Neydi sessizlik içindeki çığlıklar kulaklarımı tıkadığım? Neydi aydınlık içinde varolan karanlık?
Neden bir türlü kabullenememiştim? Neden bir türlü hazmedemiştim? Neden???
İçimde, yüreğimin ta derinliklerinde kocaman, kocaman bir boşluk var. Yalnızlık korkutmaz beni, varolduğunu sandıklarımın yalan olduğunu düşünmek oluşturdu bu kocaman, kapanmaz yarayı…
İnanmıştım, inandırmıştım, inanmak istemiştim, gerçek olmalıydı…
Karanlıktan korktuğumda elimi tutan, gözlerimi kapattığımda karşımda gülümseyen, en güçsüz anlarımda, bana güç veren, kırgınlıklarımda omzunda ağladığım, yorgunluklarımda bana destek olan, soluksuz kalmalarımda nefesim olan, ayakta duramaz hale geldiğimde, koluma girip varlığına inandıran, çaresizliklerimde umudum olan herşey herkes koskocaman bir yalan mıydı?
Herşey bir yalan mıydı?
Dostlarım, arkadaşlarım, tanıdıklarım, aşklarım, kardeşim, herşey yalan mıydı?
Herşey kocaman bir yalanmıydı kendime söylediğim?
Herşey bu kadar mıydı?