Hesap hataları insanlığı felakete sürüklüyor

“Tarih içinde Suriye, Haçlı Seferleri’nin batağa saplandığı yer. Arap sokağı uzun hatıralarla dolu. Bağnaz din adamları haçlı damgasını vurmaya can atarak bizi bekliyor. Uzak durun hele oradan!”  Washington Post, Ricard Cohen tarafından bölge üstüne yazılmış bir makaleye düşen okuyucu yorumu.

Aynı yazıya yazılan başka bir yorum şöyle;

“Amacımız, İran’ı nükleer çalışmalarından vazgeçirinceye kadar durmadan baskı altına almak olmalı. İran, Suriye’nin az sayıda müttefiklerinden biri. Bu konuda İran’ın devreden çıkması gerekir…”

Makale özetle şöyle;

“Hızlı bir şekilde iç savaşa sürüklenen Suriye için Amerika’nın A ve B planı görünüyor. A plana göre BM’nin ateşkes uygulamasını muhaliflere güç vererek desteklemek. B planı ise hava gücünü kullanmayı öngörüyor. NATO ve belki Suudi Arabistan ve Türkiye desteği ile katliam durdurulabilecek.

Çok az insan Kofi Annan’ın barış planının başarısına inanıyor.

Zaman ılımlılar tarafında ilerlemiyor,  Esad’ın laik politikasına katlanamayan yakın Arap ülkelerinden aşırı radikal gruplar yerleşiyor Suriye’ye. Baba Esad’ın_- Hafız Esad  Hama’da 1982 yılında 20000 kişiyi öldürdüğü tahmin ediliyor. Şimdi o geri dönüyor sanki.

Suriye’de, İsrail olası saldırılarına karşı zamanında Rusya’nın dizayn ettiği sağlam bir hava savunması mevcut. Butch Cassidy’nin, “kim bu herifler” dediği muhaliflerin bunlardan haberi bile yok. Daha kötüsü, Suriye geniş bir şekilde kimyasal ve biyolojik silah stokuna sahip. Rejim için ölüm kalım meselesi olunca onların kullanımını durdurmak çok zor. Geçmişte Saddam Kürtlere kullandı.

Kofi Annan planı ve gelecek ambargolar Esad’ın aksine muhaliflerin elini zayıflatmaktan başka bir şeye yaramayacak.”

Bazı makaleler gerçeklere dokunduğundan çok ses getiriyor.

Libya’nın başına üşüşenler, Suriye konusunda tereddüt gösteriyor ve geri duruyor. İşi bir iki kınama ve demeçle geçiştirip Türkiye’yi öne sürüyorlar.

Türk ve dünya kamuoyunun sandığı gibi olmadı Suriye. Çin, Rusya, İran gibi kuvvetli destekçileri çıktı. Askeri gücünün de zayıf olmadığı görülüyor. İnsanlığı felakete sürükleyen savaşlar hep hesap hatalarından oluşmuyor mu? Hüseyin Seyfi