Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Kasım '10

 
Kategori
Dostluk
 

Hey Gidi Öğretmenim Koca Çınar: Erdal Ceyhan

Hey Gidi Öğretmenim Koca Çınar: Erdal Ceyhan
 

ÖĞRETMENİM ELLERİNİZDEN ÖPERİM...!


Tam 1 yıl oldu tanışıklığımız... O beni bulmasa görüşeceğimiz yoktu. ( Bu benim için büyük kayıp olurdu, yazdıklarını okuyunca anlayacaksınız değerini, ŞAİRİM dediğim nadir kişilerdendir...) İlk Antolojiden şiirlerime ilgi yazdığında kendisini tanıma imkânım oldu, İlgi ile yetinmemiş özel mesaj atmıştı... Böyle başladı bizim dostluğumuz ..
Bir ilgimde”... 70 yaşındadır” diye yazmıştım, ” 69 yaşındayım” ALAZ neden beni büyütüyorsun demişti :-)
Kendisine ilk “öğretmenim “ diye hitap ettiğimde “ öğretmenim diye yazma, yıllardır kimse öğretmenim demedi duygulanıp ağlıyorum “ demişti. Bir daha yazamadım “öğretmenim” diye... Şiirlerinde mahlası “Dai” (dua eden) i kullanıyordu, ben de DAİM demeye başladım... Hayatımda ilk kez babamdan başka bi insana “babacan” “babacandan” dedim... Diyorum..  

Öyle güzel yazar ki, O’ndan gelen bir çok iletiyi silmeye kıyamıyorum... İşte beni “kızı” olarak kabul ettiği ilk mesajı;  

Kimden : ercey  

Kime : Nil Alaz  

Tarih : 21.06.2010 18:35  

“Sevgili Nil,
Bir kızım vardı. Şimdi iki oldu. İkisinden de Babalar Günü için iyi dilek mesajları aldım. Çok teşekkür ederim. Anılmak güzel şey, hem bu sevilen dostlardan arkadaşlardan olursa... Size de mutluluklar dilerim. Demek yeni şiirimi sevdiniz, ne mutlu bana. Sizin gibi yüksek şiir zevki olan biri tarafından okunmak onurdur... Yeniden teşekkürler, esenlikler... ERCEY “  

“Sayın ALAZ” “Aziz arkadaşım” diye başlar bitirir genelde iletilerini....
İlgileri farklıdır, eleştirmekten çekinmez, incitmeden fikrini açık seçik beyan eder, hak edene hak ettiğini pek güzel verir...  

Bakınız kendisi hakkında neler yazmış:

“Eski bir eğitimciyim. Eğitimi bilim olarak yaptım. Ama sanattan, edebiyattan, şiirden hiç kopamadım. Eski bir
'Varlık', 'Türk Dili' , 'YORDAM' 'Elif' yazarıyım. Daha sayısız dergi de yazdım. Ne şiirin ne de edebiyatın
kolay bir şey olduğuna inanmam. Bir şiir yazabilmek için en aşağı '100'tane 'iyi' şairi çok iyi bilmek gerektiğine
inanırım, bir kitap yazabilmek için de belki '1000' çok iyi şiiri sindirmek gerekir. Yüzlerce kitap okumak gerekir.
Okumadan olmaz. Kafiye düşürmekle şair olduğunu sanan kişi kendini aldatır. Şair olmak, sanatçı olmak her şeyden önce yeni bir şey getirmekle mümkündür. 'Yunus' gibi dergaha çok odun taşımak gerekir. Binlerce şiir yazdığını sanan
var. Varsın kendini şair sansınlar, aldanmak da iyi bir duygudur. Ama bu kendini kandırmadır. Bir de başkalarını
kandırmaya kalkışırsan. Orada adama dur derler. Veya GÜLERLER. Ama varsın herkes güzel bir şey yaptığını
düşünsün, yazsın... Yüzlerce şair adayından bir iki tane ŞAİR çıkar sonunda. Bana soracak olursanız siz şair misiniz?
diye. On sekizinde herkes şairdir. Herkesin o çağlarda kalbi pırpır eder. Sevdiğine söylecek çok şeyler vardır.
Ama on sekizli çağları çoktan geçirdim. Artık Salah Birsel gibi... Şiirle, şairanelikle alay ettiğim çağlara geldim. Ama şiir hala bitmedi... Hala arıyorum...!”

Bence de ŞİİR BİTMEZ ...
YAŞADIKÇA... Hep arıyoruz. yana yakıla iyiyi, güzeli, doğruyu... Ama dövüşe, dövüşe... Ama Sevgiyle, sevgiyle... Anlamak, anlaşılmak ANLAŞMAK gibisi yok...

Altıklar 4.: Sandal

Neden içlenip oturmalar derya köşklerinde
İkide bir salınıp inlemeler dinlemeler
Hep kendini mi dinleyeceksin be adam
Şu sandalın da kendine göre bir derdi var
Her akşam kaybettiği kedisine ağlar
Her sabah gönlünde açık denizlere gitmek var.  

Bakma sessiz göründüğüne herkesin kalbinde
Bir bıçak var; mavi tahtadan kalpler oyan
Sonra içine biraz ıhlamur biraz arsenik koyan
Öylesine zalim bir sahibim var
Hiç sormaz bu kalp niye hep kanar
Niye bu kalbin içinde bir sandal yatar.  

Sandaldır bu iki sallanır bir susar
Aslında konuşmaz içinden çeker
Hep köşe kadısı olmuş boyanmayı bekler
İçinde açmayan bir çocuk emekler
Kimseye anlatamaz o bir sandal parçası
Ama içinden içine ne fırtınalar ekler.  

Orada kumsalda taşların üzerinde
Baharın gelmesini kalafatlanmayı ister
Sonra gelsin derya denizler
Gelsin kalbimin sızısı Serpil köşkten
Atsın adımını köşeye otursun
Bak o zaman gör halimi yelkenlerimi
Açılsın gitsin engin gönüller.  

Erdal Ceyhan  

Sevgili Erdal Ceyhan öğretmenimin bütün şiirlerini ilgi ile okur, severim... Ama bu SANDAL şiirini bi başka sevdim ve geçtiğimiz günlerden birinde görselini yaptım... Görseli seyredince, pek sevinmiş, bana mesaj olarak şunu yazmıştı;  

“Değerli Alaz, emeğinin eserini gördüm, dinledim, okudum... Ne kadar marifetlisin. Dünyada ve ahrette aziz ol. Çok teşekkür ederim. Sağol.”  

SANDAL
http://www.dailymotion.com/video/xfbpgi_sandal-erdal-ceyhan_creation


İYİ SEYİRLER  


SAYIN DAİM… Milliyet bloğa HOŞ GELMİŞSİNİZ…  

Erdal CEYHAN - OLUŞ -  

http://blog.milliyet.com.tr/Erdal_Ceyhan/Blogger/?UyeNo=2263848&rn=RI

Saygılarımla, sevgiler ..  

Nil Alaz ..  

 

 
Toplam blog
: 471
: 295
Kayıt tarihi
: 23.10.10
 
 

Aklınla, kalbinle insanlık davası peşinde koşturan bir insan. Okur-yazar... ..