Hiç bir aşk ve sevgi hata değildir..

Onun işi gücü herkesi kendisine aşık etmekti.

Zaten aşksız yaşayamazdı ki.. Üç gün yemek yemeden, su içmeden yaşayabilir ama bir hafta aşık olmadan yaşayamazdı .

Her defasında "Ama bu başka, bu olağanüstü, daha önce hiç böyle bir şey yaşamadım " derdi.

Üstelik karşısındakinden önce kendisi inanırdı söylediğine. Kimi zaman yaramaz bir çocuk, kimi zaman masum bir melek, kimi zaman vahşi bir panter olurdu aşklarına karşı.

Onun bu inişli çıkışlı duygu selinden etkilenmemek olanaksızdı. Ne yapar ne eder, yediden yetmişe herkesi kendisine körkütük aşık eder, sonra da arkasında kırık kalpler bırakarak usulca çekip giderdi yeni aşklara doğru.

Doğrusu yaşantısından çekip gittiği insanları unutmazdı asla. Zaman zaman onları düşünür "Gerçekten ne kadar iyiydi, ne kadar romantikti, ne kadar ince düşünceliydi, ne kadar.. " diyerek kulaklarını çınlatırdı onların.

Gözleri ışıldayarak elindeki mektubu gösterdi : "Bak, yazmış bana, hatta telefonunu bile vermiş! Ne dersin arayayım mı? "

"Sen insanlarla oynuyorsun, kendin de dahil herkesi aldatıyorsun" dedim. "Dürüst değilsin , sen ne sevgi arsızı bir insansın, neden bu kadar doyumsuzsun, nereye kadar böyle sürecek, nedir aradığın? " dedim.

Başını kaldırıp gözlerimin içine baktı. Tanrım, ne kadar masum bakıyor böyle! Şu an da 5 kişiyi öldürmüş olsa ve olayın 10 tanığı olsa da bu bakışlarla beraat eder kesinlikle! Gözlerimi kaçırdım hızla gözlerinden.

"Öyle mi düşünüyorsun gerçekten? " dedi.

"Evet, öyle düşünüyorum" dedim gözlerine bakmadan.

"Seni hayalkırıklığına uğratacağım ama ben gerçekten kendimi yaşıyorum " dedi.

"Kendini mi yaşıyorsun? " dedim hayretle yüzüne bakarak. "Kendini mi yaşıyorsun? Kimsin sen? "

Gözlerimi kaçırmama engel oldu bu kez. Gözlerimin ta içine bakarak:

"Evet, kendimi yaşıyorum ben " dedi. "Ben herkesi mahalledeki oyun arkadaşı sanan saçı örgülü küçük kızım. Ben, "Seni anlıyorum, kimbilir ne kadar acı çektin " diyen dostunum. "Daha önce hiç böyle bir duygu yaşamamıştım, seni inanılmaz seviyorum " diyen sevgiliyim."Hayır, bunlar benim doğrularım ve vazgeçmeye de hiç niyetim yok" diyen inatçı kadınım."Kimbilir belkide beş bin yıl önce bir yaşamı paylaştık biz seninle, bana o kadar tanıdıksın ki " diyerek buna yürekten inanan bir düş gezginiyim. Ben aslında yukarıda birisi ya da birileri hatları karıştırdığı için bir teknik hata sonucu yanlış gezegene düşmüş biriyim!" dedi .. Eliyle yüzümü kendisine doğru çevirdi ve "Kaçırma gözlerini gözlerime bak " diyerek devam etti:

"Ben kendimle ve başkalarıyla oynamıyorum. Ben sadece kelimenin tam anlamı ile yaşıyorum ve yaşatıyorum. Yaşantısına girdiğim, hatta yaşantımın kıyısından, köşesinden geçen tüm insanlar benimle birlikte oldukları, hatta beni düşündükleri zaman mutluydular. Ben de hepsini gerçekten sevdim ve onlarla gerçekten mutluluğu yaşadım. Ben aşkı yaşamak ve yaşatmak için geldim dünyaya. Benim yaşamdaki var olma nedenim bu sanki.. Aşk sürekli bir duygu değildir ki.. Yakaladığını hissettiğin an aslında uzaklaşmaya başlamıştır senden. İşte bu nedenle hep yeni aşklara doğru yol alıyorum.Biten aşkların ardından ağlamıyorum."

Dayanamayıp sözünü kestim " Sen ağlamıyorsun zaten, çünkü çekip giden hep sen oluyorsun, ardında bıraktıkların ağlıyorlar" dedim.

"Ben kimseyi ardımda bırakmıyorum ki" dedi. "Onlar benimle öylesine bütünleştiler ki aşklarımın hepsi ben de yaşıyorlar, " dedi.

Bunun doğru olduğunu biliyordum. Onu unutmak , ona kızmak, ondan nefret etmek olanaksızdı. O sanki bir sevgi elçisiydi, sevmeye ve sevilmeye gelmişti bu dünyaya.

"Peki, hiç hata yaptığını düşünmedin mi " diye sordum .Gülümsedi.

"Dinle" dedi.

Bir gün birisi bir yazı göndermişti. Okudukça hayran kalmıştım o yazıya ve bunu akıl edip böylesine gönderene de. Ne yazıyordu biliyor musun? Sadece;

HİÇ BİR AŞK VE SEVGİ HATA DEĞİLDİR. HİÇ BİR AŞK VE SEVGİ HATA DEĞİLDİR.HİÇ BİR AŞK VE SEVGİ HATA DEĞİLDİR.

Bir sayfa dolusu böyle aralıklarla yazılmış "Hiç bir aşk ve sevgi hata değildir "

İlk satırda şöyle bir okuyorsun gözlerinle. İkinci satırda okuduğun cümle beynine yol alıyor. Üçüncü satırda ise gelip yüreğinin ortasına oturuyor. Sonra farkında olmadan sesli olarak okuyorsun:

HİÇ BİR AŞK VE SEVGİ HATA DEĞİLDİR

Olağanüstü güzel değil mi? Haydi birlikte söyleyelim bu sihirli sözcüğü:

"HİÇ BİR AŞK VE SEVGİ HATA DEĞİLDİR."