Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ağustos '22

 
Kategori
Anılar
 

HİÇ BİR ŞEY İÇİN GEÇ DEĞİLDİR

                                   HAYATTA HİÇ BİR ŞEY İÇİN GEÇ DEĞİLDİR    

                                                               Tanışma

                                                      (Köyüme Mektuplar-2)                  

 

          Köyüme mektuplar-1 yazımızda, gelecek yazımız tanışmaya dair olsun demiştik. Zira köyümüzün gençlerinin çoğu ile tanışmıyoruz. Hiç tanımadıkları birinin anısını, yazısını okumuş olmaktansa, önce kendimden bahsedeyim dedim. Umalım ki güzellikler olsun.

          Osmaniye - Cevdetiye köyünden 1973 yılında vefat eden Mamık Mehmet Coşkun ile 1978 yılında vefat eden Rahime Coşkun'un oğluyum. Mekânları cennet olsun. İnşallah. Okuyanlarımız ana babamıza bir Fatiha bağışlarsa mutlu oluruz. Allah razı olsun.

          Vahap Coşkun ve Cafer Coşkun'un kardeşiyim.

          1975 yılında başlayan memuriyet hayatım nedeni ile köyden uzaklaşmak zorunda kaldım. İzinde, düğünde, bayramda, hastalıkta, ölümde köye geldimse de, ya fazla kalamadım ya kahveye çıkamadım bu nedenle sıkı ilişkiyi sürdüremedim. Ama gönlüm hep köyümde, köylümde oldu. Sıla-i rahim...

          Aşağıdaki kavram ve örneklerde bu günkü konumuza ışık tutacak ve herkese ders olacak hayat görüşü açıları var.

          "Tolstoy'un bisikleti" diye bir kavram var.

          Ünlü rus yazar Tolstoy 67 yaşında iken bir dernek, yazara bir bisiklet hediye eder. Önce acıları nedeniyle pek önemsemeyen Tolstoy, zamanla bisiklete binmeyi öğrenmeye çalışır. Yaşlı adam evinin bahçesinde günlerce düşe kalka bisiklete binmeyi öğrenmeye çalışır. Sonunda öğrenir. Bu arada yaşlı hali ile bisiklete binmeyi öğrenmiş, acısını bir nebze unutmuş, yeniden hayata bağlanmıştır.

          Böylelikle Tolstoy’un bisikleti, sadece bisiklet olmaktan çıkmış, HAYATTA HİÇ BİR ŞEY İÇİN GEÇ OLMADIĞINI anlatan bir kavrama dönüşmüştür.

          Bu çerçevede;

          Ünlü oyuncumuz rahmetli Kemal Sunal'ın iletişim fakültesine kaydolduktan sonra çeşitli nedenlerle okula devam edemediğinden, ancak okulunu takibi bırakmayarak 27 yıl sonra diplomasını aldığından, hatta yüksek lisans yaptığından bahsedilir.

          2016 yılında 100 yaşında vefaat eden tarihçi yazar Prof. Dr. Halil İnalcık'ın "72 kitabım var. Çoğunu 80 yaşından sonra yazdım. Bir şeye aşık oldunuz mu her şeyi unutursunuz." dediğinden bahsedilir.

          Hayatta hiç bir şey için geç olmadığına dair çok örnek var.

          Bu konuya ben de bir örnek sayılırım diye düşündüm.

          1969 yılında liseyi bitirdikten sonra Adana Akademiyi kazandım, kaydoldum. Serüvenli bir öğrencilik döneminden sonra mezun oldum. O yıllarda köylüm, arkadaşım rahmetli Emrah Tomas'da aynı okulun öğrencisi idi. Allah rahmet eylesin.

          1975 yılında Osmaniye vergi dairesinde memuriyete girdim. (Tabii yengenizi/teyzenizi de bu dairede buldum. Dairedeki memur arkadaşlarla tanışırken dairede 4-5 tane bekar genç kız olduğunu gördüm. İçlerinden biri Osmaniye - Rızaiye mahallesinin o zamanki muhtarının kızı idi. O kıza göz koydum. Tavladım ve aynı yılın sonunda evlendim. Emekliliği hak edince o da emekli oldu, halen yanımda, çocuklarımın anası, benimle birlikte. Allah’ım uzun ömürler versin.)

          Ankara'da maliye kursu (meslek içi eğitim) öğrencisi iken Cebeci semtinde köylülerim Ali Arslan, Halil Kıyma ve Karatepeli arkadaşım Emrah Tülü ile beraber bekâr evinde kaldık. Kaldığımız uğurlu apartman Osmaniyeli tanıdık öğrencilerin Ankara’ya gelince mutlaka uğrayıp kaldıkları yerdi. Hiç yatılı misafirimiz eksik olmazdı. Arkadaşlarıma selam olsun.

          Hizmet içi eğitimi bitirdikten sonra görevde yükselme sınavlarına girmeye başladım. Önce Malmüdürü sınavını kazandım. Atama beklerken, 1980 yılında, maliyede teftiş ve denetim elemanlığı olan Vergi Kontrol Memuru sınavını kazandım. Kazanınca Malmüdürü olma hakkımdan feragat ettim. Daha sonra Vergi Denetmeni ve en son da Vergi Müfettişi oldum. 2015 yılında Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu Vergi Müfettişi iken emekliye ayrıldım. Şimdi Adana’da yaşıyorum.

          Anlatılanlardan da anlaşılacağı üzere;

          “AZMİN ELİNDEN HİÇBİR ŞEYİN KURTULAMAYACAĞININ” ve “HAYATTA HİÇ BİR ŞEY İÇİN GEÇ OLMADIĞININ” gençlerimiz tarafından da bilinmesinde, dikkate alınmasında faydalar var.

          Değerli köylülerim ve arkadaşlarım. Kendini tanıtmakla başlıyor. Siyasete mi atılacak, aday mı olacak, ileriki yazılarında siyasi içerikler görür müyüz diye aklınıza gelmesin. Siyaseti hiç düşünmüyorum. Yazılarımın hiç bir yerinde siyasi içerik olmayacak. Hatta siyasetin imasını bile göremeyeceksiniz. Bu yollu benzetme olursa özellikle bana haksızlık olur. Bilginize...

          Gelecek sefere, bu bölümle alakası nedeniyle, nefesinizi tutarak bir solukta okuyacağınızı tahmin ettiğim ("Köyüme Mektuplar-3) bölümünde (ALLAH İŞİNİ OLDURACAĞI KİŞİNİN ÖNÜNE İYİLERİ ÇIKARIR konusunu) anlatayım.

          Bütün köylülerimi ve arkadaşlarımı sevgi ve saygı ile selamlıyorum

                                                                                                              Osman COŞKUN

 

 
Toplam blog
: 14
: 81
Kayıt tarihi
: 14.08.22
 
 

Ben Osman Coşkun. Osmaniye ili, merkeze bağlı Cevdetiye kasabası doğumluyum.Lisans mezunuyum. 35 ..