Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Mart '07

 
Kategori
Felsefe
 

Hiçlik üzerine bir monolog

Hiçlik üzerine bir monolog
 

Hayatta, bana verilen mühlet boyunca "giriş" yapmayı hiç beceremedim. Bir mektuba nasıl başlanır, bir divan bir halıdan mürekkep ucuz bir öğrenci evinde sevişmeye nerden başlanır, hüzünlü sonla mündemiç bir aşk masalının ilk cümlesi ne olabiilr ki? hiç beceremedim. Belki bu sebepledir hiç mektup yazmadım, sevişmelerim de yoktu, birkaç deneme yanılma hariç şahsıma münhasır bir aşkta olmadı...

Eşref-i mahlukat içinde giriş yapmadan çıkışı bulabilmiş, usulca parmaklarının üzerinden sıvışmaya çalışırken hazin sonlarla göz göze gelmeyi başarmış yegane insanım ben. Nefes almayı değil vermeyi yaşamak zannetmiş, emek vermeden yani hiçbirşey yapmadan herşey olmaya çalışmış kaç numune vardır ki hayatta? Prospektüsü olmayan kaç insan daha???

Cennette huzursuzluk çıkarıp da, bütün insanların huzur bahçesinden kovulmasına sebep olan eşkiya grubunun demirbaşı da bendim eminim. Ey insanlar suçlu benim, Habil ile Kabilden beri, taa kâdimden beri nifak tohumlarını ben ektim. Helal edin hakkınızı. Genç Mehmeti Fatih yapan İstanbuldu, Constantinopolisi de İstanbul yapan Fatihti. Anadoluyu Türkiye yapan Süleymandı, Süleymanı Şah yapan Türkiye... Ne beni anlamlandırabilecek bir parçam var ne de benim anlamlandırabileceğim bir parçam..

İçimdeki geniş kaldırımlı dar yollu sokakta bas bas bağıracak, örselenmekten korkmayacak, beni, hayatın çıkış kapısından alıp giriş kapısındaki kuyruğun içine yerleştirecek bir sese ihtiyacım var. Nerdesin Ey Ses bağırsana her mevcut yoklamasında olduğu gibi "BURDAYIM" diye...

 
Toplam blog
: 2
: 1012
Kayıt tarihi
: 15.01.07
 
 

Görülür rütbe-i aklı eserinde diye biten müthiş vecizeyi hepimiz biliriz. ne kadimden beri yaptığım ..