Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Kasım '08

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Hırpalanmış çocuklar...

Hırpalanmış çocuklar...
 

Yaptığım iş gereği, okuduğum Amerika, Avrupa kökenli kitaplarda 'Hırpalanmış çocuk Sendromu' ayrıntılı olarak konu edilir. Ayrıntılı istatistiklerle konu irdelenir. İpuçları, farkedilmezse gelişecek sonuçları buz gibi bir gerçeklikle anlatılır.

Yine yaptığım iş gereği 'Hırpalanmış' çocuklarla karşılaşma ihtimalim pek çoğundan daha yüksektir...Bir de bu işi yaptığım zaman dilimini düşününce...

Ama toplasan ancak üç, bilemedin 5 çocuğun durumunun ortaya çıkışına şahit olmuşumdur.

Neden???

Bugünlerde gündeme gelen çocuk istismarları gösteriyor ki neden o kadar da net değil, ve o neden bir tane de değil.

Ne de olsa 'kol kırılır yen içinde kalır'. Toplumca beynimize yüreğimize işlenmiş bir histir bu. Amerika ve Avrupa konuyla ilgili buz gibi istatistiklerini yayımlayıp yenilerken biz çok övündüğümüz sağlam aile yapısındaki geleneksel ketumlukla 'bizde öyle şey olmaz' yargısıyla idare etmişiz yıllarca...Yetkili makamlar bile 'hırpalanmış çocuk'la karşılaşma ihtimalinden şüphe etmiyor. Şüphe edip peşine düşene ' düzen bozan, aile işine karışan' gözüyle bakılıyor.

Ama dostlar,

Oluyor işte, oluyor...

Kanımız donuyor duyunca ama, yen içinde kalan kırık kollar yamuk yamuk kaynarken, hırpanarak büyümüş belki binlerce çocuk topluma yetişkinler olarak katılıyor. Belki bu hırpalanmışlıkla onlar da başka çocukları hırpalıyor...Ve bugünlerde kırılan kollar artık yen içine sığmıyor.

'Hırpalanmış çocuklar' a basitçe adilerin kurbanları deyip atmamak gerek...

Çünkü adiliğin sınırları hastalığın başladığı yerde biter. Çocuklara tecavüz edenler, onları öldüresiye dövüp ardından yakanlar, aile içinde tacizi sıradanlaştıranlar adi şerefsiz olmaktan öte hasta kalpler, hasta beyinlerdir.

Asıl adi olanlar kimdir?

Buna şahit olup bir şey yapmayanlardır. Şahit olup bir şey yapmak isteyenlere yasal ve sosyal yollar açmayanlar, yardım kapısı göstermeyenlerdir. Suçun cezasını, hastalığın tedavisini tenezzül edipte gündeme getirmeyenlerdir.

En adi olanlarsa gündeme gelmiş tacizci, hırpalayıcı hastalıklı beyinleri haklı çıkaracak, mazur görecek kılıflar arayanlardır...


Tanrım, bunca yıldır bu işi yapıyorum, neden bu kadar nadir rastlıyorum böyle çocuklara..?
Bu ülkede hırpalanmış çocuklar yok mu?
Var da bana mı ulaşmıyor?
Ulaşıyor da ben mi kondurmuyorum?
Konduruyorum da, sosyal dayanışmacı yalan kültürü beni de mi kandırıyor?

Adilikler zincirinde benim yerim nedir?..

Çocuklarla haşır neşir olan her yetkili, çocuklarla beraber yaşayan her vicdanlı insan bunu sormalı kendine. , hırpalandığından şüphe duyduğu bir çocukla karşılaşırsa, iyi düşünüp tartmalı ama şüphesinin üstünde durmalıdır...

Çünkü bu çocuklar komşumuzun çocuğu, öğrencimiz, akrabamız, hastamız...herhangibir çocuk olabilir. Aile içinde ya da yabancılarca taciz ediliyor olabilir.

Ve onlar öyle korunmasız, öyle çaresizdir. Onca utanç, karmaşa ve gizli saklıya rağmen bakmasını bilene öyle belli eder kendini...

 
Toplam blog
: 146
: 1061
Kayıt tarihi
: 05.12.06
 
 

Hep yazmak istedim. İnsan düşüncelerini yazıya dökünce kendi başınadır çünkü, kaygısız, katıksız ..