- Kategori
- Psikoloji
HİS
ÖNCELİK HİSTE
Önce kendi iç dünyamızı, yada dış dünyanın iç dünyamızı etkileyen izlenimleri olan his bilincimizde; acı tatlı, güzel çirkin, dost düşman vb duygular oluşturur. Teknolojiyle işlenmemiş ham madde ne ise, akılla işlenmemiş ham his odur. akıl hissin olunabilir yada olumsuzlanabilirliğini belirleyerek, karar vermesi için uygulayacak iradeye sunar.
HİS VE AKIL
His kişiden hiçbir çaba beklemeden kendiliğinden oluşur. Durup dururken sebebini bilmeden sevince kapılabilir, yada karalar bağlayabiliriz. Oysa akıl; GÖZLEMLER -Ne? Nerede? Ne zaman?-;İRDELER Nasıl? Niçin?- bilgilerini edinmek için çaba harcar.
Bu nedenle insanların çoğunluğu, zor akıl yerine; kolay hissi yeğler. his egemen hisseder, his egemen düşünür, his egemen eylemde bulunabilir.
HİS VE DEMOKRASİ
Demokrasilerde her millet, kendine uygun nitelikteki , yada layık olduğu yönetici kadroyu seçer. Yapılan araştırmalar seçmenlerin, oy verecekleri adayların niteliklerinden çok; karizmasına, hayranlık uyandıran etkileyici gücüne, jestine, mimiğine, yakışıklılığına vb göre; kızı kendi haline bırakırsan ya davulcuya ya zurnacıya varır misali oy kullandığını göstermiştir.
Halkın oyunu alarak iktidara gelmek isteyen politikacılar, halkın hoşuna gidcek vaatlerde bulunurlar. Halkı kalbinden kavrayarak inandırırlarsa, iktidar olurlar. Bu nedenle iktidarın kaynağı; politikacıya güvençtir, inançtır.
İNANÇ GÜCÜ
İnanç, hissin somut halidir. "Ahmede güveniyorum" diyen kişi, soyut güvenini Ahmet ile somutlaştırmıştır. His bilinci çarçabuk etkilerken; bilinçteki etkisini olabildiğince geç yitirir. Çünkü his inançlaşmış, bilinçaltına doğru kök salmıştır.
İnanan; inandıranın gözüyle görür, inandıranın aklıyla düşünmeyi sürdürür. İnançlının inancını yıkması hiç kolay değildir. Yine de doğal düzen gereğince zamanla; baklavadan bıkıldığı gibi inançtan da bıkılır, yeni inançlar aranır.