Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Aralık '11

 
Kategori
Anılar
 

Hoş geldin Aileye

Kızımla, Türkiye´de geçirdiği yaz tatilini konuşuyorduk.

-"Nasıl, iyi vakit geçirebildin mi? diye sordum.

-" İyiydi, iyi. Hele tek başına dolaşmak, daha da iyi," dedi.

-"Nasıl, yani?, dedim.

Anlatmaya başladı:

-"Bir gün, kuzenimle, iş çıkışı buluşacaktık. Üsküdar'a kadar bir araba tutup, geldim. Arabada şoförle hemen arkadaş olduk; para bile almadı, benden. Sonra, Eminönü`ye nasıl gidilir? diye, sokaktaki bir adama sordum. Adam, beni alıp, iskeleye kadar getirdi, kendi parasıyla jetonumu alıp, beni, bir salona soktu: "Burada, vapur gelene kadar bekle" dedi.

O vapurla, Eminönü'ye geldim. Saate baktım, kuzenimle buluşmama daha yarım saat vardı. Orada balık avlayan bir adamın yanına gittim. "Rast gelsin, kardeş"dedim. Adam, başını tam kaldırmadan, yan gözle bana bakıp, "sağol!" dedi.

-"Nasıl, balık tutabiliyor musun?

-"Eh!, işte" dedi.

-"Balık tutmasını bana da öğretir misin? diye, adama sordum.

-"Tabii", deyip, anlatmaya başladı. "Buna, 'misina'derler. Bu misinanın ucuna 5-6 tane olta takarız. Oltaya, yem olarak, solucan veya ekmek kırıntıları geçirip, sonra da, işte böyle, denize salarız." dedi. Birkaç kere ben de saldım oltayı denize. Balık tutamadım, ama cok zevkliydi. Adamla, hemen arkadaş olmuştum bile. Hem avlanıyor, hem de konuşuyorduk.

-"Bazıları, çubukları ellerinden bırakıyor, bir yere bağlıyor, öyle de balık yakalanabiliyor mu?", diye, adama sordum. Adam:

-"Yakalanır, ama, ben elimdekini hiç bırakmam" dedi.

Ona, teşekkür edip, yanından ayrıldım. Kuzenimle buluşmama, daha 10 dakikam vardı. Bir simit alıp yerken, simitçiye:

-" İyi para kazanabiliyor musun?", diye sordum. "Eh, işte, idare eder" deyip, onunla da, koyu bir sohbete başlamıştım ki, kolumdan biri tutup, beni oradan uzaklaştırarak -"Ne yapıyorsun?, hadi gidelim, dedi. Gelen, kuzenimdi. Simitçiye, "hayırlı işler" dileyip, kuzenimle birlikte oradan ayrıldık. Sonra...

-"Dur, dedim, "Sonra devam ederiz.

-"Fakat, bir şey, çok dikkatimi çekti, baba!" dedi, kızım. "Adamların hepsi de, dudaklarını yanlatarak konuşuyorlardı, bakışları ve yüz ifadeleri de farklıydı. Bizim buradaki insanlar, soğuk, buz gibi. (kızım, İsveç'te doğup, büyümüştü). Bir şey sorduğunda, yüzüne bile bakmıyorlar. Halbuki, sizin insanlarınız (Türkler, demek istiyor) çok sıcak kanlı, iyi..." "Öyle denir, değil mi"?, diyerek, sözünün doğruluğunu denedi.

İçimden, "Bu kızı yalnız başına Türkiye'ye göndermemek gerekli", diye düşünmeye devam ederken, "İşte, Hoş geldin bizim aileye, kızım!" dedim. Ama, bunu ona söylemedim....

¤¤¤¤

Ben de, gençliğimde, ilk işimden, ilk maaşımı aldığımda; yolcu vapuru ile karşıya geçerken, vapurdaki, yaşlı bir kadının, yanıma yaklaşıp, "Oğlum, torunum çok hasta, ona, ilaç alacak paramız bile yok, ne olur, bize biraz yardim et!" dediğinde, kadına acımış da, maaşımın -hemen hemen- yarısını ona vermiştim. Tam vapurdan inmek üzereyken, aynı kadının, aynı sözleri, bir başkasına söylediğini görünce de, "Herhalde, kendisine verdiğim para, ilaç almasına yetmedi ki, o adamdan da istiyor." diye düşünmüştüm.

Bu olayı evde, anneme anlattığımda, annem "İyi yapmışsın, aferin, benim, iyi kalplı oğluma; bu olay, sana bir işarettir. İnşallah, bundan sonra hayatında parasızlık yüzü görmeyeceksin" demişti. Orada bulunan komşumuz ise, "Ne iyisi abla, onlar dilenci dilenci; işleri güçleri para dilenip, insanları soymak" deyince, komşumuzun, ne kadar katı yürekli bir kadın olduğunu düşünmüş de, onun adına üzülmüştüm...

"Temiz'e her şey temiz görünür."

"Domuza her şey domuzca gelir"

***

"Güneş ışığıyla geldim sana,

Öyle saf, öyle gerçek, öyle doğal.

Çöz düğümlerini de

Tüm aydınlığınla

Beni, içine al...

*

Biliyorum, tüm uğraşın aşmak,

Kurduğun bunca kavram, bunca sözcük,

Yine de, bu karanlık dünyanın

'Dışına' değil de,

'Kendi içine' bak.

'Neden'i, "niçin'i, nasıl'ı sorgulamadan öyle sadece göründüğü gibi yaşayan kızım; hep öyle kal, sakın değişme!"....

-- Alaettin Morgül / 19.12.2011--

 
Toplam blog
: 193
: 1086
Kayıt tarihi
: 02.02.10
 
 

İsveç`in Göteborg şehrinde oturmaktayım;  evli ve bir kiz bir oglan iki çocuğum var. İsveç`te..