Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mayıs '07

 
Kategori
İlişkiler
 

Hoşgörü...

Hoşgörü...
 

Hoşgörü; insanlar arasında, eksikliği hissedilen bir erdemdir...

Hayat, biz insanoğluna zorla verilmemiştir. Bizler kendi özgür irademizle dünyaya gelmedik. Kimilerine herşeyin fazlasıyla verildiği bir ödül de değildir...Herkesin bu dünyadan beklentisi aşağı yukarı aynıdır. Ama maalesef bir duygu vardır ki; onun fazlası değil, azıcık bir parçası dahi zor bulunmaktadır..! Hoşgörü...

Dünyaya gözlerimizi açtığımız ilk andan itibaren, nasıl ve ne şekilde olduğunu bilemediğimiz bir bilinmeze adım atıyoruz. Fakat bazılarımız bu bilinmeze merhaba dedikten sonra dahi, bilinmez olanı tanımak için asla göremiyor belkide!

Evet... Görme özürü ile dünyaya gelen insanlarımız da bizimle birlikte dünya ile tanışıyorlar... Karanlık bir bilinmezle...! Aydınlığı tanıyamayan birisine, onu tarif etmek imkansız bir şeydir. Fakat hoşgörü, insanın içindeki aydınlıktır aslında...

İki sene önce memleketime gitmiştim, Ankara'ya...Bazı kişisel işlerimi halletmek, kızkardeşim ve yeğenlerimi görmek için. Bir gün; eniştem beni, arabasıyla Kızılay'a bıraktı. Çok sevdiğim bir çocukluk arkadaşım var, avukat. Onu aradım ve buluşalım dedim. Tamam dedikten onbeş dakika sonra, Kızılay'da izmir Caddesi'nde buluştuk. Sokak cafesinin birisinde, bir masaya oturduk. Birer bardak sıcacık çay söyleyip koyu bir muhabbete dalıverdik. Çocukluk anılarımızı birbirimize hatırlatarak anlatmaya başladık. Zamanın nasıl geçtiğinin farkına bile varamamıştık. Arada bir de yoldan gelip geçenlere takılıyordu gözlerim. Biraz ileride; seyyar bir piyango satıcısı, bir elinde beyaz bastonu diğerinde bir tutam piyango bileti ile yürüyordu. Bizim oturduğumuz yere doğru ağır ağır yaklaşıyordu. Görme özürlü bir amcaydı. Durumunun farkında olması herhangi bir iş yapmasına engel değildi... Sadece görme engelliydi, yürek gözüyle gören... Ama hayata meydan okuyor ve ekmeği için her engeli aşmaya hazır bir kuvvetle piyango bileti satıyordu... Acımasız hayat ona görme şansı vermemişti ama o insanlara şans satmaya çalışıyordu... Namusluca...

Avukat arkadaşım bir ara bana; hayrola nereye bakıyorsun ? diye sordu. Ona elimle piyango satıcısı amcayı gösterdim ve, "Nasılda mutlu bir yüz ifadesi var değil mi?" diye ona sordum. Baktı ve sonra bana arkamdan bir tane daha geldiğini söyledi. Başımı çevirdiğim zaman; yine görme özürlü bir piyango satıcısının her iki koluna girerek yürüyen üç kişi gördüm. Ortalarında görme engelli amca, sağ tarafında (galiba hanımıydı) bir teyze, sol tarafında ise genç bir çocuk vardı. Teyze, onun kulağına, ''Geliyor, '' dediğini duyacağımız kadar bir şey söyledi.

Amca

- Nereden geliyor? diye sordu.

- Karşımızda tam bize doğru yürüyor... dedi.

Amca karşısına doğru seslendi.

- Kemaaal nereye gidiyon gardaaş ? dedi.

Teyze ona doğru

- Duymadı herhal bahsana... dedi. Amca tekrar seslendi, karşıdan gelen piyangocu amcaya;

- Kemaaal; gardaş hem duymuyon, hem de görmüyon, körmüsün? Garşından gelen dalyan gibi adamı farketmedin? dedi.

Karşıdan gelen piyangocu amca onu duyunca;

- Vaaay mısdık gardaş, senmiydin? Galabalıhtan farhedemedim valla...dedi.

Hepsi birlikte gülmeye başladılar... Ben avukat arkadaşıma döndüm, o da bana döndü birbirimize bakakalmıştık... Birkaç saniye öylece durduktan sonra, bir kahkaha patlattık ve gözlerimizden yaşlar gelene kadar güldük... Bu arada göz ucumuzla onlara baktığımızda, birbirlerinden ayrılıp yollarına devam etmişlerdi çoktan...

İşte hoşgörü denen bu, erdem; bundan daha güzel bir şey değilmiş... Onu anlamış olmamın huzuruyla; her iki görme engelli amcayı da saygıyla anmak ve onlara sağlıkla dolu uzun bir hayat sürdürmelerini temenni ederek, bu satırları, onlar gibi engelli olmasına rağmen, engelleri tanımayan ve onlarla mücadele edenleri asla unutmamamız gerektiğini herkese hatırlatmak adına kaleme aldım... Hoşgörü dolu bir yaşam, tek zenginliğimiz olsun...

 
Toplam blog
: 122
: 2970
Kayıt tarihi
: 26.03.07
 
 

Ankara Doğumluyum... Yazı yazmayı, çizmeyi, okumayı, izlemeyi, dinlemeyi, vb...vb... seviyorum. Bodr..