Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Temmuz '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Hürrem'le Sülüman

Hürrem'le Sülüman
 

Biraz balık koksa da bir Osmanlı teknesi bu yazıya iyi gider :))


Hatırlar mısınız?

Televizyonda “Doktorlar” adıyla yayınlanan bir dizi vardı.

Şarkıcı Kutsi dizide başarılı bir beyin cerrahını canlandırıyordu. Ama ne canlandırmak! Elinden uçan kaçan kurtulmuyor, her derde deva oluyordu. Yakışıklılığı da cabasıydı…

Bir de Ferhat Göçer var, bilirsiniz. Doktor!

Televizyonlarda bülbüller gibi şakıyarak şarkılarını söylüyor.

Allah muhtaç etmesin ama eğer bir gün doktora gereksinimim olursa Ferhat Göçer’e değil Kutsi’ye canımı emanet edesim var!

Belli ki diziyi yayından kaldıran kişiler bu türden kafa karışıklıklarını öngördüler ve isabetli bir karar aldılar. Yoksa “şarkıcı/doktor” karmaşasında telef olup gitmemiz işten bile değil!!

Farkında mısınız?

Bankamatikler, para yatırıldığı zaman parayı nasıl da atmaca gibi kapıyor. Geliyorsunuz bir bankamatiğin önüne ve elinizdeki üç kuruş parayı yatırmaya niyetiniz var. Siz daha şifrem şu, hesabım bu falan demeye kalmadan ekranda “hadi kardeşim çabuk ver şu parayı, işimiz gücümüz var” diye bir yazı beliriyor ve şak diye bir kapak açılıp elinizdeki parayı inanılmaz bir hızla içeri çekiyor.

Buna karşılık diyelim ki para çekeceksiniz; Annenizin kızlık soyadından tutun da ebenizin medeni durumuna kadar sorguluyor. Sonra birkaç dakika düşünüyor, ardından yine bir kapak açılıyor ve paranın ucu görünüyor. Siz heyecan ve sevinç içinde parayı almaya çalışırken o da aynı kararlılıkla diğer ucundan tutup çekmeye devam ediyor.

Parayı alırken atmaca verirken kaplumbağa hızında çalışan bankamatikleri kınıyorum!

Kaplumbağa demişken;

Bugünlerde iki yeni üyesi var bizim evin. Hürrem’le Sülüman!

Hürrem kumral, ufak tefek ve narin bir kaplumbağa. Sülüman’sa güçlü kuvvetli, şanına yakışır irilikte ve esmer bir kaplumbağa.

Hani meşhur bir söylem vardır; “Kaplumbağalar ters dönerse düzelemezler” denir.

İnanmayın!

Denedim, düzeliyorlar!

Bir kurşun kalem yardımıyla ikisini de sırtüstü çevirdim. (Elimle yapamadım, ısırıyorlar! O kadar besle büyüt, ufak bir deney yapmaya kalk, ısırsın nankörler! Olacak iş değil ya neyse)

Deneyimin sonucuna göre;

Ters döndüğü yerde 15 dakika kıpırdamadan yatan Sülüman, kabuğundan ne kafasını ne de kolunu bacağını çıkardı. Artık “Hazır yatmışken dinleneyim” mi dedi, “Bizim hatun nerde yahu, gelse de bi el atsa” mı dedi bilinmez. 15 dakikanın sonunda baktı ki etrafta korkulacak bir şey yok, ufak ufak kıpırdanmaya başladı.

Buna karşılık Hürrem’se ters döndüğü yerde kafasını hemen kabuğundan çıkarıp sağı solu kontrol etti. Sağ ön ve sağ arka ayağını yere dayayıp sol ön ve sol arka ayağıyla yukarı doğru bir savurma hareketi yaparak anında önünü döndü.

Bu deneyden yola çıkarak diyorum ki;

Erkekler tembel, fırsatçı, kaderci ve ödlek…

Dişiler çalışkan, atik, meraklı ve savaşçı…

Ara not: Konumuzun kaplumbağalar olduğunu unutmayalım ve alınganlık yapmayalım lütfen!

Yeri gelmişken, Hürrem ve Sülüman sayesinde öğrendiğim bir ansiklopedik bilgiyi de paylaşmadan geçmeyeyim!

Kuru ortamda yaşayan kertenkele gibi hayvanların bakıldığı kaplara “teraryum”, hem sulu hem kuru ortamda yaşayan kaplumbağaların bakıldığı kaplara ise “paludaryum” denirmiş. Bu detayı bilmeden tüm bu tür kaplara akvaryum demek bizim gibi araştırmacı blogerlara yakışmaz arkadaşlar!

Konu hayvanlardan açılmışken;

Bahçemizde şimdilerde 3-5 aylık olan bir yavru kedi var. Huzur içinde salına salına gezer, eve girip çıkan herkese mırıl mırıl sürtünür, dolayısıyla da mükellef yiyeceklerle ödüllendirilir apartman ahalisi tarafından. İki gün önce iri yarı bir kedi peyda oldu mahallede ve kedi takvimine göre aşkla meşkle ilgisi olmayan bir ayda olmamıza rağmen, bizim yavruya rahat huzur vermez oldu. Düşünüyorum da, kendinden 50 yaş küçük olan 22 yaşındaki bir genç kızla evlenmekte sakınca görmeyen, ardından da çocuk yaştaki bir kıza tacizden içeri tıkılan birini mahkeme tahliye ettiğine göre, bu bizim mahallenin dört ayaklı kabadayısına nasıl bir yaptırım uygulasam bilemiyorum…

Dip not: Bahsi geçen şahıs Malatyalıymış. “Herkes Malatyalı olabilir, Malat olamaz!” şeklinde bir veciz söz uydurup noktayı koyalım diyorum!

 
Toplam blog
: 61
: 2350
Kayıt tarihi
: 24.01.08
 
 

17 yaşımdaydım yazmaya ilk başladığımda. Dünyayı tanımaya çalışırken kendimi de tanıdım zaman içinde..