- Kategori
- Gündelik Yaşam
Yol
Koca kulak mişha vardı.. Birini dinlerken gözleri kısılır, kulak kıkırdakları oynamaya başlardı.
Sonradan samimi olduk. Dertliydi, "çok belli ediyorum, di mi?" diye sormuştu.
"Evet" demiştim, "birini dinlerken yüzünde doğa üstü bir dikkat var. tüm kaslar, kıkırdaklar, kıllar, tüyler harekete geçiyor."
Mişha, telsiz konuşmalarını dinlemek üzere eğitilmişti. "Eğitim çok zordu" derdi. "Parazitler arasındaki konuşmaları anlamazsak, herşey sil baştan başlıyordu."
Mişha'nin kız kardeşi bir İngilizle evliydi ve İngiliz egemeliğindeki tropik adalardan birinde yaşıyordu. Her yıl kardeşinin yanına gitme planları yapar ama papasort çıkaramadığı için hayallerini ertelerdi. Bana fotoğraflar gösterir, "bak Alpay, bak; bu fotoğraf aralık ayında çekilmiş. güneşi görüyor musun?" derdi.. Dışarıdaki yarım metrelik kar ve -20 lik bir havanın olduğunu bilir, fotoğraftaki güneşle içimizi ısıtırdık.
Votka içerdik birlikte. Minik kadehlerimize turşu eşlik ederdi.
İrina vardı bir de.. Temel Reis'in sevgilisine benziyor diye aramızda Safinaz derdik ona. Bizlerle konuşmaz, sadece işini yapardı. Tuhaf biriydi. Moskova'daki ofisten ayrılacağım gün, yanıma gelip "üzüldüm" demişti. Sevinçliydim, üzüntüsünü umursayamamıştım. Safinaz'ı yıllar sonra hatırlayacağımı o anda bilmiyordum. Herşey arkamda kalmalıydı.
Kurtuluyordum. Neşeliydim. Veda kutlaması yapıyorduk.
"Ben" dedi, "radyo konusunda uzmanım."
"Lisedeyken seçtiler beni. Sonra özel bir okula gönderildim. Ailemden ayrı kaldım. Radyoyla ilgili aklına ne geliyorsa eğitimini aldım. Perestroyka geldi. Kurtuldum. Elektrik mühendisliği okudum. Şimdi de gördüğün gibi bir Türk firmasında mühendisliğimi değil, dil bilgimi kullanıyorum. Umurumda değil. Yakında evleneceğim. Benim için burası sadece sevgilimle kuracağım hayat için bir basamak... Kimse bilmiyor bunları. Bilmesin zaten. Sana söylüyorum çünkü gidiyorsun."
"Evet" dedim, "anlıyorum. anladığım için gidiyorum da diyebilirsin."
Gitmek için buradayım. Gitmek için var olmak güzel birşey.
Gün geliyor yolda olmanın keyfi gidilecek yerden daha önemli oluyor.
Belki de öğrenmemiz gereken yolculuğun ta kendisi.
Kimbilir?