- Kategori
- Şiir
Hüzünler yağıyordu geceye...

Karanlıktı gece, ay bile saklanmıştı
Ne bir ses, ne bir nefes
Uykusuz duvar diplerimde
Hüzünler yağıyordu sağanak, sağanak.
Ve gece son hızla hüzünlere koşuyordu
Eprimiş yıldızları tek tek toplayıp
Kuyulara atmak istedim
Geceye saldım tüm avazları
Suskun hecelerde dile geldiler
Gözkapaklarımda demir kapılar
Yuttu sesleri birer birer
Üşümesin diye kalplerimiz
Yangınlar çıkardım yalandan
Bir tek gözyaşına emanet ettim bulutları
Söndürsün diye yangınları
Mendilimde ağlama sesleri vardı
Duvarlarda saklanmıştı o eski gölgeler
Esrik bir ütopyaydı oysa dilimdeki
Asırlar öncesinden gelen
Mermere vuran her darbe gibi
Yoklukla kırıldı vakitler
Zamanı zamana bırakmıştım
Hüzün bile tavında dövülür dediler
Devrik cümleler kurarken ben
Yığınlarca hüsranları sakladım
***
Ay çıktı birden saklandığı yerden
Utandım
Girmesin diye odama
Gözlerimi kapadım
Darağaçları kurdum biteviye öykülerimde
Sonra tek tek kırdım kırmızı karanfillerle
Sevinçler firar etti
Bulutları özgür bırakırken
Borç almıştım mutlulukları
Günü geldi ödedim.
Gece güne yenik düştü,
***
Bahar kokusunu özledim…
Şükran Okyay