Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Şubat '16

 
Kategori
Deneme
 

I try to be like Grace Kelly(Grace Kelly gibi olmak isterdim)

I try to be like Grace Kelly(Grace Kelly gibi olmak isterdim)
 

https://www.youtube.com/watch?v=EaEPCsQ4608
 
 
Why don't you like me?
 
Beni neden sevmiyor musun?
 
Why don't you like me without making me try?
Beni denemeden neden beni sevmiyorsun?
 
 
I try to be like Grace Kelly
 
Grace Kelly gibi olmak isterdim
 
 
But all her looks were too sad
 
Ama göründüğü kadarıyla çok üzgündü
 
 
So I try a little Freddie
 
Bu yüzden biraz Freddie olmayı denedim
 
 
I've gone identity mad!
 
Kimlik olarak battım
 
Eğlenceli bir Mika Şarkısı Grace Kelly. Müziğin sesini sonuna kadar açın lütfen. Şimdi şarkının sözlerini mırıldanırken, oturduğunuz yerde önce omuzlarınızı sonra tüm vücudunuzu hareket ettirmeye başlayın. Bu karmaşanın içinde bile okuyabileceğiniz bir yazı.
 
Başlıyorum :) 
 
Kendimi keşfetmem 30’lu yaşlarımın sonuna doğru oldu. Hadi ama bir dolandırıcı değilim. Beni daha küçük zanneden sizsiniz. Hala iyi göründüğümü düşünürsek- olduğumdan küçük- içimde ölmeyen bir çocuk var gibi bir klişeden kaynaklı değil bu. İçimde doğduğumdan beri hiçbir şey değişmedi.
 
Güzel bir çocuktum. Hayatın bu yüzden bana güzel sürprizleri olmalıydı. Her gün hoş bir şeyi izleme olanağı vermem sayesinde istediğim çok şey değildi. Biraz özel davranabilirdi. Hmmmm, seni görünce keyfim yerine geldi. Dile benden ne dilersen! Gibi mesela. Elbette hiç umduğum gibi olmadı. Özellikle daha sıradan davranıyordu.
 
Her zaman başarılı olduklarını düşünen ebeveynlerim ve kendi halinde bir sürü kardeşim vardı. Onların arasında bir konserve kutusuna sıkıştırılmış çilek gibiydim. Kırmızı dudaklarım, pembe- beyaz cildim, vücudumun kendine has kışkırtan kokusu ve ne sert ne de yumuşak kıvamıyla tam bir çilek!  
 
Babam bir askerdi. Bu yüzden hata kabul etmeyen hiyerarşik bir çevrede yaşamak zorundaydık. Bu beni yeni bir şeyler denemekten ve öğrenmekten korkan ürkek biri haline götürmeye gidecek gibi görünüyordu.
 
Dıştan görünen bu özelliklere karşın içimde son derece eğlenceli bir filiz belirmeye çabalıyordu. Büyüyünce karavanıyla dünyayı gezen bir palyaço olmak istiyordum. Komiktim. Su götürmez derece başarılı bir taklitçiydim. Rahat olduğum yerlerde beni durdurmak mümkün değildi. Bu yerler çok az olduğundan genellikle utangaçtım.
 
Her yıl yeni bir yere taşınmak zorunda kaldığımızdan berbat okullarda okudum. Birkaç istisna hariç üniversite de dahil berbat öğretmenlerim oldu. Değişen ilkokul öğretmenlerimin anlayışsız, kaba tutumları karşında küçük dilini yutmuş hatta çoktan sindirmiş, aklından geçirip sormak istediği halde soramayan bir sürü harika sorusuyla kala kalmış olduğundan aptal görünen bir çocuktum. Bu yüzden öğretmenlerimden duyduğum yegâne övgü; ‘’Çok güzelsin, ne yakışırdı sana doktorluk, ama olamazsın :)‘’ dı. O yıllarda sadece çirkin kadınların doktor olacağına dair bir inanç vardı. Güzeller kendilerine koca bulmakta iyiydi. Bana ise en zor gelen kısım bu olacaktı ileride. İlgimi çekebilecek bir adam bulmakta hep zorlandım. Neyse bu ayrı bir konu.
 
Okulda bunlar devam ederken evde de devam ettirdiğim korkunç bir eylemim vardı. Altımı- yedi yaşıma kadar- ıslatıyordum. Vücudum üzerinde hiçbir yaptırımım yoktu. Uyandığımda lanet olası yatak ıslanmış oluyordu ve ben bunu hiç fark etmiyordum. Sabah kalkmak zorunda olduğum zaman duyduğum utancı anlatamam. Her yerin kurumasını beklemek gibi boşuna bir bekleyiş :) 
 
Her şeyin ötesinde beni derinden etkileyen en önemli şey, etrafımdaki yetişkinler benim bir çocuk gibi duyumsayıp, hissetmeme engel oluyordu. Küçük bir bedende yaşayan bir kadın gibiydim. Benden oldukça büyük erkekler beni bir kadınmışım gibi izliyor, tutkulu bakışlarıyla korkutuyorlardı. Kadınlar, şimdiden bir rakipleriymişimcesine kıskançça yaklaşıyor,benim gelecekteki hayatımı, özellikle kimlerin kalbini yakacağımı merak ediyorlardı. Güzel görünmekten nefret edip korkarken, bana huzur veren tek şey aynada yüzüme bakıp, gözlerimin derinliklerine inmekti. Tabi ki uçsuz bucaksız hayal dünyam diğer bir huzur kaynağıydı benim için.
 
Ne olmalıydım. İçimde yaşayan her şeye parmağının ucuyla dokunan asil Grace Kelly’ mi yoksa çılgın Freddie’ mi?  Neye yeteneğim vardı?  Endişelerim boşunaydı. İçimdeki gölgeleri parlatmak için attığım her adımı takip eden bir hayat vardı ensemde. Hadi tatlım gevşeme ve kendini bulma zamanı diyecekti bir gün.
 
I could be brown
 
Kahverengi olabilirdim
I could be blue
 
Mavi olabilirdim
I could be violet sky
 
Menekşe mavisi olabilirdim
I could be hurtful
 
Kırıcı olabilirdim
I could be purple
 
Mor olabilirdim
I could be anything you like
 
İstediğin herhangi bir şey olabilirdim
Gotta be green
 
Toy oldum 
Gotta be mean
 
Cimri oldum
Gotta be everything more
 
Her şey oldum
Why don't you like me?
Beni neden sevmiyorsun?
 
Why don't you like me?
 
Beni neden sevmiyorsun?
Why don't you walk out the door!
Neden dışarı çıkmıyorsun
 
 
Say what you want to satisfy yourself
 
Kendini tatmin etmek için ne istiyorsun söyle
But you only want what everybody else says you should want
Ama sen sadece başkalarının sende ne olmasını istediğini istiyorsun
 
 
I could be brown
 
Kahverengi olabilirdim
I could be blue
 
Mavi olabilirdim
I could be violet sky
 
Menekşe mavisi olabilirdim
I could be hurtful
 
Kırıcı olabilirdim
I could be purple
 
Mor olabilirdim
I could be anything you like
 
İstediğin herhangi bir şey olabilirdim
Gotta be green
 
Toy oldum 
Gotta be mean
 
Cimri oldum
Gotta be everything more
 
Her şey oldum
Why don't you like me?
Beni neden sevmiyorsun?
 
Why don't you like me?
 
Beni neden sevmiyorsun?
Why don't you walk out the door!
Neden dışarı çıkmıyorsun
 
 
I could be brown
 
Kahverengi olabilirdim
I could be blue
 
Mavi olabilirdim
I could be violet sky
 
Menekşe mavisi olabilirdim
I could be hurtful
 
Kırıcı olabilirdim
I could be purple
 
Mor olabilirdim
I could be anything you like
 
İstediğin herhangi bir şey olabilirdim
Gotta be green
 
Toy oldum 
Gotta be mean
 
Cimri oldum
Gotta be everything more
 
Her şey oldum
Why don't you like me?
Beni neden sevmiyorsun?
 
Why don't you like me?
 
Beni neden sevmiyorsun?
Why don't you walk out the door!
Neden dışarı çıkmıyorsun
 
 
Şarkı devam ediyor. Dışarda nefis bir hava var. Bugün ki benim kompozisyonumda yer alan tüm geçmişimi alıp biraz soluklanma zamanı. Kendimden bir kahraman yaratmak gibi bir niyetim yok! Benim ki yazarak bulmak kendini! Bu yazı devam edecek elbette...
 
 
 
Toplam blog
: 110
: 1076
Kayıt tarihi
: 26.05.14
 
 

Dünyanın kirletemediği bir lotus... ..