İbretlik olaylar !Sigorta şirketleri dikkat! Felâketi bazıları ranta dönüştürme çabasında !

Bu güne kadar hep doğrudan yana ve dürüst oldum. Atatürk, Cumhuriyet, Vatan’ın bölünmez bütünlüğü, adalet konularında hep taraf oldum. Bu yazıyı yazmayı da bu karakterimden ötürü insanlık görevim addediyorum.

Üzerime düşen bir görev olabilir mi, belki birilerine yardımcı olabilirim düşüncesi ile hafta sonu yollara düştüm. Malûm sel felâketi ! Ancak duyduklarım gördüklerim karşısında şok oldum ! Talan edenler bunların yanında çok masum kalıyor…

Efendim, kredi kullanıldığında otomatikman arabanız eviniz sigortalanıyor. Poliçe teminat kapsamında neler var bilmiyorum. Ferdi olarak evinizi sigorta ettirdiğinizde, teminat kapsamını geniş tuttuğunuz da eşyalarınız dahil sigortalanabiliyor. Araba için de aynı şey geçerli… Bunları bir çoğunuz biliyor.

Bir işyeri düşünün 3 katlı. Bankadan kredi almış ipotek karşılığı. Giriş katından su girmiş. Üst katlardaki ofislerde çatıdan giren sudan çok zarar görmüş. Ofis mobilyaları, bilgisayarlar su içinde. Buraya kadar her şey tamam. Nasıl olsa kredi kullanırken sigorta yaptılar öderler diyor iş yeri sahibi gülerek. "Poliçe içeriğinde eşyalar var mıydı, emin misiniz? diye sordum. "Gazeteci misiniz?" diye sordu. "Yok" dedim. Bu cevabım üzerine doğal bir şekilde anlatmaya başladı.

"Eğer poliçe kapsamında eşyalar yoksa durum vahim hanımefendi ! Bu binayı yaparlarken çatıdaki olukları dışarıya vermemişler. Ben de elim değipte dışarıya aldıramadım. Üst katları su basmasının nedeni o. Yağmur dinince çıktım terasa olukları dışarıya verdim. Yerlerse sorun yok. Yemezlerse iş kötü. "

Şimdi bir ev düşünün eşyaları ile sigortalı. Sel basmış. Evinizde 2 yıl önce aldığınız bilgisayarınız var. Hareket tek ! Bilgisayar masasını deviriyorsunuz, bilgisayarı da selin ardında bıraktığı çamurun içine ! Neden sorusunun cevabı da tek “Eksper gelecek. Nasıl olsa tazmin edecekler.”

Şimdi bir pansiyon düşünün hem bina hem içindekiler sigortalı. Sel baskınında kilimler, mutfaktaki erzaklar mahvolmuş. Çatıdan su girmiş odalara. Üst katta su giren odanın birindeki tek kişilik yatağı dışarı çıkartıyorsunuz. O odaya 3 senedir yenilemediğiniz bütün çarşaf, nevresim takımlarını, tekleyerek çalışan sanayi tipi elektrik süpürgesini taşıyorsunuz. Kapının önünde kovayla çamurlu su alıp tepelerinden aşağıya boşalttınız mı iş tamam. Üst kat çatıdan su aldı ya yemin etseniz başınız ağrımaz! Neden, sorusunun cevabı tek “Sigorta ödeyecek nasıl olsa, yenisini yaptırırız kardeşim.”

Şimdi bir kafedeyiz. Yaz boyunca kullanılan bambu oturma gruplarının, oturma yerlerinde açmalar olmuş. Ağaçta kopmalar var. Orta sehpanın üzerindeki cam kırılmış. Selden her taraf çamur içerisinde. Kot farkından içerideki mutfak bölümünde ve yerde bir karıştan fazla su var. Sezon kapanacak olduğundan ve şiddetli yağmur geleceği anons edildiğinden kapalı bölümdeki masa sandalyeler bir köşeye istiflenmiş. Orta kısım boş. Neden biliyor musunuz? Nasıl olsa o bölümü su basmış, halâ da var. Bambuları alırsınız içeriye, sandalyelere devrilmiş süsü verir, orta sehpanın üzerindeki camı da birkaç bardakla çamurlu suyun içerisine attınız mı operasyon tamam. Neden, sorusunun cevabı aynı. “Eksper gelecek. Ödeyecekler nasıl olsa.”

Gelelim arabalara. İkitell de gördüm inanmadım. Hatta 5 kişinin arabayı neden suya ittiğini direksiyonda olduğum için kavrayamamıştım! Adamın 4 x 4 ü gerçekten sular altında kalmış. Üstelik yeni. Fakat karısının Toyota’sı 2 sokak yukarıdaki annesinin evinin önünde. 2006 model. Gayet sakin araba getiriliyor ve o suyun içine bırakılıyor ! Çünkü meteoroloji bu gece de yağmur yağacağını söylüyor. Araba suyun içine biraz daha sürüklenecek, illâ ki önündeki arabalardan birine çarpacak. Nedeni ne peki böyle bir ahlâksızlığın biliyor musunuz ? Kadın önden arabayı vurmuş. Tamponda ezik varmış. Çocuklar arabayı çizmiş. Eşinden araba istemiş. O da yeni sürücü belgesi aldın acemiliğin gidene kadar bu arabayı kullan demiş. Arabayı vurunca da sana bir daha araba falan yok demiş. Araba kaskolu ya, şimdi para alacak üzerine de kredi çekip kendine yeni araba alacakmış !!!!

Beynim durdu ! Aklım yerinden çıktı ! Biz nasıl bir millet olduk, bizim değerlerimize ne oldu, nasıl bu kadar insanlıktan çıktık sorularının cevaplarını bulamadan geri döndüm.

Sigortacı değilim, eksperlerin hasar tespit esnasındaki kriterleri nedir hiç bilmem. Teknik araştırma yapıyorlar mı yoksa beyana göre mi değerlendiriyorlar onu da bilemem. Sigorta’ya inanan bir insan olarak her şeyimiz sigortalıdır. Yıllar önce evimin üst katında çıkan dairedeki yangın sonrası, itfaiyenin sıktığı sudan zarar gördüğümüzde bir tek kez çekine çekine sigortaya müracaat ettik o kadar. Buradan tüm sigorta şirketlerine ve çalışanlarına ‘çok dikkatli! ‘ olmalarını tavsiye ediyorum. Yaşın yanında kuruyu da yakmamak şartı ile tabi ki !

Bunları görüp, duyduğumda elbette ki susmadım! Hatta ‘bildiğin yere şikâyet et’ de dediler. “Sen gazeteci misin? Çek kardeşim çek. Al işte çamaşır makinesinin üzerine de kovayla su döküyorum bunu da çek.” diyen de oldu. Gördüğüm o ki ; para hırsı, kaynağı belli olmayan zenginlik, insanların merhamet duygusunu almakla kalmamış, insanlıktan çıkartmış. Bu gün evini, eşyasını, lüks arabasını sigorta ettirebilen insan, gelir düzeyi yüksek demektir bu günün ekonomik şartlarında. Ettirmemiş, ettirememiş olanlar paçalarını sıvamış yatağını yorganını temizleme, buzdolabını çamurdan arındırma çabası veriyor. Onurundan bir şey kaybetmeden !

Sigorta şirketleri bu kaosun içerisinden nasıl çıkacak bilmiyorum. Zor hem de çok zor !

13.Eylül.2009
N.Zeynep Çelik