Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Ocak '08

 
Kategori
Kitap
 

İcad edilmiş gelenekler(3)(Devam Ediyor)

İcad edilmiş gelenekler(3)(Devam Ediyor)
 

D)Dördüncü Bölüm:Ritüelin Baglamı, İcrası ve Anlamı/Britanya 

Monarşisi ve “Gelenegin İcadı”(1820-1977) 

(David Cannadine) 

Makale, ”1820 İngiltere’si ile ilgili olarak yazılan The Black Book’ta kraliyet ritüelleri ile ilgili olarak yapılan radikal eleştiri alıntılarında İngiliz monarşisinin, kraliyet ayinlerinin ilkel ve boş numaralardan başka bir şey olamıyacagı” nı ileri süren cümlelerle başlamaktadır. 

Bugün ise İngiltere’de durum tam tersidir.Bu noktaya nasıl gelindi, can alıcı soru olarak bu noktadan incelemeye başlanmaktadır. 

Yazar bir çok gözlemcinin şatafat, ihtişamla dolu ritüel geleneginin binlerce yıllara ait oldugunu sanmakla çok ciddi bir hata yapıldıgına vurguyla, makalesini bu öngörülerin geçersizligi üzerine kurguladıgını belirtmektedir. 

David Cannadine, bu irdelemede özellikle kendi yaklaşımının, Durkheımcı fonksiyonalist ve Marksist maddeci tarih yaklaşımından ayrıldıgına vurgu yapma geregi duymuştur. Farklılıgın ise;bu tür kraliyet seremonilerinin “anlam”ını, tarihsel baglamına daha kapsamlı bir şekilde oturtma yöntemiyle irdeleyerek ve zemine bu (tarihsel arka fon olmaktan kurtarma) dayandırılarak yapılabilecegini belirtmektedir. 

Çünkü demektedir yazar;”Bu törensel kutlamalar tıpkı sanat eseri gibi kendi iç yapıları geregi bütün özneler, bütün nesneler ve bütün baglamdan bagımsız olarak” degerlendirilemez. 

“Kesitlere degil, ana gövdeye bakma gereksinmesi vardır.” diye cümlesini baglamaktadır. 

Yazar bu noktada “taç giyme”merasimine dikkat çekerek, bunun gibi sürekli tekrarlanan bir ritüelin zaman içinde “degişmeden” kalsa bile, onun “anlam”ı tarihsel baglamının dogası geregi “esaslı bir şekilde degişebilir demektedir. 

Bazen bu ritüel ihtişamın sembolik bir “teyid”i niteliginde iken, bazende “geçmiş ihtişamların kolektif bir arzusu”na konumlanabilir. 

Modern İngiltere’deki bu seremonilerin “anlamı”nın açıklanmasının tarihsel düzlemde başkaca bir ikna edici yöntemi olmadıgına inanmaktadır yazar. 

Bu açıdan bakıldıgında kitapta ritüel, performans ve seremoninin araştırılması gereken temel on yönü şöyle sıralanmaktadır: 

*monarkın siyasal gücü,  

*monarkın kişisel karakteri ve duruşu,  

*yönettigi ülkenin ekonomik ve toplumsal yapısı 

*iletişim araçlarının türü, boyutu ve tavrı,  

*teknoloji ve modanın yaygınlıgı,  

*monarkın yönettigi ülkenin kendine biçtigi misyon,  

*başkentinin durumu ve görünümü,  

*liturji, müzik ve organizasyondaki yetenek,  

*icra edilen seremoninin dogası, görkemi 

*ticari istismar pozisyonu 

Yazar bu temeller üzerinde bir inceleme yapıldıgında İngiliz monarşisinde seremoni imgesinin gelişiminde 4 farklı aşama oldugunu vurgulamaktadır: 

*Birinci Aşama;1820-1870 dönemi, (yerel, taşralı, endüstri öncesi olan bir toplumda beceriksizce yönetilen ritüel dönemi) 

*İkinci Aşama;1877-1914 dönemi, (icat edilmiş gelenegin “zindelik” ve yeni ritüellerin daha uzmanca ve cazibeyle üretildigi dönem) 

*Üçüncü Aşama;1918-1953 dönemi, (uluslarası platformda da seremonide daha iyi olduklarına kendileri ve başkalarını da ikna ettikleri dönem) 

*Dördüncü Aşama;1953 sonrası dönem, (İngiltere’nin bir büyük güç olarak çöküşü karşısında seremoninin “anlamı”nın bir kez daha temelli degiştigi, degişmesi gerçeginin anlaşıldıgı dönem) 

Yazar daha sonra bu ardışık dönemleri detaylı olarak inceleyerek, bir çok örnekle “ritüel ile toplum-metin ile tarihsel baglam “ arasındaki dinamik ilişkiyi gözler önüne sermektedir. 


(Devam edecek) 

 
Toplam blog
: 88
: 1115
Kayıt tarihi
: 09.01.07
 
 

Ankara SBF'yi bitirdim. Öğrencilik yıllarında gazetecilik, sonrasında uzun yıllar özel sektörde ü..