- Kategori
- Deneme
İçimde bir sevda var...

İçimde bir korku var.
Tesadüfen okuduğum bu cümle.. Hangi ruh hali içerisinde bu sözü söyler bir insan, neden söylenir, niye söylenir, nasıl söylenir. Bu cümleyi okuduğumdan beri kendimle konuşuyorum. Aslında benim gibi meraklı bir insanın karşısına çıkmaması gereken bir cümle.
Değişik zamanları anlatan film kareleri sanki gözlerimin önünde gelip geçen. Bir saat öncesi, bir gün öncesi ya da üç beş gün. Bir ay olabilir… Sözcükler tamamlıyor bu kareleri konuşuyoruz karşılıklı. Roller birbirine karışıyor arada bir. Ama olmaz ki diyorum, parçası oluyorum kendi kurguladığım sahnenin inanamıyorum. Olmaz böyle şey diyorum bütün inanmazlığımla. Sayıklamaya başladım yani kendi kendime konuşuyorum. Kesinlikle iki bilinmeyenli denklem değil. Üç bilinmeyenli denklem gibi. Dört bilinmeyenlisi var mı bilmiyorum ben üçe kadar öğrendim.
Aşk insanı aptallaştırır diyenler doğru söylemiş galiba. Tecrübe tecrübedir dikkate almak gerek. Anlamaya çalışıyorum “sevdalı olan benim vazgeçen sen” diyorum kurguladığım sahnedeki oyuncuya. Yani "artık bitti" diye arkasını döndü ve yürüyüp gitti." derler ya. Öyleydi işte. Ben demiştim değil mi "gitme " diye. Gerçi daha önceden gitmem sözümüz vardı ama daha ilk yağmurda yenildik ıslanmaya.
İşte burada çok büyük bir acı var bir hayal kırıklığı, aynı zamanda bir şaşkınlık. Ben onu hiç bu kadar çökmüş görmedim. Bir şeye dokunuyor elleri okşarcasına göz ucuyla bakıyorum, bir fotoğraf. İçimde bir korku var diyor. Bu ruhumu okşayan, yatıştıran müziğe rağmen. Bir yandan bir sevda şarkısı kulaklarımda. O mu söylüyor yoksa ben miyim söyleyen. Birbirine karışıyor sesler. sevdalı olan benim diyorum, galiba deli olan da
İçimde bir korku var.
Kayboluyorum korkularımın içinde. Şimdi annem olsaydı sarılır mıydı bana. Yüzümü avuçlarının arasına alıp sevgiyle bakar mıydı. Okşar mıydı usulca saçlarımı. O sıcacık göğsüne yaslanır mıydım. Yüreğimin sesine karışır mıydı yüreğinin sesi. Fısıldayarak ninnisini söyler miydi bana en güzel sevdaların
İçimde bir korku var. Neden korku? Ben hiç böyle korkmazdım. Bir şeyler söyle, seslen bana. Adımı söyle. Adımı söyle ki inanayım burada olduğuna. Ama hayır söyleme, karışmasın yalana adım. Çünkü bir yalan yaşadıklarım ya da yaşamadıklarım. Yaşamış olmuyor ki insan eğer yalansa yaşadığı dünya. Hani hayal dünyası derler ya öyle işte. Hayır, değil, hayali bile yaşıyorsun ama yalan. Saklayabiliyorsun hayallerini belleğinde ya yalanlar. Onlar senin olmuyor ki saklayabilesin..!!
İçimde bir sevda var.
Ben yarın güne başladığımda yarından öncesi olmayacak. Kapatmış olacağım tüm "dün" sayfalarını, konuşmalarımın. Yarın olmayacak. Ya da sen olmayacaksın yarında. Bugünden söylemeliyim sana sen olan ne varsa içimde dışımda. Bilmiyorum ne söylerim nasıl söylerim. Seni seviyorum. Eğer bunun nasıl bir şey olduğunu anlamış olsaydım sana da anlatırdım. Anlayamadığım bir şeyi anlatamam ki. Bilmiyorum.
Ama bildiğim bir şey var. Karşımdaki duvar hem çok yüksek hem çok kalın. Çünkü orada sevda yok sadece bir oyun var.. Bu bir oyun ve ben bu oyunu oynamayı bilmiyorum, canımı yakıyor bu oyun benim, gidiyorum.. Hoşça kal.. Seni seviyorum. Sadece bunu hatırla benden. Gerisini boş ver…..
İçimde sen var….
Sevim Karaman/2012