Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Mart '15

 
Kategori
Öykü
 

İçimdeki balonlar patladı birer birer.

İçimdeki balonlar patladı birer birer.
 

Genç Kız o Sabah çok heyecanlıydı. Kalbi pır pır ediyordu. Sevdiceği ile buluşacaktı. Üniversiteden sınıf arkadaşı olan delikanlıyı bir yıldır tanıyordu. Önceleri ders notu alıp vermelerle başlayan arkadaşlıkları daha sonraları   sevdaya dönüşmüş ve birbirlerini görmeden yapamaz olmuşlardı. Okulda görüşmeleri kolaydı ama okullar tatile girince buluşmaları  seyrekleşmişti. Genç kızın ailesi öyle sık sık sokağa çıkmasına sıcak bakmıyordu. Her gün de evden çıkmak için bir bahane uydurmak çok zordu.

İşte bir haftadır süren özlemleri bugün bitiyordu. Genç Kız annesine bir kız arkadaşı ile buluşup yürüyüş yapacakları yalanını söylemişti. Aslında yalan söylemekten hiç hoşlanmıyordu kızcağız ama ailesi erkek arkadaşı, hele okul dışı görüşmeleri pek kabul edebilecek görüşte  değildi.

Gençler sahilde buluşmak üzere sözleşmişlerdi. Kız delikanlıyı karşıdan gelirken görünce ne kadar özlediğini ve ne çok sevdiğini bir kez daha anladı.Sarılmaları kısa sürdü. Zira sokakta öyle uzun uzun sarılmak pek hoş karşılanmazdı buralarda.

Birbirlerine ayrı geçen günleri hızlı hızlı anlatırken bir yandan da başbaşa kalabilecekleri bir kuytu bulmanın isteği ile çarpıyordu yürekleri. Bir kuytu bulmak ve doya doya sarılmak....

Birden delikanlı 'Sahilden bir sandal kiralaıp, denize açılalım,hem hava alırız hem de başbaşa konuşuruz.'diye bir fikir  attı ortaya.Gerçekten hava çok güzeldi ve deniz insanı kendine  çeker gibiydi.

Sandalı kiralamak için yanına gittikleri sandalcının şüpheli ve alaycı bakışı kızın dikkatini  çekti birden. O bakış hiç hoşuna gitmemişti.Sanki adam bir kızla delikanlının sandalla denize açılmasının çok fena bir olay olduğunu düşünür gibi bakıyordu. Ayıplıyordu adeta  onları.

Sandala bindiklerinde delikanlı küreklere asılınca genç kız ,erkeğine bir baktı. Gerçekten çok yakışıklı ve hoş gözüküyordu.

Deniz çok sakindi. Hafif hafif esen rüzgar kızın saçlarını uçuruyordu. Delikanlı da saçları rüzgarda uçuşan , pembe elbisesi içinde bir meleğe benzeyen kıza bakıp ne kadar güzel diye düşündü. Bu güzel kız onun sevdiceğiydi.

Sandal sahilden biraz uzaklaşınca delikanlı kürekleri bıraktı, oturduğu yerden kalktı ve sandalın demirini denize salıverdı.Genç kız merakla onu izliyordu.

Sandalın demiri ağır ağır denizen dibine inerken delikanlı gelip genç kızın yanına oturdu ve ellerini tutup gözlerine derin derin baktı.

Böyle elele gözgöze sevda anlatmak ne kadar güzeldi. Güneş yüzlerini yakıyor, sıcak vücutlerini ısıtıyordu, Bir salıncak gibi hafif dalgalarla sallanan bu sandalda aşk sözcükleri kuşların arasında gökyüzüne uçup duruyordu.

Birden delikanlı genç kızın ellerini bıraktı ve kolunu onun omuzuna doladı kendine çekti. Genç kız herhalde şimdi beni öpecek diye düşündü. Daha önce hiçbir erkekle bu şekilde öpüşmemiş olan kızcağız sadece filmlerde görmüştü öpüşmeyi.

Hayır delikanlı onu öpmedi. Uzun bir süre öyle sarılmış bir şekilde oturdular. Genç kız erkeğinin kolu altında kendini çok güvende hissettiğini düşündü.

Genç  Kız bunları düşünürken birden bir elin omuzundan aşağı inip göğsüne değdiğini  hissetti. Bir el göğsünü avuçlamış ve sıkıyordu.

Göğsünü sıkan ele gözucu ile bakmak istedi.Göğsünü tüylü kara  bir el sıkıyordu. Adeta bir ayının elini andıran bu hoyrat el kocamandı.

Birden herşey silindi ve bir küçük kız gördü bir otobüsün içinde. Daha ortaokula yeni başlamış bir küçük kız ve çok kalabalık bir otobüs........

Öykümüzün devamı bir sonraki yazımda......

 

 
Toplam blog
: 826
: 1068
Kayıt tarihi
: 26.04.11
 
 

Ben emekli bir iktisatçıyım. 21 yıldır bir sanatçı annesiyim. Küçük kızım klasik müziğe eğilim gö..